When I see the time of my life
– Hayatımın zamanını gördüğümde
I see you in the centre
– Seni merkezde görüyorum.
Holding the key in your eyes
– Anahtarı gözlerinde tutmak
Holding all your attention
– Tüm dikkatinizi tutarak
Sometimes there’s moments
– Bazen anlar olur.
When I feel like I’m fucking special
– Kendimi özel hissettiğimde
We go somewhere just long enough
– Yeterince uzun bir yere gidiyoruz.
For my heart to forget
– Kalbimin unutması için
That first, you put
– İlk koyarsın
Chasing your hopes and your dreams
– Umutlarını ve hayallerini kovalamak
Then the approval of your family
– Sonra ailenizin onayı
You put a drink with your friends twice a week
– Haftada iki kez arkadaşlarınla içki içiyorsun.
Before you put me
– Beni koymadan önce
You put working late nights just to get ahead
– İlerlemek için gece geç saatlere kadar çalışıyorsun.
Then you got therapy to fix your head
– Sonra kafanı düzeltmek için terapin var.
Put all of your talеnts you want to perfect
– Mükemmelleştirmek istediğiniz tüm yeteneklerinizi koyun
Beforе you put me
– Beni koymadan önce
I guess that we got
– Var sanırım
Different, different priorities
– Farklı, farklı öncelikler
‘Cause I wanna put you in front of everything, yeah
– Çünkü seni her şeyin önüne koymak istiyorum, evet
Different, different priorities
– Farklı, farklı öncelikler
‘Cause I wanna put you in front of everything
– Çünkü seni her şeyin önüne koymak istiyorum.
We got
– Aldık
I know you won’t stay
– Ben kalmak biliyorum
But the weight of your touch is deceiving
– Ama dokunuşunun ağırlığı aldatıcıdır.
Blindfold my eyes when you go
– Giderken gözlerimi bağla
So I don’t see you leaving
– Bu yüzden gittiğini görmüyorum.
‘Cause you put chasing your hopes and your dreams
– Çünkü umutlarının ve hayallerinin peşinden koşuyorsun.
Then the approval of your family
– Sonra ailenizin onayı
You put a drink with your friends twice a week
– Haftada iki kez arkadaşlarınla içki içiyorsun.
Before you put me
– Beni koymadan önce
I guess that we got
– Var sanırım
Different, different priorities
– Farklı, farklı öncelikler
‘Cause I wanna put you in front of everything, yeah
– Çünkü seni her şeyin önüne koymak istiyorum, evet
Different, different priorities
– Farklı, farklı öncelikler
‘Cause I wanna put you in front of everything
– Çünkü seni her şeyin önüne koymak istiyorum.
We got
– Aldık
‘Cause I wanna put you in front of everything
– Çünkü seni her şeyin önüne koymak istiyorum.
We got
– Aldık
Different, different priorities
– Farklı, farklı öncelikler
Different, different priorities
– Farklı, farklı öncelikler
‘Cause I wanna put you in front of everything
– Çünkü seni her şeyin önüne koymak istiyorum.
We got
– Aldık
When I see the time of my life
– Hayatımın zamanını gördüğümde
I see you in the centre
– Seni merkezde görüyorum.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.