바람에 날려 꽃이 지는 계절엔
– Rüzgarın estiği ve çiçeklerin kaybettiği mevsimde
아직도 너의 손을 잡은 듯 그런 듯 해.
– Sanki hala elini tutuyorum.
그때는 아직 꽃이 아름다운 걸
– Sonra çiçekler hala güzeldi.
지금처럼 사무치게 알지 못했어.
– İşi şu anki gibi bilmiyordum.
우 너의 향기가 바람에 실려 오네.
– Kokunu rüzgar geliyor Ooh.
우 영원할 줄 알았던 스물다섯, 스물하나.
– Yirmi beş, yirmi bir, ki sonsuz olacağını biliyordum.
그 날의 바다는 퍽 다정했었지.
– O gün deniz çok tatlıydı.
아직도 나의 손에 잡힐 듯 그런 듯 해.
– Hala ellerimdeymiş gibi görünüyor.
부서지는 햇살 속에 너와 내가 있어
– Sen ve ben gün ışığındayız.
가슴 시리도록 행복한 꿈을 꾸었지.
– Göğsümü doldurmak için mutlu bir rüya gördüm.
우 그날의 노래가 바람에 실려 오네.
– Günün şarkısı rüzgara geliyor.
우 영원할 줄 알았던 지난날의 너와 나.
– Sen ve ben sonsuza dek yaşayacağımızı bildiğim son günün.
너의 목소리도 너의 눈동자도
– Sesini, gözlerini.
애틋하던 너의 체온마저도
– Vücut ısın bile çok tatlıydı.
기억해내면 할수록 멀어져 가는데
– Daha fazla hatırlıyor musun, daha uzağa git.
흩어지는 널 붙잡을 수 없어.
– Seni dağınık halde yakalayamam.
바람에 날려 꽃이 지는 계절엔
– Rüzgarın estiği ve çiçeklerin kaybettiği mevsimde
아직도 너의 손을 잡은 듯 그런 듯 해.
– Sanki hala elini tutuyorum.
그때는 아직 네가 아름다운 걸
– O zaman hala güzeldin.
지금처럼 사무치게 알지 못했어.
– İşi şu anki gibi bilmiyordum.
우 너의 향기가 바람에 실려 오네.
– Kokunu rüzgar geliyor Ooh.
우 영원할 줄 알았던 스물다섯, 스물하나.
– Yirmi beş, yirmi bir, ki sonsuz olacağını biliyordum.
우 그날의 노래가 바람에 실려 오네.
– Günün şarkısı rüzgara geliyor.
우 영원할 줄 알았던 지난날의 너와 나.
– Sen ve ben sonsuza dek yaşayacağımızı bildiğim son günün.
우 우 우 우 우 우
– Ooh Ooh Ooh Ooh Ooh Ooh
우우 우 영원할 줄 알았던 스물다섯, 스물하나.
– Bunu yapacak kişi kim olacak kişi kim olacak tek kişi olmayacağımı görmek için sabırsızlanıyorum
우 우 우 스물다섯, 스물하나.
– Yirmi beş, yirmi bir.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.