Mhm, yeah, alright
– Mhm, Evet, Tamam
Ooh
– Ooh
Everyone knows all about my direction
– Herkes benim yönüm hakkında her şeyi biliyor
And in my heart somewhere I wanna go there
– Ve kalbimde bir yere gitmek istiyorum
Still, I don’t go there
– Yine de oraya gitmiyorum.
Everybody says, say something then say something
– Herkes diyor ki, bir şey söyle, sonra bir şey söyle
Say something then say something
– Bir şey söyle, sonra bir şey söyle
Say something then say something
– Bir şey söyle, sonra bir şey söyle
I don’t wanna get
– Almak istemiyorum
Caught up in the rhythm of it
– Onun ritmine yakalandı
But I can’t help myself
– Ama ben yardım edemem kendimi
No, I can’t help myself, no, no
– Hayır, kendimi tutamıyorum, hayır, hayır
Caught up in the middle of it
– Bunun ortasında yakalandı
No, I can’t help myself
– Hayır, ben yardım edemem kendimi
No, I can’t help myself, no, no
– Hayır, kendimi tutamıyorum, hayır, hayır
Caught up in the rhythm of it
– Ritmine kapıldım
Maybe I’m looking for something I can’t have
– Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum.
(Maybe I’m looking for something I can’t have)
– (Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum)
Maybe I’m looking for something I can’t have
– Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum.
Everyone knows all about my transgressions
– Herkes benim günahlarım hakkında her şeyi biliyor
Still in my heart somewhere
– Hala kalbimde bir yerlerde
There’s melody and harmony
– Melodi ve uyum var
For you and me, tonight (whoa)
– Sen ve ben için, bu gece (whoa)
I hear them call my name
– Adımı çağırdıklarını duydum.
Everybody says, say something
– Herkes bir şey söylüyor
Then, say something, say something
– O zaman bir şey söyle, bir şey söyle
Then, say something, say something
– O zaman bir şey söyle, bir şey söyle
Then, say something
– O zaman bir şey söyle
I don’t want to get
– Almak istemiyorum
Caught up in the rhythm of it
– Ritmine kapıldım
But I can’t get help myself
– Ama kendim yardım alamıyorum
No, I can’t help myself, no, no
– Hayır, kendimi tutamıyorum, hayır, hayır
Caught up in the middle of it
– Bunun ortasında yakalandı
No, I can’t help myself
– Hayır, ben yardım edemem kendimi
No, I can’t help myself, no, no
– Hayır, kendimi tutamıyorum, hayır, hayır
Caught up in the rhythm of it
– Ritmine kapıldım
Maybe I’m looking for something I can’t have
– Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum.
(Maybe I’m looking for something I can’t have)
– (Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum)
Maybe I’m looking for something I can’t have
– Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum.
(Maybe I’m looking for something I can’t have)
– (Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum)
Maybe I’m looking for something I can’t have
– Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum.
(Maybe I’m looking for something I can’t have)
– (Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum)
Maybe I’m looking for something I can’t have
– Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum.
(Maybe I’m looking for something I can’t have)
– (Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum)
Sometimes, the greatest way to say something
– Bazen, bir şey söylemenin en iyi yolu
Is to say nothing at all
– Hiç bir şey söylememek
Sometimes, the greatest way to say something
– Bazen, bir şey söylemenin en iyi yolu
Is to say nothing at all
– Hiç bir şey söylememek
Sometimes, the greatest way to say something
– Bazen, bir şey söylemenin en iyi yolu
Is to say nothing
– Hiçbir şey söylememek
But I can’t help myself
– Ama ben yardım edemem kendimi
No, I can’t help myself, no, no
– Hayır, kendimi tutamıyorum, hayır, hayır
Caught up in the middle of it
– Bunun ortasında yakalandı
No, I can’t help myself
– Hayır, ben yardım edemem kendimi
No, I can’t help myself, no, no
– Hayır, kendimi tutamıyorum, hayır, hayır
Caught up in the rhythm of it
– Ritmine kapıldım
Maybe I’m looking for something I can’t have
– Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum.
(Maybe I’m looking for something I can’t have)
– (Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum)
Maybe I’m looking for something I can’t have
– Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum.
(Maybe I’m looking for something I can’t have)
– (Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum)
Maybe I’m looking for something I can’t have
– Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum.
(Maybe I’m looking for something I can’t have)
– (Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum)
Maybe I’m looking for something I can’t have
– Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum.
(Maybe I’m looking for something I can’t have)
– (Belki de sahip olamayacağım bir şey arıyorum)
Sometimes the greatest way to say something
– Bazen bir şey söylemenin en iyi yolu
Is to say nothing at all
– Hiç bir şey söylememek
Sometimes the greatest way to say something
– Bazen bir şey söylemenin en iyi yolu
Is to say nothing at all
– Hiç bir şey söylememek
Sometimes the greatest way to say something
– Bazen bir şey söylemenin en iyi yolu
Is to say nothing
– Hiçbir şey söylememek
Justin Timberlake Feat. Chris Stapleton – Say Something İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.