Ouais, c’est nous qu’tu croises à l’épicerie, qu’tu croises pas loin d’la gare
– Evet, markette buluştuğunuz, istasyondan çok uzak olmayan bir yerden geçtiğiniz biziz.
P’tit filou, tu l’as échappé belle, si on t’choppe, on t’hagar
– P’tit filou, bundan kaçtın güzelim, eğer seni yakalarsak, seni hagar ederiz
Et en c’moment, y a d’la promo’ à mort, y a des masses et des go
– Ve şu anda, ölüme bir promosyon var, kitleler var ve git
À cause d’mon ex, mes putes m’ont remonté mais pas grave, j’ai la cote
– Eski sevgilim yüzünden fahişelerim beni geri aldı ama büyütülecek bir şey yok, reytinge sahibim.
J’te pousse dix pièces, envoie la moitié, ouais, si j’t’avance, j’peux plus t’arranger
– On sikke bastırıyor, yarım göndereceğim, Evet, önceden edersem, artık size tamir edebilirim
Elle bronze à max, elle bronze à max, elle veut me montrer son décolleté, eh
– Bronzdan maksimuma, bronzdan maksimuma dekoltesini göstermek istiyor.
J’prеnds ma cons’ à la Caste’, j’ai une villa pas loin d’Fréjus (pas loin d’Fréjus)
– Eksilerimi Kasta alıyorum, Fréjus’tan uzak olmayan bir villam var (Fréjus’tan uzak değil)
Fonce-dé sur la pénichе mais quand on tire, on fait mouche
– Mavnada devam et ama ateş ettiğimizde uçarız.
Cagoulé, ça cache la plaque, fais pas l’voyou
– Kukuletalı, tabağı saklıyor, haydut olma
Un showcase, tu rejoins 2Pac
– Bir vitrin, 2pac’a katıl
De un “bats les couilles d’faire la star”
– “Yıldız olmak için topları yendi” den
De deux “bats les couilles d’faire des streams”
– İkisinden “akarsu yapmak için topları yendi”
De trois “j’veux deux-trois RS4 ou 5, et un pe-pom ou un six”
– Üçten “İki-üç RS4 veya 5 ve bir pe-pom veya altı istiyorum”
J’suis trop rapide comme CR7, j’fais l’signe JuL, là, j’suis dans l’R8
– CR7 gibi çok hızlıyım, Temmuz işaretini yapıyorum, işte R8’deyim
Passements d’jambes, tu glisses comme R9 et comme Ronnie, j’suis numéro dix
– R9 gibi kayıyorsun ve Ronnie gibi, ben on numarayım.
Si j’sors le onze, tu peux ranger ton douze, comme Zizou, j’viens du 13
– Eğer onbiri çıkarırsam, sen de onikini kaldırabilirsin, Zizou gibi, ben 13’ten geliyorum.
Faut qu’tu t’pousses, on est bouillants comme la braise
– Buradan gitmelisin, kömür kadar ateşliyiz.
A7, fond d’sept, j’rentre pété (vrr), en Christian, Giuseppe (eh, eh)
– A7, duvar kağıdı, osurdum (vrr), Hıristiyan, Giuseppe (eh, eh)
Tout baiser, c’est mon métier, Parc des Princes, Vélodrome, on a l’double des clés
– Öpüşmek benim işim, Parc des Princes, Velodrome, anahtarlardan biri bizde.
Baissez les cagoules, allumez l’moteur, chargez les machins (chargez les machins)
– Davlumbazları indirin, motoru açın, eşyaları yükleyin (eşyaları yükleyin)
Le son des mahbouls qui s’en battent les couilles, qui braquent le ‘gasin (ouh, oui)
– Mahboulların toplarını atan sesi, ‘gasin’e işaret ediyor (ooh, evet)
Pas la peine de faire le fou, ici, on sait qui fait les trucs, j’ai fait la stup’, moi, j’ai jamais fait d’études
– Delirmene gerek yok, burada, kimin yaptığını biliyoruz, ben yaptım, ben, hiç çalışmadım
Avec le temps, les gens, ils changent, ouais, les gens, ils font les putes
– Zamanla, insanlar, değişirler, evet, insanlar, fahişeler yaparlar
Tu lui envoies là-bas et c’est Polak devant le but
– Onu oraya gönderirsen hedefin önünde Polak olur.
Ouais, la choupetta, là, j’suis pété (là, j’suis pété), j’suis sous pétard, j’vais tourner dans l’Sud tout l’été
– Evet, choupetta, orada, osurdum (orada, osurdum), havai fişek altındayım, bütün yaz Güneyde ateş edeceğim
Khabat, j’ai l’bob sur la tête, j’me coupe un bloc sur la ‘quette
– Khabat, kafamda bob var, quette’de kendime bir blok kestim.
