Someone tell the author
– Birisi yazara söyle
What I really think of her
– Onun hakkında gerçekten ne düşünüyorum
‘Cause I’m afraid that all
– Çünkü korkarım ki hepsi
My unprecedented thoughts
– Benzeri görülmemiş düşüncelerim
Won’t lead anywhere
– Hiçbir yere götürmez
I’ve stood in acquiescence
– Uysallık içinde durdum
For too long in our friendship
– Arkadaşlığımızda çok uzun süre
I question the expense
– Masrafları sorguluyorum
Of saying what I’ve penned
– Ne yazdığımı söylemekten
What if my narrative would bring us to the end?
– Ya hikayem bizi sonuna kadar getirirse?
Well, I don’t wanna stay here
– Burada daha fazla kalmak istemiyorum
I wanna be in your arms by the sea
– Deniz kenarında kollarında olmak istiyorum
Studying your freckles curiously
– Çillerini merakla inceliyorum
Focused on your eyes so delicately
– Gözlerinize çok hassas bir şekilde odaklanın
I just wanna stay outside till 6 a.m.
– Sabah 6’ya kadar dışarıda kalmak istiyorum.
Even though I hated it then
– O zaman nefret etmeme rağmen
I’ve only gone and stumbled into a dream
– Sadece gittim ve bir rüyaya rastladım
But will I ever be the one that you see while falling asleep?
– Ama hiç uyurken gördüğün kişi ben olacak mıyım?
While falling asleep
– Uykuya dalırken
Are you caught in self reflection
– Kendini yansıtma yakalandı mı
Or fighting the intention to follow what is told
– Ya da söylenenleri takip etme niyetiyle mücadele etmek
Are you afraid of living life in bold?
– Cesur bir hayat yaşamaktan korkuyor musun?
How else do you plan on emphasising what they wrote?
– Yazdıklarını başka nasıl vurgulamayı planlıyorsun?
So, I don’t wanna stay here
– Yani, burada kalmak istemiyorum.
I wanna be in your arms by the sea
– Deniz kenarında kollarında olmak istiyorum
Studying your freckles curiously
– Çillerini merakla inceliyorum
Focused on your eyes so delicately
– Gözlerinize çok hassas bir şekilde odaklanın
I just wanna stay outside till 6 a.m.
– Sabah 6’ya kadar dışarıda kalmak istiyorum.
Even though I hated it then
– O zaman nefret etmeme rağmen
I’ve only gone and stumbled into a dream
– Sadece gittim ve bir rüyaya rastladım
But will I ever be the one that you see while falling asleep?
– Ama hiç uyurken gördüğün kişi ben olacak mıyım?
While falling asleep
– Uykuya dalırken
When unfamiliar faces
– Ne zaman yabancı yüzler
Tell you where your place is
– Senin yerin neresi olduğunu
I promise I’ll be patient
– Söz veriyorum sabırlı olacağım.
With you and all your
– Sen ve tüm senin
Hyperbolic statements
– Hiperbolik ifadeler
I’ll always be waiting
– Her zaman bekliyor olacağım
Waiting
– Beklemek
I don’t wanna stay here
– Burada daha fazla kalmak istemiyorum
I wanna be in your arms by the sea
– Deniz kenarında kollarında olmak istiyorum
Studying your freckles curiously
– Çillerini merakla inceliyorum
Focused on your eyes so delicately
– Gözlerinize çok hassas bir şekilde odaklanın
I just wanna stay outside till 6 a.m.
– Sabah 6’ya kadar dışarıda kalmak istiyorum.
Even though I hated it then
– O zaman nefret etmeme rağmen
I’ve only gone and stumbled into a dream
– Sadece gittim ve bir rüyaya rastladım
But will I ever be the one that you see while falling asleep?
– Ama hiç uyurken gördüğün kişi ben olacak mıyım?
While falling asleep, no
– Uykuya dalmak, hayır

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.