I hate the winter, can’t stand the cold
– Kıştan nefret ediyorum, soğuğa dayanamıyorum
I tend to cancel all the plans (so sorry, I can’t make it)
– Tüm planları iptal etme eğilimindeyim (çok üzgünüm, bunu yapamam)
But when the heat comes, something takes a hold
– Ama ısı geldiğinde, bir şey bir tutun alır
Can I kick it? Yeah, I can
– Tekmeleyebilir miyim? Evet, yapabilirim
My cheeks in high color, overripe peaches
– Yüksek renk yanaklarım, olgunlaşmış şeftali
No shirt, no shoes, only my features
– Gömlek yok, ayakkabı yok, sadece benim özelliklerim
My boy behind me, he’s taking pictures
– Oğlum arkamda, fotoğraf çekiyor
Lead the boys and girls onto the beaches
– Erkekleri ve kızları plajlara götür
Come one, come all, I’ll tell you my secrets
– Gelin, hepiniz gelin, size sırrımı açıklayacağım
I’m kinda like a prettier Jesus (aah-aah-aah-aah)
– Ben daha güzel bir İsa gibiyim (aah-aah-aah-aah)
Forget all of thе tears that you’ve cried
– Ağladığın tüm gözyaşlarını unut
It’s ovеr (over, over, over, ah-ah)
– Bitti (bitti, bitti, bitti, ah-ah)
It’s a new state of mind
– Bu yeni bir zihin durumu
Are you coming, my baby?
– Geliyor musun bebeğim?
Acid green, aquamarine
– Asit yeşili, akuamarin
The girls are dancing in the sand
– Kızlar kumda dans ediyor
And I throw my cellular device in the water
– Ve hücresel cihazımı suya atıyorum
Can you reach me? No, you can’t (aha)
– Bana ulaşabilir misiniz? Hayır, yapamazsın (aha)
My cheeks in high color, overripe peaches
– Yüksek renk yanaklarım, olgunlaşmış şeftali
No shirt, no shoes, only my features
– Gömlek yok, ayakkabı yok, sadece benim özelliklerim
My boy behind me, he’s taking pictures (he’s taking pictures)
– Arkamdaki oğlum fotoğraf çekiyor (fotoğraf çekiyor)
Lead the boys and girls onto the beaches
– Erkekleri ve kızları plajlara götür
Come one, come all, I’ll tell you my secrets
– Gelin, hepiniz gelin, size sırrımı açıklayacağım
I’m kinda like a prettier Jesus (ah-ah-ah-ah)
– Ben daha güzel bir İsa gibiyim (ah-ah-ah-ah)
Turn it on in a new kind of bright
– Parlak yeni bir tür açın
It’s solar (solar, solar, aah-aah-aah)
– Bu güneş (güneş, güneş, aah-aah-aah)
Come on and let the bliss begin
– Hadi ve mutluluk başlasın
Blink three times when you feel it kicking in
– Tekmelediğini hissettiğinde üç kez göz kırp
That solar-olar-olar power
– Bu güneş-olar-olar gücü
Solar-olar-olar power
– Güneş-olar-olar güç
Solar-olar-olar power
– Güneş-olar-olar güç
Solar-olar-olar power
– Güneş-olar-olar güç
Solar-olar-olar power
– Güneş-olar-olar güç
Solar-olar-olar power
– Güneş-olar-olar güç
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.