JUSTHIS, Young B & Swings Feat. Dbo – Please Come Back Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

자기야 please 잘못했어 제발 내게 돌아와
– Bebeğim, lütfen, yanılıyorsun. Lütfen, bana geri dön.
그런 뜻이 아니었어 나도 나를 몰라 잘
– Öyle demek istemedim. Ben bile kendimi tanımıyorum.
너 없인 못 살아 나 술 없인 못 살아
– Sensiz yaşayamam. Alkol olmadan yaşayamam.
하늘이 돌아 돌아 turn, turn, turn, turn, hmm
– gökyüzü geri dönüyor, dön, dön, dön, dön, hmm

자기야 please 잘못했어 제발 내게 돌아와
– Bebeğim, lütfen, yanılıyorsun. Lütfen, bana geri dön.
그런 뜻이 아니었어 나도 나를 몰라 잘
– Öyle demek istemedim. Ben bile kendimi tanımıyorum.
너 없인 못 살아 나 술 없인 못 살아
– Sensiz yaşayamam. Alkol olmadan yaşayamam.
하늘이 돌아 돌아 turn, turn, turn, turn, hmm
– gökyüzü geri dönüyor, dön, dön, dön, dön, hmm

자기야 please 잘못했어 제발 내게 돌아와
– Bebeğim, lütfen, yanılıyorsun. Lütfen, bana geri dön.
I don’t want no drama 잠깐 돌았어 나
– Drama istemiyorum, bekle bir dakika.
너무 원해서 원했어 그래서 그랬어
– O kadar çok istedim ki istedim.
근데 너 모르겠어 라고 해서 패였네
– Ama bilmediğini söyledim, ben de kaybettim.

흠 흠 흠 한쪽 가슴 슴에
– Bir tarafta homurdanıyor göğüs göğüs
원해 착륙 네 품에 새벽 한 두 시쯤 되면
– Sabah saat bir ya da iki gibi kollarına inmeni istiyorum.
알람이 울려 brr, brr, keep it low key 했지 도킹
– Alarm çalıyor brr, brr, sessiz ol.
통장엔 0 하나 늘었지 Xans 두 통 뚫었지
– Hesap defterinde sıfır var. İki Xan’ım var.
사회랑 마려 손절이 chyeah
– chyeah, toplumdan kurtulalım.

핸드폰 요금 명세서도 두통
– Cep telefonu faturası beyanı da baş ağrısı
나를 잡아주오 마치 숙소
– Sarıl bana, pansiyon gibi.
내 주종 아니어도 잘만 타 말아주면
– Eğer Ustam değilsen, ata binemezsin.
그 자리에서 바로 자리 펴고 누워
– Tam yerine uzan.
말했잖아 우리는 걍 운명
– Sana söyledim, mahvolduk.
소리가 다르잖아 듀퐁
– Kulağa farklı geliyor Dupont.

I just wanna help you with that really, baby for ya
– İstiyorum gerçekten, bebeğim senin için yardım
I just wanna love you with that really, baby, oh my
– Sadece seni gerçekten sevmek istiyorum bebeğim, Aman Tanrım
근데 애기야 뭔가가 가면 뭔가 돌아와
– Ama bu bir bebek. Bir şey olursa, bir şey geri gelir.
그래 시계태엽처럼
– Evet, saat gibi.

높은 곳에 가고 싶다면 나와 괜찮아 yeah
– Eğer yükseğe çıkmak istiyorsan, benim için sorun değil.
값비싼 명품들이 모두 다 비참한데
– Tüm pahalı lüks mallar sefil.
You wanna party like a party girl (party girl)
– Bir parti kızı gibi parti yapmak istiyorsun (parti kızı)
I be right above you
– Sağ üstte olacağım

You told me you hate me 그리고 날 괴롭게
– Benden nefret ettiğini ve bana işkence ettiğini söylemiştin.
난 말해 있을 때 잘해 지나간 것은 지나
– Sana söylemekte iyiyim. Geçmişte kalanlar.
넌 붙잡고 싶지만 붙잡은 건 손바닥
– Tutmak istiyorum, ama sen tut tüm elinizin avuç olduğunu.
나의 복수는 용서야
– İntikamım affetmektir.

