While window shopping through the past
– Geçmişte vitrin alışverişi yaparken
I ran across a looking glass
– Bir aynaya rastladım
Reflecting moments remaining in a burned out light
– Yanmış bir ışıkta kalan anları yansıtan
Tragic magic prayers of passion
– Tutkunun trajik sihirli duaları
Stay the same through changing fashions
– Modayı değiştirerek aynı kalın
They freeze my mind like water on a winter’s night
– Bir kış gecesinde aklımı su gibi donduruyorlar.
Spent most of my youth
– Gençliğimin çoğunu harcadım.
Out hobo cruising
– Dışarı serseri seyir
And all I got for proof
– Ve kanıt için sahip olduğum her şey
Is rocks in my pockets and dirt in my shoes
– Ceplerimde taş ve ayakkabılarımda kir var mı
So goodbye nonbeliever
– Elveda inançsız
Don’t you know that I hate to leave here
– Buradan ayrılmaktan nefret ettiğimi bilmiyor musun?
So long babe, I got the flashback blues.
– Hoşça kal bebeğim, flashback blues’u aldım.
Photographs show the laughs
– Fotoğraflar kahkahaları gösteriyor
Recorded in between the bad times
– Kötü zamanlar arasında kaydedildi
Happy sailors dancing on a sinking ship
– Batan bir gemide dans eden mutlu denizciler
Cloudy skies and dead fruit flies
– Bulutlu gökyüzü ve ölü meyve sinekleri
Waving goodbye with tears in my eyes
– Gözlerimde yaşlarla elveda sallayarak
Well, sure I made it but ya know it was as hell of a trip.
– Elbette başardım ama çok kötü bir yolculuk olduğunu biliyorsun.
Spent most of my youth
– Gençliğimin çoğunu harcadım.
Out hobo cruising
– Dışarı serseri seyir
And all I got for proof
– Ve kanıt için sahip olduğum her şey
Is rocks in my pockets and dirt in my shoes
– Ceplerimde taş ve ayakkabılarımda kir var mı
And ten times what it grieves you
– Ve seni üzdüğünün on katı
That’s how much more I hate to leave you now
– Artık seni terk etmekten bu kadar nefret ediyorum.
So long babe, I got the flashback blues.
– Hoşça kal bebeğim, flashback blues’u aldım.
Spent most of my youth
– Gençliğimin çoğunu harcadım.
Out hobo cruising
– Dışarı serseri seyir
And all I got for proof
– Ve kanıt için sahip olduğum her şey
Is rocks in my pockets and dirt in my shoes
– Ceplerimde taş ve ayakkabılarımda kir var mı
So goodbye nonbeliever
– Elveda inançsız
Don’t you know that I hate to leave here
– Buradan ayrılmaktan nefret ettiğimi bilmiyor musun?
So long babe, I got the flashback blues.
– Hoşça kal bebeğim, flashback blues’u aldım.
John Prine – Flashback Blues İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.