Pour le meilleur comme pour le pire
– İyi günde kötü günde
Il était temps, il était temps
– Zamanı geldi, zamanı geldi
Mes parents et leurs sourires
– Ailem ve gülümsemeleri
Ils ont marié leur enfant
– Çocuklarıyla evlendiler.
Plus de panique
– Artık panik yok
J’ai trouvé celui qui prendra soin de moi
– Benimle ilgilenecek birini buldum.
Hmm, Papa, repose-toi, ah-ah-ah, il est là
– Hmm, baba, dinlen, ah-ah-ah, o burada
Il m’a dit “oui” et j’ai dit “oui” devant le Très-Haut
– Bana “evet” dedi ve “Evet” En Yüksek daha önce de dediğim
Il est pour moi le parapluie quand il ne fait pas beau
– Hava güzel olmadığında o benim için şemsiye.
Demande-moi ce que tu veux
– Bana ne istediğini sor
Je te le donnerai, j’te le donnerai
– Sana vereceğim, sana vereceğim
Demande-moi ce que tu veux
– Bana ne istediğini sor
Je te le donnerai, j’te le donnerai
– Sana vereceğim, sana vereceğim
Et quand je pense à nous deux
– Ve ikimizi düşündüğümde
S’aimera-t-on encore quand on sera âgés?
– Yaşlandığımızda hala birbirimizi sevecek miyiz?
Moi, mon amour, je te le donne à vie
– Ben, aşkım, sana ömür boyu veriyorum.
Je te le donnerai
– Sana vereceğim
Aujourd’hui, je suis une femme
– Bugün bir kadınım
Et je suis fière d’être la tienne
– Ve senin olmaktan gurur duyuyorum
Laissons-les trouver des failles
– Boşlukları bulmalarına izin verelim.
Ça n’me pose aucun problème
– Bununla bir sorunum yok
T’es tombé du ciel, aujourd’hui
– Bugün gökten düştün.
Dis-moi c’que je ferais sans toi
– Sen olmasan ne yapardım söyle
Mon bébé, je le sais aussi, tu serais perdu sans moi
– Bebeğim, ben de biliyorum, bensiz kaybolurdun.
J’vivrais tout avec toi dans la misère
– Seninle her şeyi sefalet içinde yaşardım.
Ou dans le succès-ès-ès-ès-ès-ès
– Ya da başarı-of-of-of-of-of
Je t’aime, tu le sais, tu le sais
– Seni seviyorum, bunu biliyorsun, bunu biliyorsun
Demande-moi ce que tu veux
– Bana ne istediğini sor
Je te le donnerai, j’te le donnerai
– Sana vereceğim, sana vereceğim
Demande-moi ce que tu veux
– Bana ne istediğini sor
Je te le donnerai, j’te le donnerai
– Sana vereceğim, sana vereceğim
Et quand je pense à nous deux
– Ve ikimizi düşündüğümde
S’aimera-t-on encore quand on sera âgés?
– Yaşlandığımızda hala birbirimizi sevecek miyiz?
Moi, mon amour, je te le donne à vie
– Ben, aşkım, sana ömür boyu veriyorum.
Je te le donnerai
– Sana vereceğim
Toi, mon homme, toi, mon sauveur
– Sen, adamım, sen, kurtarıcım
Toi, ma force, mon anti-douleur, ouais
– Sen, gücüm, ağrı kesicim, evet
À tes côtés, plus rien ne me fait peur
– Senin yanında, artık hiçbir şey beni korkutmuyor.
Et tu l’as pris, t’as piqué mon cœur, ah
– Ve sen onu aldın, kalbimi soktun, ah
Toi, mon homme, toi, mon sauveur
– Sen, adamım, sen, kurtarıcım
Toi, ma force, mon anti-douleur, ouais
– Sen, gücüm, ağrı kesicim, evet
À tes côtés, plus rien ne me fait peur
– Senin yanında, artık hiçbir şey beni korkutmuyor.
Tu l’as pris, t’as pi-piqué mon cœur, ah
– Aldın, kalbimi soktun, ah
Demande-moi ce que tu veux
– Bana ne istediğini sor
Je te le donnerai, j’te le donnerai (j’te le donnerai, donnerai)
– Sana vereceğim, sana vereceğim (Sana vereceğim, ver)
Demande-moi ce que tu veux
– Bana ne istediğini sor
Je te le donnerai, j’te le donnerai (je te le donnerai, donnerai, oh)
– Sana vereceğim, sana vereceğim (Sana vereceğim, ver, oh)
Et quand je pense à nous deux
– Ve ikimizi düşündüğümde
S’aimera-t-on encore quand on sera âgés? (s’aimera-t-on encore?)
– Yaşlandığımızda hala birbirimizi sevecek miyiz? (hala birbirimizi sevecek miyiz?)
Moi, mon amour, je te le donne à vie
– Ben, aşkım, sana ömür boyu veriyorum.
Je te le donnerai
– Sana vereceğim
Tu l’as pris, tu l’as pris
– Onu aldın, bunu aldın
T’as pi-piqué mon cœur
– Kalbimi soktun
Tu l’as pris, tu l’as pris
– Onu aldın, bunu aldın
T’as pi-piqué mon cœur
– Kalbimi soktun
Et tu l’as pris, tu l’as pris
– Ve sen aldın, sen aldın
T’as piqué mon cœur
– Kalbimi soktun
Tu l’as pris, tu l’as pris
– Onu aldın, bunu aldın
T’as piqué mon cœur
– Kalbimi soktun
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.