When you get older, plainer, saner
– Yaşlandıkça, daha sade, daha saner
Will you remember all the danger
– Tüm tehlikeyi hatırlayacak mısın
We came from?
– Geldiğimiz?
Burning like embers, falling, tender
– Köz gibi yanan, düşen, ihale
Longing for the days of no surrender
– Teslim olmayan günler için özlem
Years ago
– Yıllar önce
And will you know
– Ve bilecek misin
So smoke ’em if you got ’em
– Duman onları eğer onları alırsan ‘yani
Cause it’s going down
– Çünkü aşağı iniyor
All I ever wanted was you
– Tek istediğim sendin
I’ll never get to heaven
– Cennete asla ulaşamayacağım
Cause I don’t know how
– Çünkü nasıl olduğunu bilmiyorum
Let’s raise a glass
– Bir bardak kaldıralım
Or two
– Ya da iki
To all the things I’ve lost on you
– # Seni kaybettiğim her şeye #
Ho, ooh
– Ho, ooh
Tell me are they lost on you?
– Söyle bana, seni kaybettiler mi?
Ooh, oh
– Ooh, oh
Just that you could cut me loose
– Sadece beni serbest bırakabileceğini
Ho, ooh
– Ho, ooh
After everything I’ve lost on you
– Seni kaybettiğim onca şeyden sonra
Is that lost on you?
– Seni kaybettim mi?
Hoooooh
– Hoooooh
Ooh, oh
– Ooh, oh
Hoooooh
– Hoooooh
Is that lost on you?
– Seni kaybettim mi?
Hoooooh
– Hoooooh
Ooh, oh
– Ooh, oh
Baby, is that lost on you?
– Seni kaybettik bebek, değil mi?
Is that lost on you?
– Seni kaybettim mi?
Wishin’ I could see the machinations
– Keşke entrikaları görebilseydim.
Understand the toil of expectations
– Beklentilerin ne kadar zor olduğunu anlayın
In your mind
– Aklında
Hold me like you never lost your patience
– Sabrını hiç kaybetmemiş gibi sarıl bana
Tell me that you love me more than hate me
– Beni nefret etmekten daha çok sevdiğini söyle
All the time
– Her zaman
And you’re still mine
– Ve sen hala benimsin
So smoke ’em if you got ’em
– Duman onları eğer onları alırsan ‘yani
Cause it’s going down
– Çünkü aşağı iniyor
All I ever wanted was you
– Tek istediğim sendin
Let’s take a drink of heaven
– Cennetten bir içki içelim
This can turn around
– Bu geri dönebilir
Let’s raise a glass
– Bir bardak kaldıralım
Or two
– Ya da iki
To all the things I’ve lost on you
– # Seni kaybettiğim her şeye #
Ho, oh
– Ho, oh
Tell me are they lost on you?
– Söyle bana, seni kaybettiler mi?
Ooh, oh
– Ooh, oh
Just that you could cut me loose
– Sadece beni serbest bırakabileceğini
Ho, oh
– Ho, oh
After everything I’ve lost on you
– Seni kaybettiğim onca şeyden sonra
Is that lost on you?
– Seni kaybettim mi?
Hoooooh
– Hoooooh
Ooh, oh
– Ooh, oh
Hoooooh
– Hoooooh
Is that lost on you?
– Seni kaybettim mi?
Hoooooh
– Hoooooh
Ooh, oh
– Ooh, oh
Baby, is that lost on you?
– Seni kaybettik bebek, değil mi?
Is that lost on you?
– Seni kaybettim mi?
Let’s raise a glass
– Bir bardak kaldıralım
Or two
– Ya da iki
To all the things I’ve lost on you
– # Seni kaybettiğim her şeye #
Ho, oh
– Ho, oh
Tell me are they lost on you
– Sen kayıp olduklarını söyle
Ooh, oh
– Ooh, oh
Just that you could cut me loose
– Sadece beni serbest bırakabileceğini
Ho, oh
– Ho, oh
After everything I’ve lost on you
– Seni kaybettiğim onca şeyden sonra
Is that lost on you?
– Seni kaybettim mi?
Is that lost on you?
– Seni kaybettim mi?
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.