Justin Bieber – Love You Different (feat. Beam) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I will, love you, different
– Seni seveceğim, farklı
Just the way you are
– Sadece olduğun gibi
And I will, love you, different
– Ve seni seveceğim, farklı

You pull up in a foreign
– Bir yabancıda yukarı çekiyorsun
You that New York time, easy Sunday morning (front seat)
– Sen o New York zamanı, kolay Pazar sabahı (ön koltuk)
When we touch I think we skip a beat (beep, beep, beep)
– Dokunduğumuzda sanırım bir ritmi atlıyoruz (bip, bip, bip)
It’s a movie with you, got me at the edge (let me see)
– Bu seninle bir film, beni uçurumun kenarına getir (bir bakayım)

There’s a beauty on your lips
– Dudaklarında bir güzellik var
I drown with every kiss
– Her öpücükle boğuluyorum
I’m not used to this
– Buna alışkın değilim.
There’s nothing I won’t give
– Vermeyeceğim hiçbir şey yok
Don’t like making promises
– Söz vermekten hoşlanmıyorum
Just remember this
– Sadece şunu hatırla

I will, love you, different
– Seni seveceğim, farklı
Just the way you are
– Sadece olduğun gibi
And I will, love you, different
– Ve seni seveceğim, farklı
That’s what you been looking for
– Aradığın şey buydu.
You’re the fruit of my life
– Sen hayatımın meyvesisin
That patient kind
– O hasta türü
That tongue got me tongue-tied
– O dil beni bağladı
And that’s why
– Ve bu yüzden
I will, love you, different
– Seni seveceğim, farklı
Just the way you are
– Sadece olduğun gibi

No matter how different, you’re beautiful
– Ne kadar farklı olursan ol, çok güzelsin.
I can’t make this up, no, baby
– Bunu telafi edemem, hayır bebeğim
Ain’t no need to beat your face in Fenty
– Fenty’de yüzünü dövmene gerek yok
Want you on the cover, under covers
– Seni örtünün altında, örtünün altında istiyorum
Ain’t no rubbers on this planet
– Bu gezegende lastik yok mu
I’ll treat you like a mother (let’s make babies)
– Sana bir anne gibi davranacağım (hadi bebek yapalım)

There’s beauty on your lips
– Dudaklarında güzellik var
I drown with every kiss
– Her öpücükle boğuluyorum
I’m not used to this
– Buna alışkın değilim.
There’s nothing I won’t give
– Vermeyeceğim hiçbir şey yok
Don’t like making promises
– Söz vermekten hoşlanmıyorum
Just remember this
– Sadece şunu hatırla

I will, love you, different
– Seni seveceğim, farklı
Just the way you are
– Sadece olduğun gibi
And I will, love you, different
– Ve seni seveceğim, farklı
That’s what you been looking for
– Aradığın şey buydu.
You’re the fruit of my life
– Sen hayatımın meyvesisin
That patient kind
– O hasta türü
That tongue got me tongue-tied
– O dil beni bağladı
And that’s why
– Ve bu yüzden
I will, love you, different
– Seni seveceğim, farklı
Just the way you are
– Sadece olduğun gibi

I and I
– Ben ve ben
Need you in my life
– Hayatımda sana ihtiyacım var
Even when the fire burning I need you fi di light
– Ateş yandığında bile sana ihtiyacım var
It’s a different night
– Farklı bir gece
With you right by my side
– Sen benim yanımdasın
You mix the color, color, color, color, see the future bright
– Rengi, rengi, rengi, rengi karıştırırsınız, geleceği parlak görürsünüz

This here mutual, it’s not usual
– Bu karşılıklı, olağan değil
When I’m around you I-I-I (oh)
– Senin yanındayken ben-Ben-ben (oh)
Dem goose bumps, dem goose bumps
– Dem tüylerim diken diken, dem tüylerim diken diken
The truth hurt and you know
– Gerçek acıttı ve biliyorsun
A real ting we feel this time (oh)
– Bu sefer hissettiğimiz gerçek bir ting (oh)
You gimme goose bumps yeah, yeah
– Tüylerimi diken diken ediyorsun evet, evet

I will, love you, different
– Seni seveceğim, farklı
Just the way you are
– Sadece olduğun gibi
And I will, love you, different
– Ve seni seveceğim, farklı
That’s what you been looking for
– Aradığın şey buydu.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın