Kane Brown & Katelyn Brown – Thank God İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I was lost
– Kaybolmuştum.
You found a way to bring me back
– Beni geri getirmenin bir yolunu buldun.
Needed forgiveness
– Affedilmeye ihtiyacım vardı
You always gave me that
– Bunu bana hep sen verdin.
Girl, I’m a witness of your love
– Kızım, ben senin aşkının tanığıyım.
‘Cause you don’t be giving up
– Çünkü pes etmeyeceksin.
And it’s crazy
– Ve bu delilik
How you saved me
– Beni nasıl kurtardın
Hand on the Bible
– İncil üzerinde el
Don’t know how I got you
– Seni nasıl yakaladım bilmiyorum.
But I couldn’t ask for more
– Ama daha fazlasını isteyemezdim.
Girl, what we got’s worth thanking God for
– Kızım, sahip olduğumuz şey Tanrı’ya şükretmeye değer.

So, thank God
– Tanrıya şükür
I get to wake up by your side
– Senin yanında uyanacağım.
And thank God
– Ve Tanrıya şükür
Your hand fits perfectly in mine
– Elin benimkine tam oturuyor.
And thank God
– Ve Tanrıya şükür
You loved me when you didn’t have to
– Mecbur değilken beni seviyordun.
But you did and you do, and he knew
– Ama yaptın ve yaptın ve o biliyordu
Thank God for giving me you
– Seni bana verdiğin için Tanrı’ya şükürler olsun.
Thank God
– Tanrıya şükür
Thank God for giving me you
– Seni bana verdiğin için Tanrı’ya şükürler olsun.

Never thought I’d find an angel undercover
– Gizli görevde bir melek bulacağımı hiç düşünmemiştim.
Who made a change to everything
– Kim her şeyi değiştirdi
From my heart to my last name
– Kalbimden soyadıma
Hey, hard to tell
– Hey, söylemesi zor
When he fell
– Düştüğünde
That boy was Heaven sent
– O çocuk cennetten gönderildi.
And every night
– Ve her gece
When I close my eyes
– Gözlerimi kapattığımda
Before I say amen
– Amin demeden önce

I thank God
– Tanrı’ya şükrediyorum.
I get to wake up by your side
– Senin yanında uyanacağım.
And thank God
– Ve Tanrıya şükür
Your hand fits perfectly in mine
– Elin benimkine tam oturuyor.
And thank God
– Ve Tanrıya şükür
You loved me when you didn’t have to
– Mecbur değilken beni seviyordun.
But you did and you do, and he knew
– Ama yaptın ve yaptın ve o biliyordu
Thank God for giving me you
– Seni bana verdiğin için Tanrı’ya şükürler olsun.
Thank God
– Tanrıya şükür
Thank God, (yeah, yeah)
– Tanrıya şükür, (evet, evet)
Thank God, (oh)
– Tanrıya şükür, (oh)

Hand on the bible
– İncil üzerinde el
Don’t know how I got you
– Seni nasıl yakaladım bilmiyorum.
I couldn’t ask for more
– Daha fazlasını isteyemezdim.
Girl, what we got’s worth thanking God for
– Kızım, sahip olduğumuz şey Tanrı’ya şükretmeye değer.

So, thank God
– Tanrıya şükür
I get to wake up by your side
– Senin yanında uyanacağım.
And thank God
– Ve Tanrıya şükür
Your hand fits perfectly in mine
– Elin benimkine tam oturuyor.
And thank God
– Ve Tanrıya şükür
You loved me when you didn’t have to
– Mecbur değilken beni seviyordun.
But you did and you do and, he knew
– Ama yaptın ve yaptın ve o biliyordu
Thank God for giving me you
– Seni bana verdiğin için Tanrı’ya şükürler olsun.
Thank God, thank God
– Şükürler olsun, şükürler olsun
Thank God, yeah, yeah
– Tanrıya şükür, evet, evet
Thank God
– Tanrıya şükür

Thank God for giving me you
– Seni bana verdiğin için Tanrı’ya şükürler olsun.
Thank God (oh, oh)
– Tanrıya şükür (oh, oh)
Yeah, thank God
– Evet, Tanrıya şükür
Oh, thank God
– Şükürler olsun
Thank God for giving me you
– Seni bana verdiğin için Tanrı’ya şükürler olsun.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın