I don’t need words, you don’t need to say it
– Benim kelimelere ihtiyacım yok, senin söylemene gerek yok.
Go with the feeling, and I’ll do the same, woah
– Duyguyla devam et, ben de aynısını yapacağım, woah
That’s how this works, I put you first
– Bu işler böyle yürür, seni ilk sıraya koyuyorum.
You twist and you turn, I wanna learn
– Dönüyorsun ve dönüyorsun, öğrenmek istiyorum
When I’m lost, you give me order
– Kaybolduğumda bana emir veriyorsun.
Pull me back and push me forward
– Beni geri çek ve ileri it
Take me in and hold me, hold me closer
– Beni içeri al ve bana sarıl, bana daha yakın tut
I’ll follow you up and over
– Seni tekrar tekrar takip edeceğim.
You control me, fast and slow
– Beni kontrol ediyorsun, hızlı ve yavaş
When you move, I move
– Sen hareket ettiğinde, ben hareket ederim.
Move
– Hareket etmek
I’m caught in your groove
– Senin oluğuna takıldım
Yeah, I’m gonna stay right next to you
– Evet, hemen yanında kalacağım.
Wherever you going, I’m going too
– Nereye gidersen git, ben de gidiyorum.
If you’re ever hurt, then I’m gonna bleed
– Eğer bir gün incinirsen, o zaman kanarım
But I’ll pick you up and, put you back on your feet, oh, oh
– Ama seni alıp tekrar ayağa kaldıracağım, oh, oh
That’s how this works, I put you first (yeah)
– İşte böyle oluyor, seni ilk sıraya koydum (evet)
Yeah, I do for you, what you want me to
– Evet, senin için yapmamı istediğin şeyi yapıyorum.
‘Cause when I’m lost, you give me order
– Çünkü kaybolduğumda bana emir veriyorsun.
Pull me back and push me forward
– Beni geri çek ve ileri it
Take me in and hold me, hold me closer
– Beni içeri al ve bana sarıl, bana daha yakın tut
I’ll follow you up and over
– Seni tekrar tekrar takip edeceğim.
You control me, fast and slow
– Beni kontrol ediyorsun, hızlı ve yavaş
When you move, I move
– Sen hareket ettiğinde, ben hareket ederim.
Move
– Hareket etmek
I’m caught in your groove
– Senin oluğuna takıldım
Yeah, I’m gonna stay right next to you
– Evet, hemen yanında kalacağım.
Wherever you going, I’m going too
– Nereye gidersen git, ben de gidiyorum.
I can’t believe that I’ve found someone like you
– Senin gibi birini bulduğuma inanamıyorum.
Oh, someone who needs that somebody like I do
– Benim gibi birine ihtiyacı olan biri.
Oh, oh-oh
– Oh, oh-oh
I can’t believe that I’ve found someone like you (na-na-na-na, na-na)
– Senin gibi birini bulduğuma inanamıyorum (na-na-na-na, na-na)
Like you
– Senden hoşlanıyorum
When you move, I move
– Sen hareket ettiğinde, ben hareket ederim.
Move
– Hareket etmek
I’m caught in your groove
– Senin oluğuna takıldım
Yeah, I’m gonna stay right next to you
– Evet, hemen yanında kalacağım.
Wherever you going, I’m going too
– Nereye gidersen git, ben de gidiyorum.
Move, yeah
– Çekil, evet
Move, yeah
– Çekil, evet
Move, yeah
– Çekil, evet
Move, yeah
– Çekil, evet
John Legend Feat. Jhené Aiko – U Move, I Move İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.