자기야 please 잘못했어 제발 내게 돌아와
– Bebeğim, lütfen, yanılıyorsun. Lütfen, bana geri dön.
그런 뜻이 아니었어 나도 나를 몰라 잘
– Öyle demek istemedim. Ben bile kendimi tanımıyorum.
너 없인 못 살아 나 술 없인 못 살아
– Sensiz yaşayamam. Alkol olmadan yaşayamam.
하늘이 돌아 돌아 turn, turn, turn, turn
– Gökyüzü geri dönüyor dön, dön, dön, dön

머리에 남아 너네가 여전히 안 내려져 답 yeah
– Kafanın içinde kal ve hala aşağı değilsin cevap evet
고민 안 할래 난 원해 one night 아니 1 hour, yeah
– Bir gece hakkında endişelenmek istemiyorum bir saat değil, Evet
너무 쉽잖아 이게 내가 바란 건가 해 stop, yeah
– Çok kolay. Yapmak istediğim şey bu. dur, Evet.
그랠 원했지 널, 원했지 전엔 ayy
– Seni istedim, seni istedim, seni istedim, seni istedim, seni istedim, seni istedim, seni istedim.

연애는 안 되네 그 정도에 넘어가니
– Aşk bir ilişki yaşayamam. Bu noktaya kadar devam ediyorum.
테이블 위 이런 음악에 그 dance
– Masada böyle müzikle dans et
의미까지 더한 tatt 토가 쏠리지 너 땜에
– Yani, ayrıca tatt kusmuğu sen içerideyken vurulur.
난 연예인 안 돼 기사 띄우려 들어 cam
– Ben Ünlü değilim. Kamerada bir şövalye bulmaya çalışıyorum.
그래서 사놨지 새 팬티 이런 색은 처음인데
– Bu yüzden yeni külotumu aldım. Hiç böyle bir renk aldım.
예쁘게 나오게 켜 flash
– Güzel dışarı çık ve flaşı aç

내가 이래 근데 너가 뭘 하겠니
– Ama ne yapacaksın?
내 일에 대해 너가 뭘 알겠니
– Peki ya işim ne olacak biliyor musun?
우리 마지막이래 넌 울어주겠니
– Bu sonumuz. Ağlayacaksın.
막 이래 가사장은 꺼도 돼 bitch
– Yıl sonundan beri temizlikçiyi kapatabilirsin, kaltak.
Oh dad 어떻게 she call me daddy
– Oh baba nasıl o çağrı beni baba
아버지 정답을 알려주겠니
– Baba, sana doğru cevabı söyleyeyim.
가까워지네 다시 내 귀로 캔디
– Yakın. Candy kulaklarıma geri döndü.

Hey baby 아직 몰라
– Hey bebeğim, henüz bilmiyorum.
난 있지 그냥 좀만
– Ben sahibim. Sadece biraz.
기다려주면 yeah 너가 수면에
– Eğer beklersen, Evet, uykudasın.
코오 빠질 때 난 다시 밖으로
– Geri döndüğümde Koo düşüyor
난 다시 밖으로 난 다시 밖으로
– Yine çıktım yine çıktım
다음 날의 아침 환하게 쳐 웃고
– Ertesi sabah, parlak bir şekilde gülümsüyor
아무것도 모를 널 보고
– Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
영혼이 없는 날 욕하며 또 밤에 바퀴처럼
– Geceleri bir tekerlek gibi, ruhsuz bir günde yemin ediyor.

바퀴처럼 기어 뛰어나가 yeah
– Bir tekerlek gibi dişli Evet
비밀 싫은데 왜 저질러야 시원할까 yeah
– Sırları sevmiyorum, ama neden havalı olmak istiyorsun, Evet.
교회 들어가고 나오면 또 이어나가 yeah
– Kiliseye girip çıktığın zaman, tekrar çıkarsın. evet.
나 같은 새끼는 차에 치여 뒤져봐야 해 뒤져봐야 해
– Benim gibi bir piçe araba çarpıyor ve içinden geçmek zorunda.

자기야 please 잘못했어 제발 내게 돌아와
– Bebeğim, lütfen, yanılıyorsun. Lütfen, bana geri dön.
그런 뜻이 아니었어 나도 나를 몰라 잘
– Öyle demek istemedim. Ben bile kendimi tanımıyorum.
너 없인 못 살아 나 술 없인 못 살아
– Sensiz yaşayamam. Alkol olmadan yaşayamam.
하늘이 돌아 돌아 turn, turn, turn, turn, hmm
– gökyüzü geri dönüyor, dön, dön, dön, dön, hmm

자기야 please 잘못했어 제발 내게 돌아와
– Bebeğim, lütfen, yanılıyorsun. Lütfen, bana geri dön.
그런 뜻이 아니었어 나도 나를 몰라 잘
– Öyle demek istemedim. Ben bile kendimi tanımıyorum.
너 없인 못 살아 나 술 없인 못 살아
– Sensiz yaşayamam. Alkol olmadan yaşayamam.
하늘이 돌아 돌아 turn, turn, turn, turn
– Gökyüzü geri dönüyor dön, dön, dön, dön




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın