Quand t’es venu dans la rue
– Sokağa geldiğinde
Inconnu, tu savais pas où t’allais, mais tu
– Bilinmeyen, nereye gittiğini bilmiyordun ama sen
Savais qu’il y avait dans la maison
– Evde olduğunu biliyordum.
Du premier une fille qu’étais vraiment
– İlkinden beri gerçekten bir kızdı.
Typi-que tous les voisins appelaient: Thai na na na.
– Typi-tüm komşuların dediği gibi: Tay na na na.
Mon Dieu quelle histoire et quel ange quand elle t’as dit: “monsieur
– Aman Tanrım, ne hikaye ve ne melek sana şöyle demişti: “efendim
Essuyez-vous les pieds,
– Ayaklarını sil,
Vous serez bien gentil car j’aurais pas à repasser
– Çok iyi olacaksın çünkü ütü yapmak zorunda kalmazdım.
Après vous. Mais oui, mais oui madame”
– Sonra. Ama evet, ama evet hanımefendi”
Quand t’es venu dans la rue
– Sokağa geldiğinde
Inconnu, tu savais pas où t’allais, mais tu
– Bilinmeyen, nereye gittiğini bilmiyordun ama sen
Savais qu’il y avait dans la maison
– Evde olduğunu biliyordum.
Du premier une fille qu’étais vraiment
– İlkinden beri gerçekten bir kızdı.
Typi-que tous les voisins appelaient: Thai na na na
– Typi-tüm komşuların dediği gibi: Thai na na na
Mon Dieu quelle histoire et quel ange quand elle t’as dit: “monsieur
– Aman Tanrım, ne hikaye ve ne melek sana şöyle demişti: “efendim
Essuyez-vous les pieds,
– Ayaklarını sil,
Vous serez bien gentil car j’aurais pas à repasser
– Çok iyi olacaksın çünkü ütü yapmak zorunda kalmazdım.
Après vous. Mais oui, mais oui madame”
– Sonra. Ama evet, ama evet hanımefendi”
Thai na na na na na na
– Taylandlı na na na na na na
Quand t’es rentré dans la maison du premier tu
– İlk eve girdiğin zaman
Ne savais pas vraiment à quoi elle ressemblait
– Neye benzediğini gerçekten bilmiyordum.
Y’avait les voisins qui t’avaient dis cette fille
– Sana bu kızı söyleyen komşular vardı.
Elle est superbe mais il faut savoir vraiment lui parler
– O mükemmel ama onunla nasıl konuşacağını gerçekten bilmelisin.
Quel douceur dans sa voix et dans
– Sesinde ve içinde ne tatlılık var
Ses hanches t’osais plus rien refuser
– Kalçaları hiçbir şeyi reddetmemene cesaret edemedi.
Thai na na na na na na
– Taylandlı na na na na na na
Quand t’es venu dans la rue inconnu tu ne savais plus tellement
– Bilinmeyen sokağa geldiğinizde pek bir şey bilmiyordunuz.
Comment elle s’appelait tout c’qu’on t’avais
– Adı neydi, sana sahip olduğumuz tek şey
Dit d’elle c’était les voisins qui t’avais prévenu
– Seni uyaranın komşular olduğunu söyledi.
Qu’elle était vraiment belle
– Gerçekten güzel olduğunu
Mon dieu quelle courbes quelle allure la première fois qu’elle t’as
– İlk kez görünen bir şey için Tanrım sana ne aldı eğrileri
Vu dans le patio: “pardon Monsieur essuyez vous les pieds comme ça je
– Verandada görüldü: “üzgünüm Efendim, ayaklarınızı böyle silin.”
N’aurais pas a repasser la
– Ütülemek zorunda kalmazdım.
Prochaine fois merci beaucoup à demain soir”
– Bir dahaki sefere çok teşekkür ederim yarın akşam görüşürüz”
Thai na na na na na na
– Taylandlı na na na na na na

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.