James – Sometimes İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

There’s a storm outside, and the gap between crack and thunder
– Çatlak arasında dışarıda fırtına, yangın ve thunder
Crack and thunder, is closing in, is closing in
– Çatlak ve gök gürültüsü, yaklaşıyor, yaklaşıyor
The rain floods gutters and makes a great sound on concrete
– Yağmur olukları sular ve beton üzerinde harika bir ses çıkarır
On a flat roof, there’s a boy leaning against the wall of rain
– Düz bir çatıda, yağmurun duvarına yaslanmış bir çocuk var.
Aerial held high, calling, “Come on thunder, come on thunder”
– Havadan yüksek tutulan, arama, “şimşek Haydi şimşek Haydi”

Sometimes, when I look deep in your eyes
– Bazen gözlerinin derinliklerine baktığımda
I swear I can see your soul
– Yemin ederim ruhunu görebiliyorum.
Sometimes, when I look deep in your eyes
– Bazen gözlerinin derinliklerine baktığımda
I swear I can see your soul
– Yemin ederim ruhunu görebiliyorum.

It’s a monsoon and the rain lifts lids off cars
– Bu bir muson ve yağmur arabaların kapaklarını kaldırıyor
Spinning buses like toys, stripping them to chrome
– Oyuncak gibi dönen otobüsler, onları kromdan sıyırıyor
Across the bay, the waves are turning into something else
– Körfezin karşısında dalgalar başka bir şeye dönüşüyor.
Picking up fishing boats and spewing them on the shore
– Balıkçı teknelerini alıp kıyıya kusmak

The boy is hit, lit up against the sky, like a sign, like a neon sign
– Çocuk vuruldu, gökyüzüne karşı aydınlandı, bir işaret gibi, bir neon işareti gibi
And he crumples, drops into the gutter, cuts strange, legs twitching
– Ve buruşuyor, oluğa düşüyor, garip kesiyor, bacaklar seğiriyor
The flood swells his clothes and delivers him on, delivers him on
– Sel elbiselerini şişirir ve onu teslim eder, teslim eder

Sometimes, when I look deep in your eyes
– Bazen gözlerinin derinliklerine baktığımda
I swear I can see your soul
– Yemin ederim ruhunu görebiliyorum.
Sometimes, when I look deep in your eyes
– Bazen gözlerinin derinliklerine baktığımda
I swear I can see your soul
– Yemin ederim ruhunu görebiliyorum.

There’s four new colors in the rainbow an old man’s taking Polaroids
– Gökkuşağında dört yeni renk var yaşlı bir adam Polaroid kullanıyor
But all he captures is endless rain, endless rain, endless rain
– Ama yakaladığı tek şey sonsuz yağmur, sonsuz yağmur, sonsuz yağmur
He says listen, takes my head and puts my ear to his
– Dinle diyor, kafamı alıp kulağımı onunkine koyuyor.
And I swear I can hear the sea
– Ve yemin ederim denizi duyabiliyorum

Sometimes, when I look in your eyes
– Bazen, gözlerine baktığımda
I can see your soul, I can reach your soul
– Ruhunu görebiliyorum, ruhuna ulaşabiliyorum
Sometimes, when I look in your eyes
– Bazen, gözlerine baktığımda
I can see your soul, I can touch your soul
– Ruhunu görebiliyorum, ruhuna dokunabiliyorum
Sometimes, when I look in your eyes
– Bazen, gözlerine baktığımda
I can see your soul, I can hear your soul
– Ruhunu görebiliyorum, ruhunu duyabiliyorum

Sometimes, when I look deep in your eyes
– Bazen gözlerinin derinliklerine baktığımda
I swear I can see your soul
– Yemin ederim ruhunu görebiliyorum.
Sometimes, when I look deep in your eyes
– Bazen gözlerinin derinliklerine baktığımda
I can see your soul
– Ruhunu görebiliyorum

Sometimes, when I look deep in your eyes
– Bazen gözlerinin derinliklerine baktığımda
I can see your soul
– Ruhunu görebiliyorum
Sometimes, when I look deep in your eyes
– Bazen gözlerinin derinliklerine baktığımda
I can see your soul
– Ruhunu görebiliyorum

Sometimes, when I look deep in your eyes
– Bazen gözlerinin derinliklerine baktığımda
I can see your soul
– Ruhunu görebiliyorum




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın