Imen Es – Fantôme Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Entre nous deux, trop d’épisodes, j’peux même plus compter le nombre
– İkimiz arasında, çok fazla bölüm var, sayıyı bile sayamıyorum
J’étais morte dans le film mais j’te suivais comme ton ombre
– Filmde ölmüştüm ama gölgen gibi seni takip ettim.
Un scénario écrit avec mes larmes et un peu d’encre
– Gözyaşlarım ve biraz mürekkeple yazılmış bir senaryo
Mais j’me doutais de rien quant à ton port, j’ai jeté l’ancre
– Ama limanınız hakkında hiçbir şey bilmiyordum, demir attım
Vous savez pas c’que c’est d’avoir le cœur déchiré
– Kalbinin parçalanmasının nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun.
Quand j’ai essayé d’le recoudre, direct, il s’est effilé
– Dikmeye çalıştığımda, düz, sivrildi.
T’étais tellement absent que j’me suis mise à déprimer
– O kadar uzaktaydın ki depresyona girdim.
J’voulais qu’on dialogue mais j’me suis mise à débiter
– Konuşmamızı istedim ama borçlanmaya başladım.

Tu m’as rendu parano, dépressive, agressive, bipolaire, en colère
– Beni paranoyak, depresif, saldırgan, iki kutuplu, kızgın yaptın.
Une boule de nerf, j’ai trop souffert
– Bir cesaret yumağı, çok acı çektim.

J’ai pris la fuite comme une antilope
– Bir antilop gibi kaçtım
T’étais l’poison, y avait pas d’antidote
– Zehir sendin, panzehir yoktu.
Si tu veux que je développe, tu n’étais qu’une feuille blanche dans l’enveloppe
– Eğer gelişmemi istiyorsan, zarfın içinde sadece boş bir sayfaydın.
Pas d’émotion, t’étais qu’un clone
– Duygu yok, sen sadece bir klondun.
Moi, j’ai cru qu’t’étais dans ton rôle
– Senin rolünde olduğunu sanıyordum.
Donc j’ai crié pour qu’ça t’touche
– Dokunmak için sana bağırdım
Mais comment j’vais toucher un fantôme?
– Ama bir hayalete nasıl dokunacağım?

Ouh, ouh, ouh, ouh, ouh
– Ooh, ooh, ooh, ooh, ooh
Comment j’vais toucher un fantôme?
– Bir hayalete nasıl dokunacağım?
Ouh, ouh, ouh, ouh, ouh
– Ooh, ooh, ooh, ooh, ooh
Comment j’vais toucher un fantôme?
– Bir hayalete nasıl dokunacağım?

T’es au premier rang, regarde bien le spectacle
– Ön sıradasın, gösteriyi izle
D’une femme détruite qui essaye d’éviter les obstacles
– Engellerden kaçınmaya çalışan yıkılmış bir kadın
T’étais pas mon soleil, t’étais qu’un ciel rempli d’orages
– Sen benim güneşim değildin, sadece gök gürültülü fırtınalarla dolu bir gökyüzüydün
J’aurais dû écouter ma best, elle m’l’avait prédit comme l’oracle
– Elimden gelenin en iyisini dinlemeliydim, bana kehanet gibi tahmin etti.
Tu t’es fait désirer, tu t’es débiné
– Kendini arzuladın, kırdın
Invitations déclinées puis tu t’es défilé
– Davetler reddedildi, sonra gösteriş yaptınız
Tous tes mensonges, j’en faisais mes vérités
– Tüm yalanların, onları gerçeklerim yaptım.
J’m’étais auto-cloisonnée donc j’me suis auto-délivrée
– Kendi bölümlendim, bu yüzden kendi kendime teslim edildim

Tu m’as rendu parano, dépressive, agressive, bipolaire, en colère
– Beni paranoyak, depresif, saldırgan, iki kutuplu, kızgın yaptın.
Une boule de nerf, j’ai trop souffert
– Bir cesaret yumağı, çok acı çektim.

J’ai pris la fuite comme une antilope
– Bir antilop gibi kaçtım
T’étais l’poison, y avait pas d’antidote
– Zehir sendin, panzehir yoktu.
Si tu veux que je développe, tu n’étais qu’une feuille blanche dans l’enveloppe
– Eğer gelişmemi istiyorsan, zarfın içinde sadece boş bir sayfaydın.
Pas d’émotion, t’étais qu’un clone
– Duygu yok, sen sadece bir klondun.
Moi, j’ai cru qu’t’étais dans ton rôle
– Senin rolünde olduğunu sanıyordum.
Donc j’ai crié pour qu’ça t’touche
– Dokunmak için sana bağırdım
Mais comment j’vais toucher un fantôme?
– Ama bir hayalete nasıl dokunacağım?

Ouh, ouh, ouh, ouh, ouh
– Ooh, ooh, ooh, ooh, ooh
Comment j’vais toucher un fantôme?
– Bir hayalete nasıl dokunacağım?
Ouh, ouh, ouh, ouh, ouh
– Ooh, ooh, ooh, ooh, ooh
Comment j’vais toucher un fantôme?
– Bir hayalete nasıl dokunacağım?

Comment j’ai pu te suivre? Pour ça qu’j’me suis perdue
– Seni nasıl takip edebilirim? Neden kendimi kaybettim
J’voyais pas les signes, je sentais pas l’épine
– İşaretleri göremedim, dikeni hissedemedim.
Comment j’ai pu te suivre? Pour ça qu’j’m’étais perdue
– Seni nasıl takip edebilirim? Bunun için kayboldum
J’voyais pas les signes, je sentais pas l’épine
– İşaretleri göremedim, dikeni hissedemedim.

J’ai pris la fuite comme une antilope
– Bir antilop gibi kaçtım
T’étais l’poison, y avait pas d’antidote
– Zehir sendin, panzehir yoktu.
Si tu veux que je développe, tu n’étais qu’une feuille blanche dans l’enveloppe
– Eğer gelişmemi istiyorsan, zarfın içinde sadece boş bir sayfaydın.
Pas d’émotion, t’étais qu’un clone
– Duygu yok, sen sadece bir klondun.
Moi, j’ai cru qu’t’étais dans ton rôle
– Senin rolünde olduğunu sanıyordum.
Donc j’ai crié pour qu’ça t’touche
– Dokunmak için sana bağırdım
Mais comment j’vais toucher un fantôme?
– Ama bir hayalete nasıl dokunacağım?

Ouh, ouh, ouh, ouh, ouh
– Ooh, ooh, ooh, ooh, ooh
Comment j’vais toucher un fantôme?
– Bir hayalete nasıl dokunacağım?
Ouh, ouh, ouh, ouh, ouh
– Ooh, ooh, ooh, ooh, ooh
Comment j’vais toucher un fantôme?
– Bir hayalete nasıl dokunacağım?

Ouh, ouh, ouh, ouh, ouh
– Ooh, ooh, ooh, ooh, ooh
Comment j’vais toucher un fantôme?
– Bir hayalete nasıl dokunacağım?
Ouh, ouh, ouh, ouh, ouh
– Ooh, ooh, ooh, ooh, ooh
Comment j’vais toucher un fantôme?
– Bir hayalete nasıl dokunacağım?




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın