LAUREL – You’re The One İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Call you late at night
– Gece geç saatlerde seni ararım.
Call you late at night
– Gece geç saatlerde seni ararım.
Don’t know what to say
– Ne diyeceğimi bilmiyorum
(Wanna runaway, way, way, way, yeah)
– (Kaçmak istiyorum, yol, yol, yol, Evet)

Call me when you’re high
– Kafan güzel olduğunda beni ara.
Call me when you’re high
– Kafan güzel olduğunda beni ara.
You know how to play
– Nasıl oynanır biliyor musun
(Just the other day, day, day, day, yeah)
– (Sadece geçen gün, gün, gün, gün, Evet)

I don’t, always get, always get thrown
– Ben, her zaman, her zaman atılmam
Words lost in the air I mumble hello
– Havada kaybolan kelimeler Merhaba mırıldanıyorum
Too drunk on my way
– Çok sarhoşum
I don’t know how to hide it
– Nasıl saklayacağımı bilmiyorum.
It’s always the same
– Hep aynı şey oluyor

And we’re only dancing
– Ve biz sadece dans ediyoruz
We’re only swaying
– Sadece sallanan ediyoruz
Then I’m only saying
– O zaman sadece söylüyorum
That you’re the one now
– Şimdi sensin o
(You’re the one, ah, ah)
– (Sen, ah, ah)
I don’t if you heard me right
– Beni doğru duyduysan bilmiyorum.
It keeps me up at night
– Geceleri beni uyutmuyor
Baby you’re the one now(You’re the one, ah, ah)
– Bebeğim sen şimdi birsin(sen birsin, ah, ah)
I don’t if you heard me right
– Beni doğru duyduysan bilmiyorum.
It keeps me up at night
– Geceleri beni uyutmuyor

Standing in the dark
– Karanlıkta ayakta
You’re really really hot
– Gerçekten çok ateşlisin.
Think I’m suffering
– Acı çektiğimi düşünüyorum
(Suffering yeah)
– (Acı Evet)
Under cali skies
– Cali gökyüzü altında
You could hypnotise
– Hipnotize edebilirsin
It’s already happening
– Bu zaten oluyor
(Happening, yeah)
– (Oluyor, Evet)

I don’t always get, always get home
– Ben her zaman alamadım, her zaman eve gitmek
Caught up in my head
– Kafamın içinde yakalandı
I stumble to yours
– Ben senin için tökezlemek
Teardrops in my hands
– Ellerimde gözyaşı
I don’t know how to hide them
– Onları nasıl saklayacağımı bilmiyorum.
It’s always the same
– Hep aynı şey oluyor

And we’re only playing
– Ve biz sadece oynuyoruz
I’m only falling
– Sadece düşüyorum
So drunk I’m saying
– Çok sarhoş diyorum
That you’re the one now
– Şimdi sensin o
(You’re the one, ah, ah)
– (Sen, ah, ah)
I don’t if you heard me right
– Beni doğru duyduysan bilmiyorum.
It keeps me up at night
– Geceleri beni uyutmuyor
Baby you’re the one now(You’re the one, ah, ah)
– Bebeğim sen şimdi birsin(sen birsin, ah, ah)
I don’t if you heard me right
– Beni doğru duyduysan bilmiyorum.
It keeps me up at night
– Geceleri beni uyutmuyor

Maybe you don’t wanna hear it
– Belki duymak istemezsin.
Or maybe I gotta speak up
– Ya da belki yüksek sesle konuşmalıyım
Don’t wanna wait until I’m sober
– Ayılana kadar beklemek istemiyorum.
So I scream
– Bu yüzden çığlık atıyorum
(That you’re the one)
– (O sensin)
Maybe you don’t wanna hear it
– Belki duymak istemezsin.
Or maybe I gotta speak up
– Ya da belki yüksek sesle konuşmalıyım
Don’t wanna wait until I’m sober
– Ayılana kadar beklemek istemiyorum.
So I scream
– Bu yüzden çığlık atıyorum

That you’re the one now
– Şimdi sensin o
(You’re the one, ah, ah)
– (Sen, ah, ah)
I don’t if you heard me right
– Beni doğru duyduysan bilmiyorum.
It keeps me up at night
– Geceleri beni uyutmuyor
Baby you’re the one now
– Bebeğim artık sensin
(You’re the one, ah, ah)
– (Sen, ah, ah)
I don’t if you heard me right
– Beni doğru duyduysan bilmiyorum.
It keeps me up at night
– Geceleri beni uyutmuyor

That you’re the one now
– Şimdi sensin o
(You’re the one, ah, ah)
– (Sen, ah, ah)

Baby you’re the one now
– Bebeğim artık sensin
(You’re the one, ah, ah)
– (Sen, ah, ah)
I don’t if you heard me right
– Beni doğru duyduysan bilmiyorum.
It keeps me up at night
– Geceleri beni uyutmuyor




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın