I go to loud places
– Gürültülü yerlere giderim.
To search for someone
– Birini aramak için
To be quiet with
– Sessiz olmak için
Who will take me home
– Beni eve kim götürecek
You go to loud places
– Gürültülü yerlere gidiyorsun.
To find someone who
– Birini bulmak için
Will take you higher than
– Seni daha yükseğe çıkaracak
I took you
– Seni götürdüm.
Didn’t I take you to
– Seni oraya götürmedim mi?
Higher places you can’t reach without me?
– Bensiz ulaşamayacağın daha yüksek yerlere mi?
(I have never reached such heights) Reach without me
– (Ben böyle yüksekliklere hiç ulaşmadım) Bensiz ulaş
(I feel music in your eyes)
– (Gözlerinde müzik hissediyorum)
(I have never reached such heights)
– (Hiç bu kadar yükseğe ulaşmadım)
I go to those places
– O yerlere gidiyorum.
Where we used to go
– Eskiden gittiğimiz yere
They seem so quiet now
– Şimdi çok sessiz görünüyorlar.
I’m here, all alone
– Buradayım, yapayalnızım.
You go to new places
– Yeni yerlere gidiyorsun.
With I don’t know who
– Kim olduğunu bilmiyorum.
And I don’t know how
– Ve nasıl olduğunu bilmiyorum
To follow you
– Seni takip etmek için
Higher, I take you higher and I’ll take you, didn’t I take you higher?
– Daha yükseğe, seni daha yükseğe götüreceğim ve seni daha yükseğe almadım mı?
I take you higher, I take you higher and I take you
– Seni daha yükseğe çıkarıyorum, seni daha yükseğe çıkarıyorum ve seni
Didn’t I take you higher? I take you
– Seni daha yükseğe çıkarmadım mı? Seni alıyorum.
Didn’t I take you to
– Seni oraya götürmedim mi?
Higher places you can’t reach without me?
– Bensiz ulaşamayacağın daha yüksek yerlere mi?
(I have never reached such heights) Reach without me
– (Ben böyle yüksekliklere hiç ulaşmadım) Bensiz ulaş
(I feel music in your eyes)
– (Gözlerinde müzik hissediyorum)
(I have never reached such heights)
– (Hiç bu kadar yükseğe ulaşmadım)
I feel music in your eyes
– Gözlerinde müzik hissediyorum
I have never reached such heights
– Hiç bu kadar yükseğe ulaşmamıştım.
I feel music in your eyes
– Gözlerinde müzik hissediyorum
I have never reached such heights
– Hiç bu kadar yükseğe ulaşmamıştım.
You’re in ecstasy without me
– Bensiz ecstasy içindesin.
When you come down
– Aşağı indiğinde
I won’t be around
– Buralarda olmayacağım.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.