Jamais j’oublierai la tête du premier condé qui m’arrête
– Beni durduran ilk condé’nin başını asla unutmayacağım.
En fumette sur l’Arc de Triomphe, khapta sur la Canebière
– Arc de Triomphe’de sigara içmek, Canebière’de khapta
Y a des gros moteurs qui ronflent d’la banlieue à la Bonne Mère
– Banliyöden iyi Anneye horlayan büyük motorlar var.
En fumette sur l’Arc de Triomphe, khapta sur la Canebière
– Arc de Triomphe’de sigara içmek, Canebière’de khapta
Y a des gros moteurs qui ronflent d’la banlieue à la Bonne Mère
– Banliyöden iyi Anneye horlayan büyük motorlar var.
Avec ma choupetta, posé dans un GT3
– Choupetta’mla birlikte bir gt3’te poz verdi
Poto, hier, j’étais seul, j’ai fini dans un sale état
– Poto, dün yalnızdım, kirli bir duruma düştüm.
Han, Squadra Azzura, que la bûche et la pura, multirécidiviste (ah)
– Han, Squadra Azzura, kütük ve pura, çok değişkenli (ah)
S’brouncha dans le 4×4, demi-tour devant les bleus
– 4 × 4’te S’bro, Blues’un önünde U dönüşü
Campione del mundo, Cîroc red berry, Hermès, côté maroquinerie
– Campione del mundo, Ciroc red berry, Hermès, deri ürünleri
Disque est platinum, full sept, aluminium
– Disk platin, tam sep, alüminyumdur
Vers là, ça coupe à la lactose, baby, plus rien n’est gratos
– Oraya, laktozu keser bebeğim, artık hiçbir şey bedava değil
Full à 100, c’est 710 et deux-trois guitares électriques
– 100’de dolu, 710 ve iki-üç elektro gitar
Lunettés dans la loge, mathafack (han)
– Soyunma odasında gözlük, mathaback (han)
Ils ont pas un, ça les énerve, la vérité (hey, hey)
– Bir tane yok, onları rahatsız ediyor, gerçek (hey, hey)
Faudra plus qu’un sopalin si un d’tes gars s’fait charcler (plus qu’un sopalin)
– Adamlarınızdan biri becerilirse bir sopalinden daha fazlasını alacaktır (bir sopalinden daha fazlası)
Le coffre est plein, j’dis “Hamdoullah, c’est mérité” (te-ma la kichta)
– Sandık dolu, “Hamdullah, hak etti” diyorum (te-ma la kichta)
Cette bitches veut câlins, j’le fais pour voir son fessier (hey, hey, eh)
– Bu orospu sarılmak istiyor, kıçını görmek için yapıyorum (hey, hey, eh)
D’or et de platine (wah), faut que partout, ça éclate (tout ça éclate)
– Altın ve platin (wah), her yerde olmalı, patlıyor (hepsi patlıyor)
T’es là pour tartine, dort, on te piétine, ouais, ça t’éclate (boum, boum)
– Tartine için buradasın, uyu, seni eziyoruz, evet, eğleniyorsun (boom, boom)
Sur le pécule, des palots (ouh) et en cellule, j’suis khabat (en cellule, j’suis khabat)
– Yuva yumurtasında, palotlar (ouh) ve hücrede, ben khabat’ım (hücrede, ben khabat’ım)
On m’a dit “Les chats n’aiment pas l’eau”, pourtant, j’ai fait mouiller des ch- (miouh)
– Bana “Kediler sudan hoşlanmaz” dendi, yine de biraz ch- (miouh) yaptım.
Envoie ta ppe-f’ sur Snapchat, tu veux faire comme nous, essaye, essaye, essaye
– Epp-f’nizi Snapchat’e gönderin, bizim gibi yapmak istiyorsanız, deneyin, deneyin, deneyin
Tu connais nos villes, Paris-Marseille, ‘seille, ‘seille
– Şehirlerimizi biliyorsun, Paris-Marsilya, ‘seille, ‘seille
On les côtoie pas, c’est que des bouffons déguisés
– Onlarla omuz omuza oynamıyoruz, sadece kılık değiştirmiş soytarılar.
En BSB gang, j’pull up en bande organisée
– BSB çetesinde, organize çeteye katılırım.
