E non ti piacciono i finali
– Ve sen sonları sevmiyorsun
È troppo facile inventarli
– Onları icat etmek çok kolay
Tu aspetti l’alba, tu aspetti l’alba
– Şafağı bekle, şafağı bekle
E ti concedi ad un inchino
– Ve sen kendine bir yay ver
Che l’imbarazzo è grande più di te
– Utancın senden daha büyük olduğunu
Fuggi a chi guarda, fuggi agli addii
– Görene kaç, elvedalara kaç
Che non sei in grado, tu
– Mümkün değil, seni
Che non finisci il piatto perché
– Bu yemeği bitirmiyorsun çünkü
Nessun fondo è da toccare
– Hiçbir alt dokunmak
Tu, lo sai che nella fine
– Sonunda bunu biliyorsun.
Ci son tanti inizi da inventare
– İcat etmek için çok fazla başlangıç var
E ogni volta che accade, ogni volta che cado
– Ve her seferinde, her düştüğümde
Ogni volta da capo, ogni volta non lo vorrei, però
– Her seferinde tekrar, her seferinde bunu istemem, yine de
Ogni volta ho rischiato per la gioia di un minuto
– Her seferinde bir dakikanın sevinci için risk aldım
Dire d’essere vissuto fino al tempo di un saluto e no
– Bir selamlama zamanına kadar yaşanacağını söylemek ve değil
Ogni volta un tramonto da guardare fino in fondo
– Her zaman bir gün batımı tüm yol izlemek için
E mi racconti di domani
– Ve bana yarından bahset
Non c’è nessuno bravo più di te
– Senden daha iyi kimse yok
A fare l’alba, a fare l’alba di ogni cosa, tu
– Şafağı yapmak için, her şeyin şafağını yapmak için, sen
Lo sai che io alla fine ho i titoli di coda da guardare
– Sonunda izleyecek kredilerim olduğunu biliyorsun.
E ogni volta che accade, ogni volta che cado
– Ve her seferinde, her düştüğümde
Ogni volta da capo, ogni volta non lo vorrei, però
– Her seferinde tekrar, her seferinde bunu istemem, yine de
Ogni volta ho rischiato per la gioia di un minuto
– Her seferinde bir dakikanın sevinci için risk aldım
Dire d’essere vissuto fino al tempo di un saluto e no
– Bir selamlama zamanına kadar yaşanacağını söylemek ve değil
Siamo tutti un tramonto da guardare fino in fondo
– Hepimiz tüm yol izlemek için bir gün batımı vardır
E ogni volta che accade, ogni volta che cado
– Ve her seferinde, her düştüğümde
Ogni volta da capo, ogni volta non lo vorrei, però
– Her seferinde tekrar, her seferinde bunu istemem, yine de
Ogni volta ho rischiato per la gioia di un minuto
– Her seferinde bir dakikanın sevinci için risk aldım
Dire d’essere vissuto fino al tempo di un saluto e no
– Bir selamlama zamanına kadar yaşanacağını söylemek ve değil
Siamo tutti un tramonto da guardare fino in fondo
– Hepimiz tüm yol izlemek için bir gün batımı vardır
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.