니가 내 모든 걸 엉망으로 만들고 있다는 걸 아니
– Yaptığım her şeyle uğraştığını bilmiyorum.
너 땜에 아무것도 손에 잡히지를 않는데 어쩌니
– Senin elinde hiçbir şey yok. Ne iş yaparsınız?
집 밖을 나온 지가 언젠데
– Bir gün evden çıktım.
왜 자꾸 집에 갈 생각만 하는데
– Neden sürekli eve gitmeyi düşünüyorum?
Oh 넌 도대체 어디서 나타난 거니
– Sen hangi cehennemden geldin?
Fever, like I’ve got the flu, love scene의 athlete 넌 너무 선수
– Ateş sporcusu, grip olmuşum gibi, aşk sahnesi Sen de sporcusun
쿠파왕보다 깨기 어려워 필요해 전술
– Kırılması Kral Kufe’den daha zor.
유혹이 심해, 너한테 취해 yeah, I feel like a dummy
– Bir kukla gibi hissediyorum. evet, kendimi aptal gibi hissediyorum.
이 곡 hook 노랫말처럼 어디서 나타난 거니 huh?
– Bu şarkı nerede kanca şarkısı gibi göründü?
너는 독주 (너는 독 what?) 근데 끊지는 못하는 술
– Sen bir solosun (ne zehirliyorsun?) Ama alkolü kapatamıyorum
완전히 중독이 됐잖아 못 이겨 그 어떤 poison두
– Tamamen bağımlısın. İki zehir kazanamazsın.
온 집에 꿀을 발라놓은 것처럼
– Bütün evdeki bal gibi.
밖을 못 나가 네 품에 꼭 붙어버려 fever
– Oraya çıkıp kollarına yapıştıramam. ateş.
니가 날 바라볼 때 (Fever)
– Bana baktığında (Ateş)
눈과 눈이 맞을 때 (Fever)
– Gözler ve gözler doğru olduğunda (Ateş)
달아올라 달아올라 달아올라 달아올라
– Koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş.
옆집 아줌마가 다 알아 (Fever)
– Yandaki teyze her şeyi biliyor (Ateş)
니 입술이 닿을 때 (Fever)
– Dudakların dokunduğunda (Ateş)
몸과 몸이 닿을 때 (Fever)
– Vücut ve vücut dokunduğunda (Ateş)
달아올라 달아올라 달아올라 달아올라
– Koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş.
윗집 아저씨가 다 알아 (Fever)
– Her şeyi biliyorsun. Ateş.
집에 가자마자 왜 내 몸이 니 몸에 붙는 거니
– Eve gider gitmez neden vücudum senin vücuduna yapışıyor?
N극과 S극처럼 잡아당기는 건 왜니
– Neden N direği ve S direği gibi çekiyorsun?
운동을 한 지가 벌써 언젠데
– Biraz egzersiz yaptım bile.
왜 계속 살이 쭉쭉 빠지는데
– Neden şişmanlayıp duruyorsun?
너는 알고 이러니 모르고 이러는 거니
– Biliyorsun, biliyorsun, biliyorsun, biliyorsun, biliyorsun, biliyorsun, biliyorsun.
Kiss on my wrist, baby, I want more
– Bileğimden öp bebeğim, daha fazlasını istiyorum
Keepin’ up my lips, baby, like muah, muah
– Dudaklarımı yukarı kaldır bebeğim, muah, muah gibi
번져버린 립스틱 위에 더 더
– Bulaşmış ruj hakkında daha fazla bilgi
뜨거운 그 입으로 남겨줘요 all that marks
– Tüm o izleri o ağızda sıcak bırak.
And I’m, ooh, ah 더워 더워
– Ve ben, ooh, ah, çok sıcak.
And you heat me, heating me 뜨거 뜨거
– Ve sen beni ısıtıyorsun, ısıtıyorsun, ısıtıyorsun, ısıtıyorsun, ısıtıyorsun, ısıtıyorsun, ısıtıyorsun, ısıtıyorsun
And I’m, ooh, hot, hold up, hold up
– Ve ben, ooh, ateşliyim, bekle, bekle
뜨거운 불길로 다 태워줘 my everything
– Hepsini sıcak alevler içinde yak, her şeyim
니가 날 바라볼 때 (Fever)
– Bana baktığında (Ateş)
눈과 눈이 맞을 때 (Fever)
– Gözler ve gözler doğru olduğunda (Ateş)
달아올라 달아올라 달아올라 달아올라
– Koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş.
옆집 아줌마가 다 알아 (Fever)
– Yandaki teyze her şeyi biliyor (Ateş)
니 입술이 닿을 때 (Fever)
– Dudakların dokunduğunda (Ateş)
몸과 몸이 닿을 때 (Fever)
– Vücut ve vücut dokunduğunda (Ateş)
달아올라 달아올라 달아올라 달아올라
– Koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş.
윗집 아저씨가 다 알아 (Fever)
– Her şeyi biliyorsun. Ateş.
You give me fever all night and day
– Bütün gece ve gündüz bana ateş veriyorsun.
일어나려고 했다가 바로 다시 누워
– Kalkmaya çalıştım ve hemen arkamda uzandım.
Oh, fever 매일 밤 이래
– Her gece ateşim var.
Oh, fever, fever, ah
– Oh, ateş, ateş, ah
니가 날 바라볼 때 (Fever)
– Bana baktığında (Ateş)
눈과 눈이 맞을 때 (Fever)
– Gözler ve gözler doğru olduğunda (Ateş)
달아올라 달아올라 달아올라 달아올라
– Koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş.
옆집 아줌마가 다 알아 (Fever)
– Yandaki teyze her şeyi biliyor (Ateş)
니 입술이 닿을 때 (Fever)
– Dudakların dokunduğunda (Ateş)
몸과 몸이 닿을 때 (Fever)
– Vücut ve vücut dokunduğunda (Ateş)
달아올라 달아올라 달아올라 달아올라
– Koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş, koş.
윗집 아저씨가 다 알아 (Fever)
– Her şeyi biliyorsun. Ateş.
You give me fever
– Bana ateşini ver
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.