Joe Jonas – Go It Alone (From Rumble) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Call your mother, call your brother
– Anneni ara, kardeşini ara
Grab a neighbor
– Bir komşu tut
They can see it for themselves, prehistoric
– Bunu kendileri görebilirler, tarih öncesi
You can’t ignore it
– Görmezden gelemeyeceğin mi
It’s what you wanted
– İstediğin buydu

You just needed a little help
– Sadece biraz yardıma ihtiyacın vardı.
To feel the flame that you already lit
– Zaten yaktığın alevi hissetmek için
To play the game that you were born to win
– Kazanmak için doğduğun oyunu oynamak için
The moment’s here, so are you comin’ with?
– O an geldi, sen de geliyor musun?
Yeah, are you comin’ with? Oh
– Evet, geliyor musun? Ey

You don’t know ’til you try, try, try
– Deneyene kadar bilemezsin, deneyene kadar, deneyene kadar
Sometimes all it takes is time, time, time
– Bazen tek gereken zaman, zaman, zamandır.
It’ll always be you and I
– Her zaman sen ve ben olacağız.
You don’t have to go it alone
– Yalnız gitmek zorunda değilsin.
Yeah, you get back what you give, give, give
– Evet, verdiklerini geri alırsın, verirsin, verirsin
We only got a lifе to live, live, live
– Sadece yaşayacak, yaşayacak, yaşayacak bir hayatımız var.
It’ll always bе you and I
– Her zaman sen ve ben olacağız.
You don’t have to go it alone
– Yalnız gitmek zorunda değilsin.

Take a picture
– Fotoğraf çek
Before and after, you put the work in
– Önce ve sonra, işi sen koydun.
You can see it for yourself
– Kendiniz için görebilirsiniz
That I’m gonna be in your corner
– Senin köşesinde olacağımı
Midnight or morning
– Gece yarısı veya sabah
You just needed a little help
– Sadece biraz yardıma ihtiyacın vardı.
To feel the flame that you already lit
– Zaten yaktığın alevi hissetmek için
To play the game that you were born to win
– Kazanmak için doğduğun oyunu oynamak için
The moment’s here, so are you comin’ with?
– O an geldi, sen de geliyor musun?
Yeah, are you comin’ with? Oh (Are you comin’ with? Oh)
– Evet, geliyor musun? Oh (Geliyor musun? Aman)

You don’t know ’til you try, try, try
– Deneyene kadar bilemezsin, deneyene kadar, deneyene kadar
Sometimes all it takes is time, time, time
– Bazen tek gereken zaman, zaman, zamandır.
It’ll always be you and I
– Her zaman sen ve ben olacağız.
You don’t have to go it alone
– Yalnız gitmek zorunda değilsin.
Yeah, you get back what you give, give, give
– Evet, verdiklerini geri alırsın, verirsin, verirsin
We only got a life to live, live, live
– Sadece yaşayacak, yaşayacak, yaşayacak bir hayatımız var.
It’ll always be you and I
– Her zaman sen ve ben olacağız.
You don’t have to go it alone
– Yalnız gitmek zorunda değilsin.

Na, na, na, try, try, try, yeah
– Hayır, hayır, hayır, dene, dene, dene, evet
Na, na, na, time, time, time
– Na, na, na zaman, zaman, zaman
Na, na, na, na, na, na
– Na, na, na, na, na, na
You don’t have to go it alone
– Yalnız gitmek zorunda değilsin.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın