Jack Harlow – First Class İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Uh
– Ah

I been a (G), throw up the (L)
– Ben a (G) oldum, (L) ‘yi kustum.
Sex in the (AM), uh-huh (O-R-O-U-S, yeah)
– Seks (AM), uh-huh (O-R-O-U-S, evet)
And I could put you in (first class, up in the sky)
– Ve seni koyabilirim (birinci sınıf, gökyüzünde)
I could put you in (first class, up in the, up-up in the)
– Seni koyabilirim (birinci sınıf, yukarı, yukarı)

I been a (G), throw up the (L)
– Ben a (G) oldum, (L) ‘yi kustum.
Sex in the (AM), uh-huh (O-R-O-U-S, yeah)
– Seks (AM), uh-huh (O-R-O-U-S, evet)
And I could put you in (first class, up in the sky)
– Ve seni koyabilirim (birinci sınıf, gökyüzünde)
I could put you in (first class, up in the, up-up in the)
– Seni koyabilirim (birinci sınıf, yukarı, yukarı)

I could see the whole city from this balcony
– Bu balkondan bütün şehri görebiliyordum.
Back in 2019, I was outside freely, but now they got it out for me
– 2019’da özgürce dışarıdaydım, ama şimdi benim için çıkardılar
I’on care what frat that you was in
– Oldu o dernek ne dedim ben
You can’t alpha me, keep dreaming
– Beni kandıramazsın, hayal kurmaya devam et
Pineapple juice, I give her sweet, sweet, sweet semen
– Ananas suyu, ona tatlı, tatlı, tatlı meni veriyorum.
I know what they like so I just keep cheesing
– Neyi sevdiklerini biliyorum, bu yüzden peynirlemeye devam ediyorum
Hard drive full of heat seeking
– Isı arayışıyla dolu sabit disk
Tryna come the same day as Jack? Rethink it
– Jack’le aynı gün gelmeye mi çalışıyorsun? Yeniden düşün
You ‘on’t need Givenchy, you need Jesus
– ‘Ben Givenchy gerekir, İsa gerekir
Why do y’all sleep on me? I need reasons
– Neden benimle yatıyorsunuz? Sebep lazım
Uh, I got plaques in the mail, peak season
– Yoğun sezonda postada plaketlerim var.
Shout out to my UPS workers making sure I receive ’em
– UPS çalışanlarıma bağırın onları aldığımdan emin olmak için
You could do it too, believe it
– Sen de yapabilirsin, inan

I been a (G), throw up the (L)
– Ben a (G) oldum, (L) ‘yi kustum.
Sex in the (AM), uh-huh (O-R-O-U-S, yeah)
– Seks (AM), uh-huh (O-R-O-U-S, evet)
And I could put you in (first class, up in the sky)
– Ve seni koyabilirim (birinci sınıf, gökyüzünde)
I could put you in (first class, up in the, up-up in the)
– Seni koyabilirim (birinci sınıf, yukarı, yukarı)

(Are you ready?) Ha, yes I am
– (Hazır mısın?) Ha, evet öyleyim
They say you a superstar now, damn, I guess I am
– Senin artık bir süperstar olduğunu söylüyorlar, lanet olsun, sanırım öyleyim.
You might be the man, well, that’s unless I am
– Sen o adam olabilirsin, ben olmadığım sürece.
Okay, I’ll confess I am
– Tamam, itiraf edeceğim
Go ahead and get undressed, I am
– Devam et ve soyun, ben soyunuyorum.
Okay cool, you on Sunset (I am)
– Tamam güzel, Gün batımında sen (Ben)
I’m ’bout to slide, okay, I’m outside, okay
– Kaymak üzereyim, tamam, dışarıdayım, tamam

This lifesyle don’t got many downsides
– Bu yaşam tarzının pek fazla dezavantajı yok.
‘Xcept for the lack of time I get ’round my
– ‘Zaman yetersizliğinden başka, etrafımda dolanıyorum’
Family, making sure they never downsize
– Aile, asla küçülmemelerini sağlamak
I got visions of my mom saying, “Wait, this house mine?”
– Annemin “Bekle, bu ev benim mi?”
Can’t lie, I’m on Angus Cloud 9
– Yalan söyleyemem, Angus Cloud 9’dayım.
I got ’em on the bandwagon now, ’bout time
– Şimdi onları çoğunluğa bağladım, zamanı geldi.
I ain’t even got no downtime
– Boş zamanım bile yok.
Every time I speak, she say, “Yeah, that sounds fine”
– Ne zaman konuşsam, “Evet, kulağa hoş geliyor” diyor.

I been a (G), throw up the (L)
– Ben a (G) oldum, (L) ‘yi kustum.
Sex in the (AM), uh-huh (O-R-O-U-S, yeah)
– Seks (AM), uh-huh (O-R-O-U-S, evet)
And I could put you in (first class, up in the sky)
– Ve seni koyabilirim (birinci sınıf, gökyüzünde)
I could put you in (first class, up in the, up-up in the)
– Seni koyabilirim (birinci sınıf, yukarı, yukarı)

I been a (G), throw up the (L)
– Ben a (G) oldum, (L) ‘yi kustum.
Sex in the (AM), uh-huh (O-R-O-U-S, yeah)
– Seks (AM), uh-huh (O-R-O-U-S, evet)
And I could put you in (first class, up in the sky)
– Ve seni koyabilirim (birinci sınıf, gökyüzünde)
I could put you in (first class)
– Seni koyabilirim (birinci sınıf)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın