La rue c’est bizarre, rom-pom-pom, c’est abusé
– Sokak tuhaf, rom-pom-pom, istismar edildi
La rue c’est bizarre, rom-pom-pom, c’est abusé
– Sokak tuhaf, rom-pom-pom, istismar edildi
Et quand le four fait du chiffre et on danse la Macarena
– Ve fırın bir figür yaptığında ve Macarena’yı dans ettiğimizde
Le daron voulait que je fasse des longues études, abusé
– Daron uzun süre çalışmamı istedi, tacize uğradı.
À l’école ils bédavaient tous donc j’me suis mis à dealer
– Okulda hepsi yatalaktı, ben de uğraşmaya başladım.
Ils bédavaient tous donc j’me suis mis à dealer
– Tüm yatalak bende başladım onlar ilgileniyor
Et tu sais que mon bébé d’amour ressemble à Rihanna
– Ve biliyorsun aşkım bebeğim Rihanna’ya benziyor
Que j’dois m’occuper de ma famille un peu comme si j’étais l’ainé
– Aileme en büyüğüm gibi bakmam gerektiğini.
Quatre anneaux, Audi, toit ouvrant, j’vois la luna
– Dört yüzük, Audi, sunroof, luna’yı görüyorum
J’crois que j’ai même plus l’âge de traîner
– Sanırım takılacak yaşta bile değilim.
Dans la CR, y a trop de noms, y a trop de snitchs
– Cr’de çok fazla isim var, çok fazla kapkaç var
Et la zemel qui garde tout a tout dit
– Ve her şeyi saklayan zemel her şeyi söyledi
J’claque même plus l’oseille chez Gucci
– Artık Gucci’de kuzukulağı bile sevmiyorum.
Petit, faut que je rachète mon crédit
– Çocuk, benim kredi kurtarmak için ihtiyacım var
14 points pour la Rolly, 70 points, putain d’bolide
– rolly için 14 puan, 70 puan, lanet araba
J’ai la vie de palace comme Zack et Cody
– Zack ve Cody gibi saray hayatım var.
Sorry, sorry, j’crois qu’j’en ai trop dit
– Üzgünüm, üzgünüm, sanırım çok fazla şey söyledim.
Pas la peine de faire le gros
– Büyük yapmaya gerek yok
Quatre kil’, tu les as pas
– Dört kilo, sende yok.
J’fais d’l’argent grâce à mes mots
– Sözlerimden para kazanıyorum.
Bang, bang, pas de cinéma
– Bum, bum, sinema yok
Quand l’four fait du chiffre, on danse la Macarena
– Figür yapıldığında, Macarena’yı dans ederiz.
Bang, bang, dans ton hall, fais pas le gue-din
– Bang, bang, lobi, sen bir din gue almayın.
On trafique, c’est la police qui enquête
– Satıyoruz, polis soruşturuyor.
C’est la misère de nos HLM au mic’ (HLM)
– Bu mikrofondaki hlm’mizin sefaleti (HLM)
Elle ressemble à Shakira, à Beyonce (Shakira, Beyonce)
– Shakira’ya benziyor, Beyonce gibi (Shakira, Beyonce)
Mais j’vais l’oublier si on le fait (je vais la zapper)
– Ama bunu yaparsak unuturum (onu zaplarım)
Le trafic, la musique (le trafic, hun)
– Trafik, müzik (trafik, hun)
La fin sera sûrement tragique (toujours)
– Son kesinlikle trajik olacak (her zaman)
Tout en Versace, j’arrive comme Biggie (comme 2Pac)
– Versace’deyken Biggie gibi geliyorum (2Pac gibi)
J’envoie mon shooter finir le boulot (les impacts)
– Atıcımı işi bitirmesi için gönderiyorum (etkiler)
C’est pas sûr que j’vais rentrer ma chérie
– Eve gideceğimden emin değilim tatlım.
Charbon pour nourrir ma famille (ma mi-fa)
– Ailemi beslemek için kömür (orta fa’m)
La rue c’est épuisant, rom-pom-pom, c’est abusé
– Sokak yorucu, rom-pom-pom, suistimal edildi
La rue c’est épuisant, rom-pom-pom, c’est abusé
– Sokak yorucu, rom-pom-pom, suistimal edildi
Pas le peine de faire le gros
– Büyük yapmak için buna değmez
Quatre kil’, tu les as pas
– Dört kilo, sende yok.
J’fais d’l’argent grâce à mes mots
– Sözlerimden para kazanıyorum.
Bang, bang, pas de cinéma
– Bum, bum, sinema yok
Double bang
– Çift patlama
J’dribble avec les ballons d’zipette
– J’dribble avec les ballons d’zipette
Zipette comme si j’étais Ronaldinho
– Zipette sanki Ronaldinho’ymuşum gibi
Le terrain c’est 11h30, pas midi enculé t’as raté des clients
– Saha 11:30, öğlen değil orospu çocuğu müşterileri kaçırdın
Y a des olives à 150 et des plaques à 280 eu’
– 150’de zeytin, 280 ab’de tabak var’
J’étais gentil, un peu maudit, j’suis devenu méchant
– Naziktim, biraz lanetlendim, yaramazlık yaptım.
Moi j’ai tout pris chez eux (double bang)
– Onlardan her şeyi aldım (çift patlama)
Sur le bitume en TN (bitume en TN, Nike Air sa mère, ouais)
– Tn’deki bitüm üzerinde (tn’deki bitüm, Nike Air annesi, evet)
Bavette, bavure policière (vroum, la bécane)
– Önlük, polis çapağı (vroum, bisiklet)
Bracelet faut rentrer à 16 heures (16 heures)
– Saat 16’da (saat 16’da) geri dönmek gerekiyor.
Iniesta fait des passes au buteur (oh oui)
– Iniesta golcüde pas yapıyor (oh evet)
Le bruit de la guitare leur fait peur
– Gitarın sesi onları korkutuyor.
J’ai la même guitare que Tony (j’ai la même mitraillette que lui)
– Tony ile aynı gitarım var (onunla aynı makineli tüfeğim var)
Parano, j’prends ma douche avec (imagine ils reviennent, hein, hein)
– Paranoyak, duşumu alıyorum (geri geldiklerini hayal et, huh, huh)
Elle a tout mélangé elle a vomi (imbécile, elle est bête, hein)
– Kustuğu her şeyi karıştırdı (aptal, aptal, ha)
J’ai l’index droit sur la palette (sku)
– Palette sağ işaret parmağım var (sku)
J’dribble avec les ballons d’zipette
– J’dribble avec les ballons d’zipette
Zipette comme si j’étais Ronaldinho
– Zipette sanki Ronaldinho’ymuşum gibi
Le terrain c’est 11h30, pas midi enculé t’as raté des clients (imbécile
– Saha 11:30, öğlen değil orospu çocuğu müşterileri kaçırdın (aptal
Y a des olives à 150 et des plaques à 280 eu’
– 150’de zeytin, 280 ab’de tabak var’
J’étais gentil, un peu maudit, j’suis devenu méchant
– Naziktim, biraz lanetlendim, yaramazlık yaptım.
Moi j’ai tout pris chez eux (double bang)
– Onlardan her şeyi aldım (çift patlama)
J’suis méchant, j’ai tout pris, j’suis méchant, j’ai tout pris
– Demek istediğim, her şeyi aldım, demek istediğim, her şeyi aldım
Sur le bitume en TN (bitume en TN, ouais NI)
– Tn’deki bitüm üzerinde (tn’deki bitüm, evet Nİ)
Bavette, bavure policière
– Önlük, polis çapağı
J’ai la même guitare que Tony
– Tony’yle aynı gitarım var.
Iniesta fait la passe buteur, eh, eh
– Iniesta sayı pasını yapıyor, eh, eh
Tu-tu-tu-tu-tu-tu-tu-tu-tu, boom
– Sen-sen-sen-sen-sen-sen-sen-sen, boom
100 Visages, 100 Visages, 100 Visages
– 100 Yüz, 100 Yüz, 100 Yüz
Bisous, ba-binks
– Öpücükler, ba-binks
La folie
– Delilik
Imagine ils reviennent, hein
– Geri geldiklerini hayal et, ha
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.