Jazmine Sullivan – Hurt Me So Good İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Say you won’t leave me (won’t leave me)
– Beni terk etmeyeceğini söyle (beni terk etmeyeceğini)
I need you away
– Uzaklara gitmeni istiyorum.

Is it conditional, I’ll never leave confused
– Şartlı mı, asla kafam karışmayacak
‘Cause I’m always forgivin’ the shit you be puttin’ me through
– Çünkü bana yaşattığın boku hep affediyorum.
When you told me you changed but I see it, I don’t know, huh
– Bana değiştiğini söylediğinde ama görüyorum, bilmiyorum, ha
‘Cause I already know you don’t know nothin’ ’bout love (love)
– Çünkü aşk hakkında hiçbir şey bilmediğini zaten biliyorum.
I leave when you’re wrong, but don’t stay you ever long
– Yanıldığın zaman giderim, ama fazla kalma.
And make it so hard, and making his house a home
– Ve bunu çok zorlaştırdı ve evini bir ev yaptı

I know you’re no good, but I just keep hanging on to toxicity
– İyi olmadığını biliyorum ama toksisiteye tutunmaya devam ediyorum.
And you know you could do better, baby, but you won’t try for me, no
– Ve daha iyisini yapabileceğini biliyorsun bebeğim, ama benim için denemeyeceksin, hayır

You know I can’t leave you
– Seni bırakamayacağımı biliyorsun.
But I swear that I would if I could
– Ama yemin ederim yapabilseydim yapardım.
(Could)
– (Ebil)
And I hate that I need you
– Ve sana ihtiyacım olmasından nefret ediyorum.
(Hate it ’cause you know I need you, baby)
– (Nefret ediyorum çünkü sana ihtiyacım olduğunu biliyorsun bebeğim)
When you know how to hurt me so good
– Beni nasıl bu kadar iyi inciteceğini bildiğin zaman
(Yeah, you hurt me so good)
– (Evet, beni çok incittin)

Said I’m tired, and I’m worn
– Yorgun olduğumu ve yorgun olduğumu söyledi.
‘Cause we go back and forth
– Çünkü ileri geri gidiyoruz.
And you break me down but you show no remorse
– Ve beni yıkıyorsun ama pişmanlık duymuyorsun
Mm, and I’m losin’ the war
– Ve savaşı kaybediyorum.
‘Cause you don’t know nothin’ ’bout love
– Çünkü aşk hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
And I’m just a shadow of all that I was
– Ve ben sadece olduğum her şeyin gölgesiyim
(I was)
– (Öyleydim)

‘Cause I’m holding on to toxicity
– Çünkü toksisiteye tutunuyorum.
And you know you could do better, baby
– Daha iyisini yapabileceğini biliyorsun bebeğim.
But you won’t try for me, yeah
– Ama benim için çabalamayacaksın, evet

You know I can’t leave you (leave you)
– Seni bırakamayacağımı biliyorsun.
But I swear that I would if I could (if I could)
– Ama yemin ederim yapabilseydim yapardım (yapabilseydim)
And I hate that I need you (hate it)
– Ve sana ihtiyacım olmasından nefret ediyorum (nefret ediyorum)
When you know how to hurt me so good (yeah, you hurt me so good)
– Beni nasıl bu kadar iyi inciteceğini bildiğin zaman (evet, beni çok iyi incittin)

(I hope) Huh, that I find the strength so I
– (Umarım) Huh, gücü bulduğum için
(Let go) Hey, ’cause you got a hold on my mental
– Hey, çünkü aklımı başımdan aldın.
(Yeah)
– (Evet)
Why I stick beside him, so
– Neden onun yanında duruyorum?
See-through, or you leave the
– Ya transparan olursun, ya da

So why the hell I can’t leave you? (Leave you)
– Öyleyse neden seni bırakamıyorum? (Seni terk ediyorum)
But I swear that I would if I could (would if I could)
– Ama yemin ederim yapabilseydim yapardım (yapabilseydim yapardım)
And I hate that I need you (hate that I need you, baby)
– Ve sana ihtiyacım olmasından nefret ediyorum (sana ihtiyacım olmasından nefret ediyorum bebeğim)
When you know how to hurt me so good (know, how to hurt me so good)
– Beni nasıl bu kadar iyi inciteceğini bildiğin zaman (beni nasıl bu kadar iyi inciteceğini bil)

You know I can’t leave you (oh oh, yeah)
– Seni bırakamayacağımı biliyorsun (oh oh, evet)
But I swear that I would if I could (and it just ain’t fair)
– Ama yemin ederim yapabilseydim yapardım (ve bu adil değil)
And I hate that I need you (woo)
– Ve sana ihtiyacım olmasından nefret ediyorum (woo)
When you know how to hurt me so good (ooh, baby)
– Beni nasıl bu kadar iyi inciteceğini bildiğin zaman (ooh, bebeğim)

Say that you want me
– Beni istediğini söyle.
Say you won’t leave me
– Beni terk etmeyeceğini söyle.
I hear you run away
– Kaçtığını duydum.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın