Lady Gaga – Million Reasons İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

You’re giving me a million reasons to let you go
– Gitmene izin vermem için bana milyonlarca sebep veriyorsun.
You’re giving me a million reasons to quit the show
– Gösteriyi bırakmam için bana milyonlarca sebep veriyorsun.
You’re giving me a million reasons
– Bana milyonlarca sebep veriyorsun.
Give me a million reasons
– Bana milyonlarca sebep ver.
Giving me a million reasons
– Bana milyonlarca sebep veriyor.
About a million reasons
– Yaklaşık bir milyon sebep

If I had a highway, I would run for the hills
– Eğer bir otoyolum olsaydı, tepelere koşardım.
If you could find a dry way, I’d forever be still
– Kuru bir yol bulabilseydin, sonsuza dek hareketsiz kalırdım.
But you’re giving me a million reasons
– Ama bana milyonlarca sebep veriyorsun.
Give me a million reasons
– Bana milyonlarca sebep ver.
Giving me a million reasons
– Bana milyonlarca sebep veriyor.
About a million reasons
– Yaklaşık bir milyon sebep

I bow down to pray
– Aşağı dua eğiliyorum
I try to make the worst seem better
– En kötüsünü daha iyi göstermeye çalışıyorum.
Lord, show me the way
– Tanrım, bana yolu göster
To cut through all his worn out leather
– Tüm yıpranmış derisini kesmek için

I’ve got a hundred million reasons to walk away
– Uzaklaşmak için yüz milyon nedenim var.
But, baby, I just need one good one to stay
– Ama bebeğim, kalmak için iyi bir tanesine ihtiyacım var.

Head stuck in a cycle, I look off and I stare
– Başım bir döngüde sıkıştı, bakıyorum ve bakıyorum
It’s like that I’ve stopped breathing, but completely aware
– Sanki nefes almayı bıraktım ama tamamen farkındayım.
‘Cause you’re giving me a million reasons
– Çünkü bana milyonlarca sebep veriyorsun.
Give me a million reasons
– Bana milyonlarca sebep ver.
Giving me a million reasons
– Bana milyonlarca sebep veriyor.
About a million reasons
– Yaklaşık bir milyon sebep

And if you say something that you might even mean
– Ve eğer bir şey söylersen demek isteyebilirsin
It’s hard to even fathom which parts I should believe
– Hangi kısımlara inanmam gerektiğini anlamak bile zor.
‘Cause you’re giving me a million reasons
– Çünkü bana milyonlarca sebep veriyorsun.
Give me a million reasons
– Bana milyonlarca sebep ver.
Giving me a million reasons
– Bana milyonlarca sebep veriyor.
About a million reasons
– Yaklaşık bir milyon sebep

I bow down to pray
– Aşağı dua eğiliyorum
I try to make the worst seem better
– En kötüsünü daha iyi göstermeye çalışıyorum.
Lord, show me the way
– Tanrım, bana yolu göster
To cut through all his worn out leather
– Tüm yıpranmış derisini kesmek için

I’ve got a hundred million reasons to walk away
– Uzaklaşmak için yüz milyon nedenim var.
But, baby, I just need one good one to stay
– Ama bebeğim, kalmak için iyi bir tanesine ihtiyacım var.

Oh, baby, I’m bleeding, bleeding, ey…
– Bebeğim, kanıyorum, kanıyorum, ey…
Can’t you give me what I’m needing, needing?
– İhtiyacım olanı, ihtiyacım olanı veremez misin?

Every heartbreak makes it hard to keep the faith
– Her kırık kalp inancı korumayı zorlaştırır
But, baby, I just need one good one
– Ama bebeğim, sadece iyi bir tanesine ihtiyacım var.
Good one, good one, good one, good one, good one
– İyi, iyi, iyi, iyi, iyi

When I bow down to pray
– Dua etmek için eğildiğimde
I try to make the worst seem better
– En kötüsünü daha iyi göstermeye çalışıyorum.
Lord, show me the way
– Tanrım, bana yolu göster
To cut through all his worn out leather
– Tüm yıpranmış derisini kesmek için

I’ve got a hundred million reasons to walk away
– Uzaklaşmak için yüz milyon nedenim var.
But, baby, I just need one good one, good one
– Ama bebeğim, sadece iyi birine ihtiyacım var, iyi birine.
Tell me that you’ll be the good one, good one
– Bana iyi olanın sen olacağını söyle, iyi olan
Baby, I just need one good one to stay
– Bebeğim, kalmak için iyi bir tanesine ihtiyacım var.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın