Te vi, no quiero molestar, no me pude aguantar
– Seni gördüm, rahatsız etmek istemiyorum, dayanamadım.
Tenerte tan cerquita y decir que linda estás
– Bu kadar yakın olman ve ne kadar güzel olduğunu söylemen
Sé que andas con él y por lo que se ve
– Onunla takıldığını ve nasıl göründüğünü biliyorum.
No te cuida tanto como yo lo puedo hacer
– Sana elimden geldiğince bakmıyor.
Dime si no duele
– Acıtmazsa söyle.
Tener tanta belleza
– O kadar çok güzellik var
Que avisen en el cielo
– Cennette uyarsınlar.
Que se les cayó una estrella
– Bir yıldız düşürdüklerini
Y qué suerte tiene él de acariciar tu piel
– Ve cildini okşadığı için ne kadar şanslı
Besarte por las noches y verte amanecer
– Geceleri öp ve şafakta gör
Qué suerte tiene él, yo no puedo entender
– Ne kadar şanslı, anlayamıyorum.
Cómo es que deja sola a un encanto de mujer
– Bir kadının cazibesini nasıl yalnız bırakır
Explícame, explícame
– Açıkla bana, açıkla bana
Cómo es que deja sola a un encanto de mujer
– Bir kadının cazibesini nasıl yalnız bırakır
Explícame, explícame
– Açıkla bana, açıkla bana
No puede estar tan sola un encanto de mujer
– Bir kadının cazibesi bu kadar yalnız olamaz.
Dime si no duele
– Acıtmazsa söyle.
Tener tanta belleza
– O kadar çok güzellik var
Que avisen en el cielo
– Cennette uyarsınlar.
Que se les cayó una estrella
– Bir yıldız düşürdüklerini
Besarte por las noches y verte amanecer
– Geceleri öp ve şafakta gör
Qué suerte tiene él, yo no puedo entender
– Ne kadar şanslı, anlayamıyorum.
Cómo es que deja sola a un encanto de mujer
– Bir kadının cazibesini nasıl yalnız bırakır
Explícame, explícame
– Açıkla bana, açıkla bana
Cómo es que deja sola a un encanto de mujer
– Bir kadının cazibesini nasıl yalnız bırakır
Explícame, explíquenme
– Açıkla bana, açıkla bana
Cómo es que deja sola a un encanto de mujer
– Bir kadının cazibesini nasıl yalnız bırakır
¿Por qué no te escapas conmigo?
– Neden benimle kaçmıyorsun?
Te abrigo y te quito este frío
– Seni bu soğuktan uzak tutacağım.
Y, si él te deja sola solo dime la hora
– Ve eğer seni yalnız bırakırsa bana zamanı söyle.
Te robo y nos perdemos en la sombra
– Seni çalarsam gölgede kayboluruz.
Y qué suerte tiene él (de acariciar tu piel)
– Ve ne kadar şanslı (cildinizi okşamak için)
Besarte por las noches y verte amanecer
– Geceleri öp ve şafakta gör
Qué suerte tiene él, yo no puedo entender
– Ne kadar şanslı, anlayamıyorum.
Cómo es que deja sola a un encanto de mujer
– Bir kadının cazibesini nasıl yalnız bırakır
Explícame, explícame
– Açıkla bana, açıkla bana
Cómo es que deja sola a un encanto de mujer
– Bir kadının cazibesini nasıl yalnız bırakır
Luciano Pereyra – Que Suerte Tiene El İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.