Il était brun, le teint basané
– Esmer, ten rengi esmerdi.
Le regard timide, les mains toutes abîmées
– Utangaç bakış, ellerin hepsi hasar gördü
Il taillait la pierre, fils d’ouvier
– Taşı o kesti, ouvier’in oğlu
Il en était fier, mais pourquoi vous riez?
– Gurur duyuyordu ama neden gülüyorsun?
Non, ne le jugez pas
– Hayır, laf yok ona
Vous qui ne connaissez pas
– Bilmeyenler
Les vertiges et le labeur
– Baş dönmesi ve yorgunluk
Vous êtes faussement heureux, vous troquez vos valeurs
– Yanlış mutlusun, değerlerini değiştiriyorsun.
Lui, il est tout mon monde, et bien plus que ça
– O benim bütün dünyam ve bundan çok daha fazlası
Seule je crie son nom quand vient le désarroi
– Şaşkınlık geldiğinde sadece ben onun adını haykırırım.
Et puis tout s’effondre quand il n’est plus là
– Ve o artık orada değilken her şey çöker
J’aimerais tellement lui dire mais je n’ose pas
– Ona söylemeyi çok isterdim ama cesaret edemiyorum.
Lui qui me fait
– Beni o yapan
Tourner dans le vide, vide
– Vakumda Spin, vakum
Tourner dans le vide, vide
– Vakumda Spin, vakum
Tourner dans le vide, il me fait tourner
– Boşlukta dön, beni döndürüyor
Dans le vide, vide, vide
– Boşlukta, boşlukta, boşlukta
Tourner, tourner dans le vide
– Dön, vakumu aç.
Tourner dans le vide, il me fait tourner
– Boşlukta dön, beni döndürüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Qui peut bien me dire ce qui est arrivé?
– Neler olduğunu bana kim söyleyebilir?
Depuis qu’il est parti, je n’ai pu me relever
– Gittiğinden beri, elde etmek mümkün olmadı
Ce n’est plus qu’un souvenir, une larme du passé
– Bu sadece bir anı, geçmişin bir gözyaşı
Coincée dans mes yeux qui ne veut plus s’en aller
– Artık gitmek istemeyen gözlerime saplandı.
Oh non, ne riez pas
– Oh hayır, gülme
Vous qui ne connaissez pas
– Bilmeyenler
Les vertiges et la douleur
– Baş dönmesi ve ağrı
Ils sont superficiels, ils ignorent tout du cœur
– Yüzeyseldirler, kalpten gelen her şeyi görmezden gelirler
Lui, c’était tout mon monde et bien plus que ça
– O benim bütün dünyamdı ve bundan çok daha fazlasıydı.
J’espère le revoir là, pas dans l’au-delà
– Onu tekrar orada görmeyi umuyorum, öbür dünyada değil
Aidez-moi tout s’effondre puisqu’il n’est plus là
– Artık orada olmadığı için her şeyin çökmesine yardım et
Sais-tu mon bel amour, mon beau soldat
– Biliyor musun güzel aşkım, güzel askerim
Que tu me fais
– Yaptığınız olacak bana
Tourner dans le vide, vide
– Vakumda Spin, vakum
Tourner dans le vide, vide
– Vakumda Spin, vakum
Tourner dans le vide, tu me fais tourner
– Boşlukta dön, sen beni Döndür
Dans le vide, vide, vide
– Boşlukta, boşlukta, boşlukta
Tourner, tourner dans le vide
– Dön, vakumu aç.
Tourner dans le vide, il me fait tourner
– Boşlukta dön, beni döndürüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Il me fait tourner dans le vide
– Spin beni boşlukta yapıyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Il me fait tourner dans le vide
– Spin beni boşlukta yapıyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Il me fait tourner
– Beni döndürüyor
Tourner dans le vide
– Boşlukta dönüyor
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.