Lartiste Feat. Rim-K – L’héritier Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

J’sens plus la fatigue, j’sens plus le froid
– Daha yorgun hissediyorum, daha soğuk hissediyorum
Je n’ai plus mal depuis que t’es là
– Buraya geldiğinden beri canım yanmadı.
J’aime quand tes petites mains se posent sur moi
– Küçük ellerinin üzerime inmesini seviyorum.
J’serai toujours là pour sécher tes larmes
– Her zaman gözyaşlarını kurutmak için burada olacağım.
J’sens plus la fatigue, j’sens plus le froid
– Daha yorgun hissediyorum, daha soğuk hissediyorum
Je n’ai plus mal depuis que t’es là
– Buraya geldiğinden beri canım yanmadı.
La première fois qu’j’t’ai pris dans mes bras
– Seni ilk kez kollarıma aldığımda
Il m’en a fallu pour retenir mes larmes
– Gözyaşlarımı tutmam biraz zaman aldı.

Papa n’est pas loin, fiston faut qu’tu te rassures
– Baban uzakta değil evlat, sakinleşmen gerek.
Depuis que t’es là, je ne sens plus mes blessures
– Buraya geldiğinden beri, artık yaralarımı hissedemiyorum.
Je balayerai d’un bras tout ce qui te rendra la vie dure
– Hayatını zorlaştıracak her şeyi tek kolumla silip süpüreceğim.
J’serai toujours là pour toi, ne t’en fais pas pour ça
– Her zaman yanında olacağım, merak etme.
J’irai t’chourave toutes les étoiles
– Tüm yıldızları maiyete alacağım.
Pour que ça devienne tes petits jouets
– Böylece senin küçük oyuncakların olur.
J’vais sûrement me fâcher selon la nature de la bêtise
– Aptallığın doğasına bağlı olarak kesinlikle sinirleneceğim.
Ouais, mon père faisait la même, élevé à la dure
– Evet, babam da aynısını yapardı, zor yoldan yetiştirirdi.
C’était l’époque des baladeurs, Chirac et Balladur
– Balladeurs, Chirac ve Balladur’un zamanıydı
Faut pas que t’oublies d’où tu viens, une famille d’ouvriers
– Senin geldiğin yeri unutma, işçilerin bir aile etmemelisin
On était repliés avec les autres oubliés
– Diğerleri unutulurken biz katlandık.
Tu seras toujours un étranger
– Her zaman yabancı olacaksın.
Mais n’y vois rien d’étrange
– Ama içinde garip bir şey görmüyorum.
Y a que les cons qui restent
– Sadece kalan amcıklar var.
Mais t’inquiète les temps changent
– Ama endişelenme, zaman değişiyor.
J’me perds dans tes yeux, j’souris comme un idiot
– Gözlerinde kayboluyorum, aptal gibi gülümsüyorum.
Un jour c’est toi qui prendra ma place
– Bir gün benim yerimi sen alacaksın.
J’remercie Dieu tout mon travail t’es dédié
– Şükürler olsun ki tüm çalışmalarım sana adanmıştır.
Tu m’donnes la force pour leur faire face
– Onlarla yüzleşmem için bana güç veriyorsun.

J’sens plus la fatigue, j’sens plus le froid
– Daha yorgun hissediyorum, daha soğuk hissediyorum
Je n’ai plus mal depuis que t’es là
– Buraya geldiğinden beri canım yanmadı.
J’aime quand tes petites mains se posent sur moi
– Küçük ellerinin üzerime inmesini seviyorum.
J’serai toujours là pour sécher tes larmes
– Her zaman gözyaşlarını kurutmak için burada olacağım.
J’sens plus la fatigue, j’sens plus le froid
– Daha yorgun hissediyorum, daha soğuk hissediyorum
Je n’ai plus mal depuis que t’es là
– Buraya geldiğinden beri canım yanmadı.
La première fois qu’j’t’ai pris dans mes bras
– Seni ilk kez kollarıma aldığımda
Il m’en a fallu pour retenir mes larmes
– Gözyaşlarımı tutmam biraz zaman aldı.

Un jour mon petit tu seras fort et grand
– Bir gün küçüğüm güçlü ve büyük olacaksın
J’serai là pour toi jusqu’à ce qu’on m’enroule dans un drap blanc
– Beyaz bir kağıda sarılana kadar yanında olacağım.
Toute ma vie j’ai bibi, j’ai rappé au square
– Hayatım boyunca bibi’m var, meydanda rap yaptım.
Depuis que t’es là j’suis plus le même, faut le voir pour le croire
– Madem buradasın artık eskisi gibi değilim, inanmak için görmelisin
J’reprends des forces en te faisant un boussah sur le front
– Alnına bir bussah vererek güç kazanıyorum.
Pour moi la musique c’est un jeu d’enfants
– Benim için müzik bir çocuk oyunudur
Le jour où j’ai coupé le cordon, ce lourd fardeau
– Kordonu kestiğim gün, o ağır yük
À Dieu et à ta mère j’ai demandé pardon
– Tanrı’ya ve annene af diledim.
Maintenant j’ressens la peur de me faire épingler
– Şimdi sıkışıp kalma korkusunu hissediyorum.
De te laisser traverser seul les épreuves de ce monde de cinglés
– Bu çılgın dünyanın denemelerinden tek başına geçmene izin vermek için
Le meilleur pour toi, inch’Allah
– Senin için en iyisi, ınch’allah
Tout le monde m’appelle tonton, t’es le seul qui m’appelle papa
– Herkes bana amca diyor, sen bana baba diyen tek kişisin.

J’sens plus la fatigue, j’sens plus le froid
– Daha yorgun hissediyorum, daha soğuk hissediyorum
Je n’ai plus mal depuis que t’es là
– Buraya geldiğinden beri canım yanmadı.
J’aime quand tes petites mains se posent sur moi
– Küçük ellerinin üzerime inmesini seviyorum.
J’serai toujours là pour sécher tes larmes
– Her zaman gözyaşlarını kurutmak için burada olacağım.
J’sens plus la fatigue, j’sens plus froid
– Daha yorgun hissediyorum, daha soğuk hissediyorum
Je n’ai plus mal depuis que t’es là
– Buraya geldiğinden beri canım yanmadı.
La première fois qu’j’t’ai pris dans mes bras
– Seni ilk kez kollarıma aldığımda
Il m’en a fallu pour retenir mes larmes
– Gözyaşlarımı tutmam biraz zaman aldı.

J’demande pardon à mes parents et j’les remercie
– Ailemden af diliyorum ve onlara teşekkür ediyorum
J’ai appris les liens du sang, la valeur d’la vie
– Kanın bağlarını, hayatın değerini öğrendim.
J’demande pardon à mes parents et j’les remercie
– Ailemden af diliyorum ve onlara teşekkür ediyorum
J’ai appris les liens du sang, la valeur d’la vie
– Kanın bağlarını, hayatın değerini öğrendim.
Fiston ne t’en fais, j’vais te montrer le chemin
– Oğlum merak etme, sana yolu göstereceğim.
J’vais préparer ton parka s’il pleut demain
– Yarın yağmur yağarsa parkanı hazırlarım.
Et puis j’t’emmènerai au soleil, pour qu’il brille sur toi
– Ve sonra seni güneşe götüreceğim, böylece üzerinde parlayacak
Du moment que ton sourire brille sur moi
– Gülüşün üzerimde parladığı sürece

J’sens plus la fatigue, j’sens plus le froid
– Daha yorgun hissediyorum, daha soğuk hissediyorum
Je n’ai plus mal depuis que t’es là
– Buraya geldiğinden beri canım yanmadı.
J’aime quand tes petites mains se posent sur moi
– Küçük ellerinin üzerime inmesini seviyorum.
J’serai toujours là pour sécher tes larmes
– Her zaman gözyaşlarını kurutmak için burada olacağım.
J’sens plus la fatigue, j’sens plus le froid
– Daha yorgun hissediyorum, daha soğuk hissediyorum
Je n’ai plus mal depuis que t’es là
– Buraya geldiğinden beri canım yanmadı.
La première fois qu’j’t’ai pris dans mes bras
– Seni ilk kez kollarıma aldığımda
Il m’en a fallu pour retenir mes larmes
– Gözyaşlarımı tutmam biraz zaman aldı.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın