Kelly Clarkson – Whole Lotta Woman İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

What you say?
– Sen ne diyorsun?
Girl, this my body
– Kızım, bu benim vücudum.

You ain’t know? Texas women do it bigger
– Senin haberin yok mu? Teksaslı kadınlar daha büyük yapıyor
(What? Say it ain’t so)
– (Ne? Öyle deme )
In the south, it gets no realer, baby
– Güneyde daha gerçekçi olmaz, bebeğim.
Pot full of grits, I’m hotter than your mama’s supper, boy
– Mısır gevreği dolu, annenin yemeğinden daha ateşliyim, evlat.
Better get with it
– Onunla gitsen iyi olur.
Better watch your mouth, I might burn you, boy
– Ağzını topla, seni yakabilir miyim
You goin’, uh, downtown, gonna work
– Gidiyorsun, ah, downtown, işe
Good love like dessert
– Tatlı gibi iyi aşk
If you scared, go to church
– Korkuyorsan kiliseye git.
Whoo whoo, I’m a lover
– Whoo whoo, ben bir aşığım
Hold on tight, little country boy
– Sıkı tut, küçük köy çocuğu
I ain’t no girl, I’m a boss with orders
– Ben bir kız değilim, emirleri olan bir patronum.
All I’m needing is a baby to love me
– Tek ihtiyacım olan beni sevecek bir bebek.
Like a warm biscuit on a Sunday morning
– Pazar sabahı sıcak bir bisküvi gibi

I got what you want, I’m aiming to please
– Ne istersen var, lütfen vermeye hazırım
I got what it takes, I sure got the means
– Gerekenlere sahibim, imkanlara sahibim.
I got what you want: sugar, honey, iced tea
– İstediğini aldım: şeker, bal, buzlu çay
All eyes on me, oh, oh, baby
– Tüm gözler üzerimde, oh, oh, bebeğim

I’m a whole lotta woman
– Ben tam bir lotta kadınım
(From the way I walk and toss my hips)
– (Yürüdüğüm ve kalçalarımı fırlattığım yoldan)
I’m a whole lotta woman
– Ben tam bir lotta kadınım
(From the sound of my voice to the gloss on my lips)
– (Sesimin sesinden dudaklarımın parlaklığına kadar)
I’m a whole lotta woman
– Ben tam bir lotta kadınım
(Anything I see, I want, I get)
– (İstediğim bir şey görüyorum, anlıyorum )
I’m a strong, bad-ass chick with classic confidence, yeah
– Ben klasik kendine güvenen güçlü, kötü bir piliçim, Evet

One time for the green
– Yeşil için bir kez
And rolling like Tina
– Ve Tina gibi yuvarlanıyor
Loving hard ain’t easy
– Zor sevmek kolay değil
Whoo whoo, if you mean it
– Whoo whoo, eğer ciddiysen
Hold on tight, little country boy
– Sıkı tut, küçük köy çocuğu
I ain’t no girl, I’m a boss with orders
– Ben bir kız değilim, emirleri olan bir patronum.
All I’m needing is a baby to love me
– Tek ihtiyacım olan beni sevecek bir bebek.
I’m a warm biscuit on a Sunday morning
– Pazar sabahı sıcak bir bisküviyim.

I got what you want, I’m aiming to please
– Ne istersen var, lütfen vermeye hazırım
I got what it takes, I sure got the means
– Gerekenlere sahibim, imkanlara sahibim.
I got what you want: sugar, honey, iced tea
– İstediğini aldım: şeker, bal, buzlu çay
All eyes on me, oh, oh, baby
– Tüm gözler üzerimde, oh, oh, bebeğim

I’m a whole lotta woman
– Ben tam bir lotta kadınım
(From the way I walk and toss my hips)
– (Yürüdüğüm ve kalçalarımı fırlattığım yoldan)
I said, I’m a whole lotta woman
– Dedim ki, ben tam bir lotta kadınım
(From the sound of my voice to the gloss on my lips)
– (Sesimin sesinden dudaklarımın parlaklığına kadar)
I’m a whole lotta woman
– Ben tam bir lotta kadınım
(Anything I see, I want, I get)
– (İstediğim bir şey görüyorum, anlıyorum )
I’m a strong, bad-ass chick with classic confidence
– Ben klasik Özgüven ile güçlü, kötü bir piliçim

Ain’t no competition, babe
– Rekabet yok bebeğim.
It’s just can you keep up with me?
– Bana ayak uydurabilir misin?
I can’t do a thing about my wicked ways with gravity
– Yerçekimi ile kötü yollarım hakkında hiçbir şey yapamam
Higher than the leaves, they fall from trees like D-O-double-Gs
– Yapraklardan daha yüksek, D-O-double-Gs gibi ağaçlardan düşerler
I reside in Tennessee, but Texas still grows deep in me
– Tennessee’de yaşıyorum, ama Teksas hala içimde derinleşiyor

I’m a whole lotta woman
– Ben tam bir lotta kadınım
(From the way I walk and toss my hips)
– (Yürüdüğüm ve kalçalarımı fırlattığım yoldan)
Hey, I’m a whole lotta woman
– Hey, ben bir sürü kadınım.
(From the sound of my voice to the gloss on my lips)
– (Sesimin sesinden dudaklarımın parlaklığına kadar)
I said, I’m a whole lotta woman
– Dedim ki, ben tam bir lotta kadınım
(Anything I see, I want, I get)
– (İstediğim bir şey görüyorum, anlıyorum )
I’m a strong, bad-ass chick with classic confidence
– Ben klasik Özgüven ile güçlü, kötü bir piliçim

Come on
– Haydi
Wait, do it again
– Bekle, tekrar yap.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın