It’s the day I’ve been waitin’ for
– Bugün beklediğim gün
And I’m settin’ the scene
– Ve ben sahneyi kuruyorum
Your touch paralyzes me in the mornin’
– Sabah dokunuşun beni felç ediyor.
And I, I don’t want you to go
– Ve ben, gitmeni istemiyorum.
Sincerely yours, forevermore
– Saygılarımla, sonsuza dek
And teach me what you know
– Ve bana bildiklerini öğret
And I count on you, show me something new, honey
– Ve sana güveniyorum, bana yeni bir şey göster tatlım.
Mm-mmh
– Mm-mmh
(Oh, take control of me)
– (Oh, beni kontrol altına al)
(Oh, take control of me)
– (Oh, beni kontrol altına al)
(Oh, oh)
– (Oh, oh)
I been willing to trust someone
– Birine güvenmeye istekliydim.
And I’ve (I), been (been), willing to trust someone (oh, I)
– Ve ben (ben), oldum (oldum), birine güvenmeye hazırım (oh, ben)
And I’ve (I), been (I’ve been), willing to trust someone (oh, I)
– Ve ben (ben), oldum (oldum), birine güvenmeye hazırım (oh, ben)
And I’ve (I), been (I’ve been), willing to trust someone
– Ve ben (ben), oldum (oldum), birine güvenmeye hazırım
Yeah, if we ain’t got trust we ain’t got nothin’ (nothin’)
– Evet, eğer güvenimiz yoksa hiçbir şeyimiz yok (hiçbir şey)
Is this really love, what it’s bеcomin’? (Comin’)
– Bu gerçekten aşk mı, ne oluyor? (Geliyor)
Funny how we turned into somethin’ (somеthin’)
– Nasıl bir şeye dönüştüğümüz komik (bir şeye)
Said you wasn’t even lookin’ for a boyfriend (yeah)
– Erkek arkadaş aramadığını bile söyledi (evet)
Don’t need new friends, that shit so confusin’ (no, no, no)
– Yeni arkadaşlara ihtiyacım yok, bu bok çok kafa karıştırıcı (hayır, hayır, hayır)
Left your ex, thought you’d never trust a man again (no, oh-oh)
– Eski sevgilini terk etti, bir daha asla bir erkeğe güvenmeyeceğini düşündü (hayır, oh-oh)
Don’t take it out on me, nah (out on me)
– Onu benden çıkarma, hayır (benden)
Don’t do me dirty, let’s make this worth it
– Beni kirletme, buna değsin.
I (I) been (been), willing to trust someone
– Ben (Ben) oldum (oldum), birine güvenmeye istekli
And I’ve (I), been (been), willing to trust someone (oh, I)
– Ve ben (ben), oldum (oldum), birine güvenmeye hazırım (oh, ben)
And I’ve (I), been (I’ve been), willing to trust someone (oh, I)
– Ve ben (ben), oldum (oldum), birine güvenmeye hazırım (oh, ben)
And I (I), been (I’ve been), willing to trust someone
– Ve ben (Ben), oldum (oldum), birine güvenmeye istekliyim
(Yeah, oh-oh)
– (Evet, oh-oh)
(Yeah, oh-oh)
– (Evet, oh-oh)
(Yeah, oh-oh)
– (Evet, oh-oh)
(Yeah, oh-oh)
– (Evet, oh-oh)
I got you, don’t worry, love (oh, hold on me)
– Seni yakaladım, endişelenme, aşkım (oh, bekle beni)
I got you, don’t worry, love (oh, just lay with me)
– Seni yakaladım, endişelenme, aşkım (oh, sadece benimle yat)
I got you, don’t worry, love (oh, you’re so sweet)
– Seni yakaladım, endişelenme, aşkım (oh, çok tatlısın)
I got you, don’t worry, love (right here is where I’ll be)
– Seni yakaladım, endişelenme, aşkım (tam burada olacağım yer)
I got you, don’t worry, love (oh, hold on me)
– Seni yakaladım, endişelenme, aşkım (oh, bekle beni)
I got you, don’t worry, love (oh-oh, just lay with me)
– Seni yakaladım, endişelenme, aşkım (oh-oh, sadece benimle yat)
I got you, don’t worry, love (oh, you’re so sweet)
– Seni yakaladım, endişelenme, aşkım (oh, çok tatlısın)
I got you, don’t worry, love (right here is where I’ll be)
– Seni yakaladım, endişelenme, aşkım (tam burada olacağım yer)
I got you, don’t worry, love (all this time, I thought I’d never find)
– Seni yakaladım, endişelenme, aşkım (bunca zaman, asla bulamayacağımı düşündüm)
I got you, don’t worry, love (some girl that I can call mine)
– Seni yakaladım, endişelenme, aşkım (benim diyebileceğim bir kız)
I got you, don’t worry, love (oh, sing silly to me)
– Seni yakaladım, endişelenme, aşkım (oh, bana aptalca şarkı söyle)
I got you, don’t worry, love (oh, just hold on me)
– Seni yakaladım, endişelenme, aşkım (oh, sadece bana sarıl)
Kid Cudi & Ty Dolla $ign – Willing To Trust İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.