It’s been about a month and 20 days
– Yaklaşık bir ay ve 20 gün oldu
And we’re going round and round just playing silly games
– Ve biz sadece aptalca oyunlar oynuyoruz
Now you’re saying, slow it down, not right now
– Şimdi diyorsun ki, yavaşla, şimdi değil
Then ya wink at me and walk away
– Sonra bana göz kırpıyorsun ve uzaklaşıyorsun
Let it be, let it be, let it be known
– Bırak, bırak, bırak bilinsin.
Hold on, don’t go
– Bekle, gitme
Touching and teasing me, telling me no
– Bana dokunmak ve alay etmek, bana hayır demek
But this time I need to feel you
– Ama bu sefer seni hissetmem gerekiyor.
(Ride it) we’re all alone
– Yapayalnızız
(Ride it) just lose control
– Sadece kontrolü kaybet.
(Ride it, ride it) touch my soul
– (Ride It, ride ıt) ruhuma dokun
(Ride it ride) let me feel you
– (Ride It ride) seni hissetmeme izin ver
(Ride it) turn the lights down low
– Işıkları kısın.
(Ride it) from head to toe
– Tepeden tırnağa
(Ride it, ride it) touch my soul
– (Ride It, ride ıt) ruhuma dokun
(Ride it, ride) let me feel you
– (Sür, sür) seni hissetmeme izin ver
Movida was the club on the Saturday
– Movida Cumartesi günü kulüp oldu
Ya actin like a diva sayin you don’t wanna pay
– Sana aktin diva söylediğim gibi I don’t wanna ödemiyorsun
It’s gotta be ya fiesty style, raised eyebrow
– Bu ya fiesty tarzı olmalı, yükseltilmiş Kaş
I love it when you look at me that way
– Bana bu şekilde bakmanı seviyorum.
Now we’re in-you order a Mojito at the bar
– Şimdi biz-barda bir Mojito sipariş
You re-apply lippy cos it came off on the glass
– Lippy’yi tekrar uygularsın çünkü camdan çıktı.
The DJ plays your favorite song, Kanye’s on
– DJ en sevdiğin şarkıyı çalıyor, Kanye’s on
Now ya beckoning for me to dance
– Şimdi beni dans etmeye çağırıyorsun.
Pullin’ me, pullin’ me, pullin’ me close
– Beni çeker, beni çeker, beni çeker
Just close your eyes girl
– Sadece gözlerini kapat kızım.
Whispering, tellin’ me we gotta go
– Fısıldayan geldiğini anlatır gitmeliyiz
Won’t you take me home I want to ride it
– Beni eve götürmez misin? binmek istiyorum.
(Ride it) we’re all alone
– Yapayalnızız
(Ride it) just lose control
– Sadece kontrolü kaybet.
(Ride it, ride it) touch my soul
– (Ride It, ride ıt) ruhuma dokun
(Ride it ride) let me feel you
– (Ride It ride) seni hissetmeme izin ver
(Ride it) turn the lights down low
– Işıkları kısın.
(Ride it) from head to toe
– Tepeden tırnağa
(Ride it, ride it) touch my soul
– (Ride It, ride ıt) ruhuma dokun
(Ride it, ride) let me feel you
– (Sür, sür) seni hissetmeme izin ver
Everything was right until her phone began to ring
– Telefonu çalmaya başlayana kadar her şey yolundaydı.
She takes it to the corner that’s when I start wondering
– Onu köşeye götürüyor. o zaman merak etmeye başladım.
I can hear her shouting, banging fists against the door
– Bağırdığını, yumruklarını kapıya vurduğunu duyabiliyorum
Yelling yo it’s over I can’t take it any more
– Ben bitti yo bağırıyor hiç alamaz daha
Then I walk away and act all nonchalant and chill
– Sonra uzaklaşıyorum ve kaygısız ve soğuk davranıyorum
I ain’t tryna get all caught up in her mess for real
– Gerçekten onun pisliğine yakalanmaya çalışmıyorum.
But she came on out and backed me up against the wall
– Ama dışarı çıktı ve beni duvara yasladı
She said I know you heard but I’ll make you forget it all
– Duyduğunu biliyorum ama her şeyi unutmanı sağlayacağımı söyledi.
Baby let me feel you
– Bebeğim seni hissetmeme izin ver
(Ride it) we’re all alone
– Yapayalnızız
(Ride it) just lose control
– Sadece kontrolü kaybet.
(Ride it, ride it) touch my soul
– (Ride It, ride ıt) ruhuma dokun
(Ride it ride) let me feel you
– (Ride It ride) seni hissetmeme izin ver
(Ride it) turn the lights down low
– Işıkları kısın.
(Ride it) from head to toe
– Tepeden tırnağa
(Ride it, ride it) touch my soul
– (Ride It, ride ıt) ruhuma dokun
(Ride it, ride) let me feel you
– (Sür, sür) seni hissetmeme izin ver
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.