You’ve been through so much
– Çok şey yaşadın
So many ups and downs
– Çok fazla iniş ve çıkış
You’ve given your love
– Sevgini verdin
But never liked the way it turned out
– Ama ortaya çıkış şeklini hiç beğenmedim.
You closed off your heart
– Kalbini kapattın.
And you carried the weight
– Ve sen ağırlığı taşıdın
Like a million rocks on your shoulders
– Omuzlarında milyonlarca taş gibi
But you don’t have to wait for an apology
– Ama özür beklemek zorunda değilsin.
Or for someone else to make amends
– Ya da başkasının telafi etmesi için
When you can remember
– Hatırlayabildiğin zaman
That your healing is in your hands
– İyileşmen senin ellerinde
Just let it go, inch by inch
– Sadece git, karış karış bakalım
Just let it go, and do it again
– Bırak gitsin ve tekrar yap
Just let it go, one day you’ll see
– Bırak gitsin, bir gün göreceksin
Just let it go, you set yourself free
– Bırak gitsin, kendini özgür bırak.
You’ve been used
– Kullanıldın.
You’ve been abused
– İstismar oldun
Someone came along
– Biri geldi
Who didn’t value you
– Sana değer vermeyen
You carried the weight
– Ağırlığı sen taşıdın.
Of your heart
– Kalbinden
Like a million rocks on your shoulders
– Omuzlarında milyonlarca taş gibi
But life isn’t meant to be perfect
– Ama hayatın mükemmel olması gerekmiyor.
And we won’t always win
– Ve her zaman kazanamayacağız
But can you remember
– Ama hatırlayabiliyor musun
That your healing is in your hands?
– İyileşmenin senin ellerinde olduğunu mu?
Just let it go, inch by inch
– Sadece git, karış karış bakalım
Just let it go, and do it again
– Bırak gitsin ve tekrar yap
Just let it go, one day you’ll see
– Bırak gitsin, bir gün göreceksin
Just let it go, you set yourself free
– Bırak gitsin, kendini özgür bırak.
Just let it go
– Bırak gitsin
Gave it your all
– Hepsini verdim
You put your blinders on
– Gözlerini takıyorsun.
When you looked around
– Etrafına baktığında
All of your friends were gone
– Bütün arkadaşların gitmişti.
You took the fall
– Suçu sen üstlendin.
And you carried the weight
– Ve sen ağırlığı taşıdın
Like a million rocks on your shoulders
– Omuzlarında milyonlarca taş gibi
Just let it go, inch by inch
– Sadece git, karış karış bakalım
Just let it go, and do it again
– Bırak gitsin ve tekrar yap
Just let it go, one day you’ll see
– Bırak gitsin, bir gün göreceksin
Just let it go, you’ve set yourself free
– Bırak gitsin, kendini özgür bıraktın.
Just let it go, and set yourself free
– Bırak gitsin ve kendini özgür bırak.
Just let it go, and set yourself free
– Bırak gitsin ve kendini özgür bırak.
Just let it go, and set yourself free
– Bırak gitsin ve kendini özgür bırak.
“Let it go”
– “Bırak gitsin”
Just let it go, and set yourself free
– Bırak gitsin ve kendini özgür bırak.
Your healing is in your hands
– İyileşmen senin ellerinde
“Just let it go, and it’s all just so simple”
– “Bırak gitsin ve her şey çok basit”
Your healing is in your hands
– İyileşmen senin ellerinde
“Just let it go, and it’s all just so simple”
– “Bırak gitsin ve her şey çok basit”
Your healing is in your hands
– İyileşmen senin ellerinde
“Just let it go, and it’s all just so simple”
– “Bırak gitsin ve her şey çok basit”
Your healing is in your hands
– İyileşmen senin ellerinde
“Now set yourself free”
– “Şimdi kendini özgür bırak”
India.Arie – Just Let It Go İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.