Well you done me and you bet I felt it
– İyi, sen beni aldattın ve bunu hissetiğimi iddia ettin
I tried to be chill but you’re so hot that I melted
– Soğuk olmaya çalıştım ama sen çok sıcaksın ben eridim
I fell right through the cracks
– Çatlaklar boyunca düştüm
Now I’m trying to get back
– Şimdi geri dönmeye çalışıyorum
Before the cool done run out
– Gösterişli bitiş başlamadan
I’ll be giving it my bestest
– Buna en iyilerimi veriyor olacağım
And nothing’s gonna to stop me but divine intervention
– Ve beni durduracak hiç birşey olmayacak ama müdahele hissedeceğim
I reckon it’s again my turn to win some or learn some
– Sanıyorum, birşeyler kazanmak veya öğrenmek için yine benim sıram
But I won’t hesitate no more, no more
– Ama daha fazla çekinmeyeceğim, daha faza değil
It cannot wait, I’m yours
– Bekleyemiyor, ben seninim
Well open up your mind and see like me
– Zihnini aç ve benim gibi gör
Open up your plans and damn you’re free
– Planlarını açıkla ve son derece özgürsün
Look into your heart and you’ll find love love love love
– Kalbine bak ve sevgi(sevgi sevgi sevgi) bulacaksın
Listen to the music of the moment, maybe sing with me
– Bu andan müzik dinle, belki benimle şarkı söyle
All – ah peaceful melody
– Hepsi – ah sakin melodi
And it’s our God-forsaken right to be loved love loved love loved
– Ve bu bizim terkedilmiş-Tanrı’mız sevilmekte sevmekte sevilmekte sevmekte sevilmekte haklıdır
So I won’t hesitate no more, no more
– Yani daha fazla çekinmeyeceğim, daha fazla değil
It cannot wait I’m sure
– bekleyemiyor eminim
There’s no need to complicate
– Zorlaştırmaya gerek yok
Our time is short
– Zamanımız kısa
This is our fate, I’m yours
– Bu bizim kaderimiz, ben seninim
Scooch on closer dear
– Biraz yakınlaş sevgilim
And I will nibble your ear
– Ve hafifçe kulağını ısıracağım
I’ve been spending way too long checking my tongue in the mirror
– Birsürü yol harcadım aynada konuşma tarzımı kontrol etmek için
And bending over backwards just to try to see it clearer
– Ve geriye doğru eğildim sadece daha açıkca görebilmek için
But my breath fogged up the glass
– ama nefesim bardağı buğulandırdı
And so I drew a new face and laughed
– Ve yeni bir yüz çizdim ve güldüm
I guess what I’m be saying is there ain’t no better reason
– ne söylüyor olacağımı tahmin ediyorum daha iyi bir neden yok mu diye
To rid yourself of vanity and just go with the seasons
– Kendini kibirden kurtarmak ve uygun zamanla gitmek için
It’s what we aim to do
– Bu bizim yapmak için hedeflediğimizdir
Our name is our virtue
– İsmimiz bizim namusumuzdur
I won’t hesitate no more, no more
– Daha fazla çekinmeyeceğim, daha fazla değil
It cannot wait I’m sure
– Bekleyemiyor eminim
There’s no need to complicate
– Zorlaştırmaya gerek yok
Our time is short
– Zamanımız kısa
This is our fate, I’m yours
– Bu bizim kaderimiz, ben seninim
Well no no, well open up your mind and see like me
– Hayır hayır, Zihnini aç ve benim gibi gör
Open up your plans and damn you’re free
– Planlarını açıkla ve son derece özgürsün
Look into your heart and you’ll find that the sky is yours
– Kalbine bak ve bunu bulacaksın gökyüzü senindir
Please don’t, please don’t, please don’t
– Lütfen yapma, lütfen yapma, lütfen yapma
There’s no need to complicate
– Zorlaştırmaya gerek yok
Cause our time is short
– Çünkü zamanımız kısa
This is our fate, I’m yours
– Bu bizim kaderimiz, ben seninim
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.