Why you calling me up saying “sorry” again?
– Neden beni tekrar “özür dilerim” diyerek çağırıyorsun?
Already told you we’re done, what didn’t you get?
– Sana işimizin bittiğini söylemiştim, ne alamadın?
Don’t forget, you’re the one that tried to get with my friends
– Unutma, arkadaşlarımla çıkmaya çalışan sensin.
The end, the end, the end, the end
– Son, son, son, son, son
Well, you must be going crazy thinking I’ll be back, I’m sorry
– Geri döneceğimi düşünerek çıldırıyor olmalısın, özür dilerim.
‘Cause you’re crying like a baby, but do I look like your mommy?
– Bebek gibi ağlıyorsun ama ben annene benziyor muyum?
Take a look into that mirror if you wonder why you lost me
– Beni neden kaybettiğini merak ediyorsan o aynaya bir bak
Gotta sit down and shut up, you did it to yourself
– Oturup çeneni kapamalısın, bunu kendine yaptın.
Boy, gonna diss me? Boy, I’m so pissed
– Oğlum, beni kovacak mısın? Oğlum, çok kızgınım.
Boy, gonna miss me, boy, you are dismissed
– Oğlum, beni özleyeceksin, oğlum, kovuldun
‘Cause I don’t fall for boys like you (I don’t fall for)
– Çünkü senin gibi erkeklere aşık değilim (aşık değilim)
I don’t fall for boys like you (I don’t fall for)
– Senin gibi erkeklere aşık değilim (aşık değilim)
Boy, wanna date me? Boy, outta date, yeah
– Benimle çıkmak ister misin? Oğlum, çıkıyorum, evet
Boy, wanna- (what? No) boy, outta my way
– Oğlum, ister misin- (ne? Hayır) oğlum, çekil yolumdan
‘Cause I don’t fall for boys like you (I don’t fall for)
– Çünkü senin gibi erkeklere aşık değilim (aşık değilim)
I don’t fall for boys like you (I don’t fall for)
– Senin gibi erkeklere aşık değilim (aşık değilim)
I see through sweet little lies and every excuse
– Tatlı küçük yalanları ve her bahaneyi görüyorum
When you start every fight, the blame is on you
– Her kavgaya başladığınızda, suç sizde
One red flag and I’m gone, already onto
– Bir kırmızı bayrak ve ben çoktan gittim
The next, the next, the next
– Bir sonraki, bir sonraki, bir sonraki
Well, you must be going crazy thinking I’ll be back, I’m sorry
– Geri döneceğimi düşünerek çıldırıyor olmalısın, özür dilerim.
‘Cause you’re crying like a baby, but do I look like your mommy?
– Bebek gibi ağlıyorsun ama ben annene benziyor muyum?
Take a look into that mirror if you wonder why you lost me
– Beni neden kaybettiğini merak ediyorsan o aynaya bir bak
Gotta sit down and shut up, you did it to yourself
– Oturup çeneni kapamalısın, bunu kendine yaptın.
Boy, gonna diss me? Boy, I’m so pissed
– Oğlum, beni kovacak mısın? Oğlum, çok kızgınım.
Boy, gonna miss me, boy, you are dismissed
– Oğlum, beni özleyeceksin, oğlum, kovuldun
‘Cause I don’t fall for boys like you (I don’t fall for)
– Çünkü senin gibi erkeklere aşık değilim (aşık değilim)
I don’t fall for boys like you (I don’t fall for)
– Senin gibi erkeklere aşık değilim (aşık değilim)
Boy, wanna date me? Boy, outta date, yeah
– Benimle çıkmak ister misin? Oğlum, çıkıyorum, evet
Boy, wanna- (what? No) boy, outta my way
– Oğlum, ister misin- (ne? Hayır) oğlum, çekil yolumdan
‘Cause I don’t fall for boys like you (I don’t fall for)
– Çünkü senin gibi erkeklere aşık değilim (aşık değilim)
I don’t fall for boys like you (I don’t fall for)
– Senin gibi erkeklere aşık değilim (aşık değilim)
You can raise your voice, but know that you have no choice
– Sesini yükseltebilirsin, ama başka seçeneğin olmadığını bil
Don’t care what you do (you)
– Ne yaptığın umrumda değil (sen)
You can raise your voice, but know that you have no choice
– Sesini yükseltebilirsin, ama başka seçeneğin olmadığını bil
Don’t care what you do (you)
– Ne yaptığın umrumda değil (sen)
So turn around, walk away
– Arkanı dön, uzaklaş.
You made your bed, so you gotta lay
– Yatağını yaptın, o yüzden yatmalısın.
Get out of my way!
– Çekil yolumdan!
Boy, gonna diss me? Boy, I’m so pissed
– Oğlum, beni kovacak mısın? Oğlum, çok kızgınım.
Boy, gonna miss me, boy, you are dismissed
– Oğlum, beni özleyeceksin, oğlum, kovuldun
‘Cause I don’t fall for boys like you (I don’t fall for)
– Çünkü senin gibi erkeklere aşık değilim (aşık değilim)
I don’t fall for boys like you (I don’t fall for)
– Senin gibi erkeklere aşık değilim (aşık değilim)
Boy, wanna date me? Boy, outta date, yeah
– Benimle çıkmak ister misin? Oğlum, çıkıyorum, evet
Boy, wanna- (what? No) boy, outta my way
– Oğlum, ister misin- (ne? Hayır) oğlum, çekil yolumdan
‘Cause I don’t fall for boys like you (I don’t fall for)
– Çünkü senin gibi erkeklere aşık değilim (aşık değilim)
I don’t fall for boys like you (I don’t fall for)
– Senin gibi erkeklere aşık değilim (aşık değilim)
You can raise your voice, but know that you have no choice
– Sesini yükseltebilirsin, ama başka seçeneğin olmadığını bil
Don’t care what you do (you)
– Ne yaptığın umrumda değil (sen)
You can raise your voice, but know that you have no choice
– Sesini yükseltebilirsin, ama başka seçeneğin olmadığını bil
Don’t care what you do (you), oh, you
– Ne yaptığın umrumda değil (sen), oh, sen
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.