I’ve seen the world, done it all, had my cake now
– Dünyayı gördüm, hepsini yaptım, şimdi pastamı yedim
Diamonds, brilliant, and Bel Air now
– Elmaslar, parlak ve Bel Air şimdi
Hot summer nights, mid-July when you and I were forever wild
– Sıcak yaz geceleri, Temmuz ayı ortalarında, sen ve ben sonsuza dek vahşi olduk
The crazy days, city lights, the way you’d play with me like a child
– Çılgın günler, şehir ışıkları, benimle bir çocuk gibi oynamanız
Will you still love me when I’m no longer young and beautiful?
– Artık genç ve güzel olmadığım zaman beni hala sevecek misin?
Will you still love me when I got nothing but my aching soul?
– Ağrıyan ruhumdan başka bir şeyim olmadığında beni hala sevecek misin?
I know you will, I know you will, I know that you will
– Yapacağını biliyorum, yapacağını biliyorum, yapacağını biliyorum
Will you still love me when I’m no longer beautiful?
– Artık güzel olmadığım zaman beni hala sevecek misin?
I’ve seen the world, lit it up as my stage now
– Dünyayı gördüm, şimdi sahnem olarak aydınlattım
Channeling angels in the new age now
– Şimdi yeni çağda melekleri kanalize etmek
Hot summer days, rock and roll, the way you’d play for me at your show
– Sıcak yaz günleri, rock and roll, şovunda benim için oynayacağın yol
And all the ways I got to know, your pretty face and electric soul
– Ve bildiğim tüm yollar, güzel yüzün ve elektrikli ruhun
Will you still love me when I’m no longer young and beautiful?
– Artık genç ve güzel olmadığım zaman beni hala sevecek misin?
Will you still love me when I got nothing but my aching soul?
– Ağrıyan ruhumdan başka bir şeyim olmadığında beni hala sevecek misin?
I know you will, I know you will, I know that you will
– Yapacağını biliyorum, yapacağını biliyorum, yapacağını biliyorum
Will you still love me when I’m no longer beautiful?
– Artık güzel olmadığım zaman beni hala sevecek misin?
Dear Lord, when I get to heaven, please let me bring my man
– Sevgili Tanrım, cennete gittiğimde, lütfen adamımı getirmeme izin ver
When he comes, tell me that you’ll let him in, father, tell me if you can
– Geldiğinde, onu içeri alacağını söyle, baba, eğer yapabilirsen söyle
All that grace, all that body, all that face makes me wanna party
– Tüm bu zarafet, tüm bu vücut, tüm bu yüz beni parti yapmak istiyor
He’s my sun, he makes me shine like diamonds
– O benim güneşim, beni elmas gibi parlatıyor
Will you still love me when I’m no longer young and beautiful?
– Artık genç ve güzel olmadığım zaman beni hala sevecek misin?
Will you still love me when I got nothing but my aching soul?
– Ağrıyan ruhumdan başka bir şeyim olmadığında beni hala sevecek misin?
I know you will, I know you will, I know that you will
– Yapacağını biliyorum, yapacağını biliyorum, yapacağını biliyorum
Will you still love me when I’m no longer beautiful?
– Artık güzel olmadığım zaman beni hala sevecek misin?
Will you still love me when I’m no longer beautiful?
– Artık güzel olmadığım zaman beni hala sevecek misin?
Will you still love me when I’m not young and beautiful?
– Genç ve güzel olmadığım zaman beni hala sevecek misin?

Lana Del Rey – Young And Beautiful İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.