Jake Bugg – Lightning Bolt İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Morning, it’s another pure grey morning
– Günaydın, başka bir saf gri sabah
Don’t know what the day is holding
– O gün elinde ne olduğunu bilmiyor
When I get uptight
– Sinirlendiğimde
And I walk right into the path of a lightning bolt
– Ve bir yıldırımın yoluna doğru yürüyorum

Sirens, of an ambulance comes howling
– Sirenler, bir ambulansın uluması geliyor
Right through the centre of town and
– Şehrin tam merkezinde ve
No one blinks an eye
– Kimse gözünü kırpmıyor
And I look up to the sky in the path of a lighting bolt
– Ve gökyüzüne bir aydınlatma cıvatasının yolunda bakıyorum

Met her, as the angels parted for her
– Melekler ayrıldı gelince onu bir araya geldi, onu
But she only brought me torture
– Ama bana sadece işkence getirdi.
But that’s what happens
– Ama olan bu
When it’s you who’s standing in the path of a lightning bolt
– Bir yıldırımın yolunda duran sen olduğun zaman

Everyone I see just wants to walk with gritted teeth
– Gördüğüm herkes sadece gıcırdayan dişlerle yürümek istiyor.
But I just stand by
– Ama ben hazırım
And I wait my time
– Ve zamanımı bekliyorum
They say you gotta tow the line
– Hattı çekmen gerektiğini söylüyorlar.
They want the water not the wine
– Şarabı değil suyu istiyorlar.
But when I see the signs
– Ama işaretleri gördüğümde
I jump on that lightning bolt
– O şimşeğin üzerine atlıyorum.

Chances, people tell you not to take chances
– Şans, insanlar sana risk almamanı söyler.
When they tell you there aren’t any answers
– Sana cevap olmadığını söylediklerinde
And I was starting to agree
– Ve kabul etmeye başlamıştım.
But I awoke suddenly in the path of a lightning bolt
– Ama aniden bir şimşek çakmasıyla uyandım.

Fortune, people talking all about fortune
– Servet, insanlar servet hakkında konuşuyor
Do you make it or does it just call you?
– Başarıyor musun yoksa sadece seni mi çağırıyor?
In the blinking of an eye
– Bir göz yanıp içinde
Just another passerby in the path of a lightning bolt
– Şimşek çakan yolda başka bir yoldan geçen

Everyone I see just wants to walk with gritted teeth
– Gördüğüm herkes sadece gıcırdayan dişlerle yürümek istiyor.
But I just stand by
– Ama ben hazırım
And I wait my time
– Ve zamanımı bekliyorum
They say you gotta tow the line
– Hattı çekmen gerektiğini söylüyorlar.
They want the water not the wine
– Şarabı değil suyu istiyorlar.
But when I see the signs
– Ama işaretleri gördüğümde
I jump on that lightning bolt
– O şimşeğin üzerine atlıyorum.

It was silent, I was lying back gazing skyward
– Sessizdi, uzanıp gökyüzüne bakıyordum.
When the moment got shattered
– O an paramparça olduğunda
I remembered what she said
– Ne dediğini hatırladım.
And then she fled in the path of a lightning bolt
– Ve sonra bir şimşek yolunda kaçtı




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın