Noura on the track
– Yolda
Moi, j’te disais “bien sûr que j’ai l’air fâché”
– Sana dedim ki, ” tabii ki kızgın görünüyorum”
J’pensais que t’étais là pour me faucher
– Beni biçmek için burada olduğunu sanıyordum.
J’entendais des “zehma, zehma, zehma, zehma”
– Duydum ki ” zehma, zehma, zehma, zehma”
Elle voulait que ma money
– Paramı istedi
Tu m’as vraiment cru pour une fille facile
– Kolay bir kız için bana gerçekten inandın.
Si j’te fais confiance, vas-tu m’rendre triste?
– Sana güvenirsem, beni üzecek misin?
Et comment j’avance petit à petit?
– Ve azar azar nasıl hareket edebilirim?
Sois j’te fais confiance, sois tu bouges d’ici
– Sana güveniyor muyum, buradan taşınıyor musun
Ma demoiselle est charmante, elle veut que la maille
– Leydim büyüleyici, örgü istiyor
Mais moi, c’est une évidence, monsieur est dans l’mal
– Ama ben, belli ki, efendim yanlış
Vu comment j’suis sapé, la musique, ça paye
– Nasıl zayıfladığımı görünce, müzik karşılığını veriyor
Tu me dis “Landy, moi, j’suis seule”
– “Landy, yalnızım” diyorsun.”
Et vu comment j’suis sapé, la musique, ça paye
– Ve ben zarar nasıl verilir, müzik amorti
Tu me dis “Landy, moi, j’suis seule”
– “Landy, yalnızım” diyorsun.”
Et au bout du compte, on s’est attachés
– Ve sonunda, bağladık
Si t’es là pour mon buzz, faudra me lâcher
– Eğer benim vızıltı için buradaysan, gitmeme izin ver
J’en ai connu dizaines, centaines, milliers
– Onlarca, yüzlerce, binlerce insan tanıyorum
Mais aucune peut te devancer
– Ama kimse senin önüne geçemez.
J’entendais des “zehma, zehma, zehma, zehma”
– Duydum ki ” zehma, zehma, zehma, zehma”
Elle voulait que ma money
– Paramı istedi
J’entendais des “zehma, zehma, zehma, zehma”
– Duydum ki ” zehma, zehma, zehma, zehma”
Elle voulait que ma money
– Paramı istedi
Moi, je te dis “chapeau, chapeau”, ouais, t’as écouté les “on m’a dit”
– Sana “şapka, şapka” diyorum, Evet, “bana söylendi” i Dinledin”
J’donnerais plus mes ches-po, ches-po
– Ches-po’mu vermezdim, ches-po
Ouais, faut pas m’prendre pour une imbécile
– Evet, aptal olduğumu düşünme.
J’suis tombé sur la bonne et je me trompe pas
– İyi olana rastladım ve yanılmıyorum
Faudra assumer si je m’en vais
– Eğer gidersem varsaymak zorunda kalacağım
T’as changé la donne, non, je me trompe pas
– Oyunu değiştirdin, hayır, yanılmıyorum
Est-ce que j’vais assumer si t’es plus là?
– Artık burada olmadığınızı varsayar mıyım?
Na, na, na, là je commence à douter
– Na, na, na, orada şüphe etmeye başladım
Mais j’veux t’aider pour tout détailler
– Ama her şeyi detaylandırmana yardım etmek istiyorum
Et bien sûr que j’suis la bonne
– Ve tabii ki o benim
Y aura que moi dans ta tête, tête
– Kafanda sadece ben olacağım, kafa
Vu comment j’suis sapé, la musique, ça paye
– Nasıl zayıfladığımı görünce, müzik karşılığını veriyor
Tu me dis “Landy, moi, j’suis seule”
– “Landy, yalnızım” diyorsun.”
Et vu comment j’suis sapé, la musique, ça paye
– Ve ben zarar nasıl verilir, müzik amorti
Tu me dis “Landy, moi, j’suis seule”
– “Landy, yalnızım” diyorsun.”
Et au bout du compte, on s’est attachés
– Ve sonunda, bağladık
Si t’es là pour mon buzz, faudra me lâcher
– Eğer benim vızıltı için buradaysan, gitmeme izin ver
J’en ai connu dizaines, centaines, milliers
– Onlarca, yüzlerce, binlerce insan tanıyorum
Mais aucune peut te devancer
– Ama kimse senin önüne geçemez.
J’entendais des “zehma, zehma, zehma, zehma”
– Duydum ki ” zehma, zehma, zehma, zehma”
Elle voulait que ma money
– Paramı istedi
J’entendais des “zehma, zehma, zehma, zehma”
– Duydum ki ” zehma, zehma, zehma, zehma”
Elle voulait que ma money
– Paramı istedi
Mademoiselle est charmante, elle veut que la maille
– Matmazel büyüleyici, örgü istiyor
Elle et moi, c’est une évidence, monsieur est dans l’mal
– O ve ben, belli ki, efendim yanlış
Tu dis “Mademoiselle est charmante, elle veut que la maille”
– “Matmazel büyüleyici, örgü istiyor” diyorsunuz”
Elle et moi, c’est une évidence, monsieur est dans l’mal
– O ve ben, belli ki, efendim yanlış
Et au bout du compte, on s’est attachés
– Ve sonunda, bağladık
Si t’es là pour mon buzz, faudra me lâcher
– Eğer benim vızıltı için buradaysan, gitmeme izin ver
J’en ai connu dizaines, centaines, milliers
– Onlarca, yüzlerce, binlerce insan tanıyorum
Mais aucune peut te devancer
– Ama kimse senin önüne geçemez.
J’entendais des “zehma, zehma, zehma, zehma”
– Duydum ki ” zehma, zehma, zehma, zehma”
Elle voulait que ma money
– Paramı istedi
J’entendais des “zehma, zehma, zehma, zehma”
– Duydum ki ” zehma, zehma, zehma, zehma”
Elle voulait que ma money
– Paramı istedi
Oh, oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh, oh
Elle a niqué tout l’gent-ar que j’avais mis d’côté, oh yeah
– Bir kenara koyduğum tüm beyefendileri mahvetti, oh evet
Aminata, Aminata, ouh, oh
– Aminata, aminata, oh, oh
Aminata, Aminata, ouh, oh
– Aminata, aminata, oh, oh
Aminata, Aminata, ouh, oh
– Aminata, aminata, oh, oh
Aminata, Aminata, ouh, oh
– Aminata, aminata, oh, oh
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.