Uh
– Ah
Chilling, layin’ in the cut doe
– Ürpertici, kesilmiş doe yatıyordu
Easy, tryin’ see what up doe
– Sakin ol, ne olduğunu görmeye çalışıyorum doe
Brooklyn, home of the cutthroat
– Brooklyn, cutthroat’ın evi
Notorious, ya’ll know how the rest go
– Kötü şöhretli, gerisinin nasıl gittiğini bileceksin
Sleeping, one eye open
– Uyku, bir göz açık
Too smart cause I’m always scopin’
– Çok zekiyim çünkü her zaman scopin’
Watching, seeing how these lames look
– İzlemek, Bu topakların nasıl göründüğünü görmek
Lazy, that’s how you get ya frame took
– Tembel, bu yüzden çerçeveyi aldın
Money, I got Money
– Para, Para aldım
Money, I got Money
– Para, Para aldım
Talking, always talking
– Konuşmak, her zaman konuşmak
That’s your problem, you always talking
– Bu senin sorunun, sürekli konuşuyorsun.
Rockstar, mixed with a ghetto chick
– Rockstar, getto civciv ile karışık
Try me? I wish a nigga would bitch
– Beni denemek? Keşke bir zenci orospu olsaydı
Hol’ up, who gon’ hold us?
– Bizi tutmak gon’ kim Hol’ up?
(La la la la la la la la)
– (La la la la la la la la)
Not the cemetery, or the penitentiary, damn my contemporaries
– Mezarlığa ya da hapishaneye değil, çağdaşlarıma lanet olsun
I’m too legendary, its so
– Ben çok efsaneyim, bu yüzden
Money, I got Money (Ooooh)
– Para, param var (Ooooh)
Money, I got Money (Ooooh)
– Para, param var (Ooooh)
I’m Money, I got Money (Ooooh)
– Ben Parayım, param var (Ooooh)
Money, I got Money (Ooooh)
– Para, param var (Ooooh)
All my life, I had to grind and hustle
– Tüm hayatım boyunca eziyet etmek ve acele etmek zorunda kaldım
I had to work like Kobe just to shine like Russell (Ooooh)
– Sadece Russell gibi parlamak için Kobe gibi çalışmak zorunda kaldım (Ooooh)
They say, “Glad you made it happen over night” (Ooooh)
– Derler ki, “gece boyunca bunu yaptığınıza sevindim” (Ooooh)
They say, “Damn, you changed”
– Diyorlar ki, ” Kahretsin, değiştin”
I’m like, “Show. You. Right.”
– Gibi, “göstereceğim. Sen. Sağ.”
Nigga I be
– Zenci ben olmak
In the crib, tryna find the bpm
– Beşiğinde, hassas, duygusal ve kırılgan bpm bul
Rehearsing for the next show in my kitchen
– Mutfağımda bir sonraki gösteri için prova
Fresh off a tour, but can’t tell ya where I been
– Bir turdan yeni çıktım, Ama nerede olduğumu söyleyemem
Maybe after 20 years, I’ll start to take it in
– Belki 20 yıl sonra, onu almaya başlayacağım
Right now, I’m chasing Yen, In Dover Street again
– Şu anda Yen’in peşindeyim, yine Dover Sokağı’nda
I’m introverted, I’m not open to new friends
– Ben içe dönüküm, yeni arkadaşlara açık değilim
But if ya real cute, then I have to think again
– Ama eğer gerçekten tatlıysan, o zaman tekrar düşünmeliyim
Shop the runway, so you can stay off-trend and look like
– Pist dükkanı, yani trend kalın ve bak gibi
Money, Money
– Para, Para
Money, I got Money (Ooooh)
– Para, param var (Ooooh)
Money, I got Money (Ooooh)
– Para, param var (Ooooh)
All my life, I had to grind and hustle (Ooooh)
– Tüm hayatım boyunca öğütmek ve acele etmek zorunda kaldım (Ooooh)
I had to, work like Kobe just to shine like Russell (Ooooh)
– Sadece Russell gibi parlamak için Kobe gibi çalışmak zorunda kaldım (Ooooh)
They say, “Glad you made it happen over night” (Ooooh)
– Derler ki, “gece boyunca bunu yaptığınıza sevindim” (Ooooh)
They say, “Damn, you changed”
– Diyorlar ki, ” Kahretsin, değiştin”
I’m like, “Show. You. Right.”
– Gibi, “göstereceğim. Sen. Sağ.”
Nigga, I got Money, I got Money (Ooooh)
– Zenci, param var, param var (Ooooh)
Money, I got Money (Ooooh)
– Para, param var (Ooooh)
I’m Money, I got Money (Ooooh)
– Ben Parayım, param var (Ooooh)
Money, I got Money (Ooooh)
– Para, param var (Ooooh)

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.