Eh, yo, sur le taro, on t’arrache (eh) mais si tu prends bon, on t’arrange
– Eh, yo, taro’da, seni koparırız (eh) ama eğer iyi alırsan, seni ayarlarız
Goûtes de sueur perlées sur le front (bam, bam) entre le boulot et le Madam’s (ouh)
– İş ile Hanımefendinin (ouh) arasında alnına boncuklu ter tadı (bam, bam)
Petrouchka, zumba caféw, connu jusqu’à Santa Few
– Petrushka, zumba caféw, Santa Fe’ye kadar bilinen
Yo, on mangera pour tout l’monde “couscous, mafé, figatew”
– Herkes için yiyeceğiz “kuskus, mafya, figatew”
Comme une plaque 13 sur la Tour Eiffel ou 93 sur la Canebière
– Eyfel Kulesi’ndeki 13 ya da Canebière’deki 93 plaket gibi
Ça fait des sons club mais les clubs ferment, j’pense re-jober, TP la semaine (ah)
– Kulağa kulüp gibi geliyor ama kulüpler kapanıyor, sanırım yeniden iş, TP hafta (ah)
Ligne back (slide) et j’danse comme Bobby devant le bât’ (ouh)
– Sıranın arkasına geç (kaydır) ve paketin önünde Bobby gibi dans ediyorum ‘ (ouh)
Et j’danse comme Bobby devant le bât’ (ouh), et je cavale sec quand je vois la BAC
– Ve paketin önünde Bobby gibi dans ediyorum (ooh) ve BAC’Yİ gördüğümde kuru koşuyorum
Ligne back (slide) et j’danse comme Bobby devant le bât’
– Sırtımı arkaya yasla ve paketin önünde Bobby gibi dans ediyorum.
Et j’danse comme Bobby devant le bât’, et je cavale sec quand je vois la BAC
– Ve paketin önünde Bobby gibi dans ediyorum ve çöp kutusunu gördüğümde kuruyorum.
En fumette sur l’Arc de Triomphe, khapta sur la Canebière
– Arc de Triomphe’de sigara içmek, Canebière’de khapta
Y a des gros moteurs qui ronflent d’la banlieue à la Bonne Mère
– Banliyöden iyi Anneye horlayan büyük motorlar var.
En fumette sur l’Arc de Triomphe, khapta sur la Canebière
– Arc de Triomphe’de sigara içmek, Canebière’de khapta
Y a des gros moteurs qui ronflent d’la banlieue à la Bonne Mère
– Banliyöden iyi Anneye horlayan büyük motorlar var.
Avec ma choupetta, posé dans un GT3
– Choupetta’mla birlikte bir gt3’te poz verdi
Poto, hier, j’étais seul, j’ai fini dans un sale état
– Poto, dün yalnızdım, kirli bir duruma düştüm.
T’as des armes de guerre et des flingues tout neufs, j’ai les mêmes en mieux (Santé & Bonheur)
– Yepyeni savaş silahlarınız ve silahlarınız var, ben de daha iyisine sahibim (Sağlık ve Mutluluk)
Si tu m’aimes, tant mieux, si tu m’aimes pas, tant mieux
– Eğer beni seviyorsan, o kadar iyi, eğer beni sevmiyorsan, o kadar iyi
Millionnaire, flingue pour la mif’, flingue pour la guerre (la vie d’ma mère)
– Milyoner, mıf için silah, savaş için silah (bir annenin hayatı)
On n’a peur de R, on va te niquer ta mère la keh (pah, pah, pah, pah)
– R’den korkmuyoruz, anneni sikeceğiz keh (pah, pah, pah, pah)
C’est le Classico, la pure pour les toxicos, les armes viennent de Mexico (pah, pah, pah, pah)
– Bu Classico, bağımlılar için saf, silahlar Meksika’dan geliyor (pah, pah, pah, pah)
Le game, on lui casse les cotes, c’est la faute du Classico (pah, pah, pah, pah)
– Oyun, olasılıkları kırıyoruz, bu Klasikin hatası (pah, pah, pah, pah)
Oh, oh, Maria, j’te connais même pas, tu veux te marier (hein)
– Oh, oh, Maria, seni tanımıyorum bile, evlenmek istiyorsun (ha)
Oh, oh, Maria, te monte pas avec moi, j’vais te balayer
– Maria, benimle gelme, seni süpürürüm.
Eh-eh-eh-eh, frère, c’est nous les nouveaux vaillants
– Eh-eh-eh-eh, kardeşim, biz yeni yiğitiz
C’est nous le COVID-19, c’est nous le nouveau variant
– Bu biziz COVID-19, bu biziz yeni varyant
Attends (Coco), attends (Jojo), attends un peu, le sang (ton gars Coco)
– Bekle (Coco), bekle (Jojo), biraz bekle, kan (adamın Coco)
Attends (Coco), attends (Jojo), attends un peu, le sang (mmh-mmh, mmh-mmh, mmh-mmh, ah, ah, ah, Jojo, Jo’)
– Bekle (Coco), bekle (Jojo), biraz bekle, kan (mmh-mmh, mmh-mmh, mmh-mmh, ah, ah, ah, Jojo, Jo’)
Demande à Lass’, Ibrahimovic, on perd pas l’Nord, on dépense, c’est comme ça tous les week-end (ah wah)
– Lass’a sor, Ibrahimovic, para kaybetmiyoruz, harcıyoruz, her hafta sonu böyle (ah wah)
Tous les week-end, tous les week-end, tous les week-end (faut bosser, ouh)
– Her hafta sonu, her hafta sonu, her hafta sonu (çalışmak zorunda, ooh)
Nous, c’est la Ligue 1, ma voiture à 200, j’te sors un pe-pom si t’es menaçant
– Lig 1’deyiz, arabam 200, tehdit ediyorsan sana ponpon alırım.
G2B, pi-pi-pi-pi-pi, Bezbar puissanci
– G2B, pi-pi-pi-pi-pi, Bezbar gücü
Dis-leur qu’on est là, j’suis pas pressé (nan), c’est nous la cité dans RS6 (dans RS6)
– Onlara burada olduğumuzu söyle, acelem yok (hayır), Rs6’daki şehiriz (rs6’da)
Mais qu’est-ce tu sais? Numéro 10, Maradona, Zizou
– Ama ne biliyorsun? 10 Numara, Maradona, Zizou
Arrache la piste, on tue ça, c’est tout, l’avant galerie, pète, pète et le moteur, pète, pète
– Pistten kopar, onu öldürürüz, işte bu, ön galeri, osuruklar, osuruklar ve motor, osuruklar, osuruklar
Côt-côté passager, mon pote, c’était moi en moto (ouh oui)
– Yolcu tarafı dostum, motosikletli bendim (ooh evet)
Nous, c’est les sales gueules, qu’ils veulent ou pas même en chuchotant, j’baise tout
– Biz pis yüzleriz, isteseler de istemeseler de fısıldamasalar da her şeyi sikerim
Là, en plein un crush, nageuse en norme, Bugatti Divo
– Orada, bir ezmenin ortasında, normda yüzücü, Bugatti Divo
C’est quelqu’un, c’est quelque chose, c’est ma jolie, elle, c’est trop ma go’
– Biri kız, hoş kız, güzel kız, git’de benim o
Elle calcule même pas mon buzz, elle m’dit “Reste pas trop dans le bendo”
– Vızıltımı bile hesaplamıyor, bana “Bendo’da çok fazla kalma” diyor.
J’vais passer l’hiver aux Caraïbes, un gros jet-pack avec le bédo (okay)
– Kışı Karayipler’de geçireceğim, bedo ile büyük bir jet paketi (tamam)
Là, tu crois qu’j’ai les jetons, hein, mais j’conduis du genou (okay)
– Orada, cipslerin bende olduğunu düşünüyorsun, ha, ama dizden sürüyorum (tamam)
J’veux la tchop à Morrisson et le moteur qui fait “vroum-vroum” (okay)
– Pirzolayı Morrison’a ve “vroum-vroum” yapan motoru istiyorum (tamam)
Elle a mis ses talons, elle est sous ballon
– Topuklarını giydi, balonun altında
Elle veut un rappeur ou un joueur de ballon
– Bir rapçi ya da top oyuncusu istiyor.
En fumette sur l’Arc de Triomphe, khapta sur la Canebière
– Arc de Triomphe’de sigara içmek, Canebière’de khapta
Y a des gros moteurs qui ronflent d’la banlieue à la Bonne Mère
– Banliyöden iyi Anneye horlayan büyük motorlar var.
En fumette sur l’Arc de Triomphe, khapta sur la Canebière
– Arc de Triomphe’de sigara içmek, Canebière’de khapta
Y a des gros moteurs qui ronflent d’la banlieue à la Bonne Mère
– Banliyöden iyi Anneye horlayan büyük motorlar var.
Avec ma choupetta, posé dans un GT3
– Choupetta’mla birlikte bir gt3’te poz verdi
Poto, hier, j’étais seul, j’ai fini dans un sale état
– Poto, dün yalnızdım, kirli bir duruma düştüm.
Avec ma choupetta, posé dans un GT3
– Choupetta’mla birlikte bir gt3’te poz verdi
Poto, hier, j’étais seul, j’ai fini dans un sale état
– Poto, dün yalnızdım, kirli bir duruma düştüm.
Le classico organisé Feat. Koba LaD, Jul, PLK, SCH, Gazo, Soso Maness, Kofs, Guy2bezbar & Naps – Le classico organisé Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.