Kris Kross Amsterdam, Kraantje Pappie & Pommelien Thijs – Tranen Felemenkçe Sözleri Türkçe Anlamları

Gisteravond ging het even goed
– Dün gece her şey yolunda gitti
Ik lieg, ik deed alsof, ik vlucht altijd in de nacht
– Yalan söylüyorum, numara yapıyorum, her zaman gece koşuyorum
Ik verstop mijn hart wanneer die bloed
– O kan olduğunda kalbimi saklıyorum
Je ziet de pijn dan nog
– Hala acıyı görüyorsun.

Je ziet het zelfs wanneer ik lach
– Güldüğümde bile görüyorsun.
Het doet pijn nog langer zonder jou te zijn
– Sensiz daha da acıyor
Maar dan nog moet ik je laten gaan
– Ama yine de gitmene izin vermek zorundayım.
Dus droog je tranen ook al heb je veel verdriet
– Çok fazla kederiniz olsa bile gözyaşlarınızı kurutun

Je kan treuren net als ik maar ‘t helpt ons niet
– Benim gibi yas tutabilirsin ama bu bize yardımcı olmuyor
Droog je tranen ook al heb je veel verdriеt
– Üzgün olmana rağmen gözyaşlarını kurut
Het leven gaat door, jе begint weer van voor
– Hayat devam ediyor, daha önce başlıyorsun
Er ligt vast wel iets moois in ‘t verschiet
– Eminim ileride güzel bir şey vardır.

Um, maar je had me kunnen waarschuwen, mijn lief
– Ama beni uyarabilirdin aşkım.
Of is dat niet hoe dingen gaan per se en maakt me dat naïef?
– Yoksa işler böyle yürümüyor ve beni saflaştırmıyor mu?
Oh well, alles gaat, is gedaan
– Oh iyi, her şey yapılır.
Ik had het beste met je voor maar sta nu zelf achteraan
– Kalbimde en iyi çıkarların vardı ama şimdi arkandayım

Shit, ‘t is best een lijpe paradox
– Kahretsin, bu çılgınca bir paradoks.
Maar kijken of het klopt, slaat het de spijker op z’n kop
– Ama doğru olup olmadığını görmek için, kafasına çivi vurur
En ik begrijp wel hoe het werkt, want voor ons beiden was het op
– Ve nasıl çalıştığını anlıyorum, çünkü ikimiz için de gitmişti.
Terwijl we zeiden over anderen: “Kijk, daar lijken we niet op”
– Diğerleri hakkında söylediğimiz gibi, ” bak, öyle görünmüyoruz.”

Moet je nu zien, een leven vol illusies
– Şimdi kendine bak, yanılsamalarla dolu bir hayat
Alle leuke dagen werden afgedaan met ruzies
– Tüm eğlenceli günler kavgalarla yapıldı
Nu zie je dat dit beter is
– Şimdi bunun daha iyi olduğunu görüyorsun
Maar je moet weten dat het leven zonder jou geen leven is
– Ama bilmelisin ki sensiz hayat hayat değildir

Het doet pijn nog langer zonder jou te zijn
– Sensiz daha da acıyor
Maar dan nog moet ik je laten gaan
– Ama yine de gitmene izin vermek zorundayım.
Dus droog je tranen ook al heb je veel verdriet
– Çok fazla kederiniz olsa bile gözyaşlarınızı kurutun
Je kan treuren net als ik maar ‘t helpt ons niet
– Benim gibi yas tutabilirsin ama bu bize yardımcı olmuyor

Droog je tranen ook al heb je veel verdriet
– Üzgün olmana rağmen gözyaşlarını kurut
Het leven gaat door, je begint weer van voor
– Hayat devam ediyor, daha önce başlıyorsun
Er ligt vast wel iets moois in ‘t verschiet
– Eminim ileride güzel bir şey vardır.
Hoezo neem je de stappen die je neemt, huh?
– Neden attığın adımları atıyorsun?

Ik denk dat het beter is
– Bence daha iyi olur
Waarom ga je niet meer met me mee, huh?
– Neden artık benimle gelmiyorsun?
Jij kan het wel alleen
– Bunu tek başına yapabilirsin.
En ben je zeker van je keuze nu?
– Ve şimdi seçiminizden emin misiniz?

Ik denk dat het beter is
– Bence daha iyi olur
Dit is je allerlaatste kans, schat
– Bu son şansın bebeğim.
Jij kan het wel alleen
– Bunu tek başına yapabilirsin.
Dus droog je tranen ook al heb je veel verdriet
– Çok fazla kederiniz olsa bile gözyaşlarınızı kurutun

Je kan treuren net als ik maar ‘t helpt ons niet
– Benim gibi yas tutabilirsin ama bu bize yardımcı olmuyor
Droog je tranen ook al heb je veel verdriet
– Üzgün olmana rağmen gözyaşlarını kurut
Het leven gaat door, je begint weer van voor
– Hayat devam ediyor, daha önce başlıyorsun
Er ligt vast wel iets moois in ‘t verschiet
– Eminim ileride güzel bir şey vardır.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın