One time for the city
– Şehir için bir kez
MY city
– Benim şehrim
Bitch im from the land til i die (til i die) til i die
– Ölünceye kadar (ölene kadar) ölünceye kadar karadan orospu im
On The East Side til I die (til I die) til I die
– East Side üzerinde til til I die) ben ölene kadar ben ölene
Bumpin that Bone Thugs til I die (til I die) til I die
– Çarpıyor (til I die) til ölmek Kemik Çeteleri til öleceğim
In the hood I’m good til I die
– Kaputun içinde ölene kadar iyiyim
CLE til I die
– CLE ölene kadar
Erwhere I go I’m puttin on
– Nereye gidersem gideyim giyiyorum
Puttin on Puttin on
– Tak tak tak
Erwhere I go I’m puttin on
– Nereye gidersem gideyim giyiyorum
Puttin on Puttin on
– Tak tak tak
Erwhere I go I’m puttin on
– Nereye gidersem gideyim giyiyorum
Puttin on Puttin on
– Tak tak tak
Erwhere I go I’m puttin on
– Nereye gidersem gideyim giyiyorum
Puttin on
– Puttin üzerinde
(Kells) Where you from?
– Nerelisin (Kells?
Straight outta the mother fuckin crib ho
– Düz dışarı the Anne kahrolası crib ho
On 128th, Me and Slim doe
– 128. caddede, Ben ve Slim doe
Dead broke we was smoking mid bro
– Meteliksiz kaldık ortalarda sigara içiyorduk kardeşim
Baby mama hollerin ‘How we suppose to live tho?!’
– Bebek anne nasıl yaşayacağımızı söylüyor?!’
FUCK THAT! Beat the game up quick doe
– SİKTİR ET! Hızlı doe oyunu yendi
Everybody in the team eatin
– Takımdaki herkes yemek yiyor.
Green meals, green leaves at the Green Season
– Yeşil yemekler, Yeşil mevsimde yeşil yapraklar
Catch me on Lee, up at Sharks eatin
– Beni Lee’de Yakala, köpekbalıkları yerken
Whippin with the hot sauce like I’m street leaguin, And1 doe
– Sokak ligindeymişim gibi acı sosla kırbaçlayın Ve1 doe
On the porch getting cut doe
– Verandada doe kesiliyor
On first block with the blunt rolled, me and Dub-O
– Künt yuvarlanan ilk blokta, ben ve Dub-O
MY city, MY city
– Benim şehrim, benim şehrim
Been turned up from the jump though
– Ancak, atlamadan sonra ortaya çıktı
Bitch im from the land til i die (til i die) til i die
– Ölünceye kadar (ölene kadar) ölünceye kadar karadan orospu im
On The East Side til I die (til I die) til I die
– East Side üzerinde til til I die) ben ölene kadar ben ölene
Bumpin that Bone Thugs til I die (til I die) til I die
– Çarpıyor (til I die) til ölmek Kemik Çeteleri til öleceğim
In the hood I’m good til I die
– Kaputun içinde ölene kadar iyiyim
CLE til I die
– Ölene kadar CLE
Erwhere I go I’m puttin on
– Nereye gidersem gideyim giyiyorum
Puttin on Puttin on
– Tak tak tak
Erwhere I go I’m puttin on
– Nereye gidersem gideyim giyiyorum
Puttin on Puttin on
– Tak tak tak
Erwhere I go I’m puttin on
– Nereye gidersem gideyim giyiyorum
Puttin on Puttin on
– Tak tak tak
Erwhere I go I’m puttin on
– Nereye gidersem gideyim giyiyorum
Puttin on
– Puttin üzerinde
Where you from?
– Nerelisin?
Y’all know
– Y biliyorsunuz
Y’all know
– Y biliyorsunuz
It’s tatted up on all my squad ho (squuuuuad)
– Tüm ekibime dövme yaptırdı ho (squuuuuad)
I roll j’s in a 12 inch raw paper
– J’leri 12 inçlik bir ham kağıda sarıyorum
Erday I live life like Pablo (Pablo)
– Erday hayatı Pablo gibi yaşıyorum (Pablo)
Y’all know
– Y biliyorsunuz
Y’all know
– Y biliyorsunuz
I’m tatted like I don’t need jobs ho
– İşe ihtiyacım yokmuş gibi dövüldüm.
Nobody’s gonna stop me getting paper
– Kimse kağıt almamı engelleyemez.
Eryday I feel like El Chapo
– Eryday El Chapo gibi hissediyorum
I was getting high in the 6th grade
– 6. sınıfta kafayı buluyordum.
Throwing hands in the hall on the first day
– İlk gün salona el atmak
Scared of one of my hoes gettin knocked up
– Fahişelerimden birinin hamile kalmasından korkuyorum.
Snatchin purse in the mall, gettin locked up
– Alışveriş merkezinde çantanı kapıp, hapse giriyorum.
Bitchhhh
– Sürtükhhh
I needed paper, I needed paper
– Kağıda ihtiyacım vardı, kağıda ihtiyacım vardı
Dreamin of the penthouse on the elevator
– Asansördeki çatı katının hayali
The hood taught me don’t talk just walk my
– Hood bana konuşmamayı öğretti sadece yürü
Timbos on the curb by the stop sign
– Dur işaretinin yanındaki kaldırımda tınılar
Erwhere I go I’m puttin on
– Nereye gidersem gideyim giyiyorum
East Side, West Side (puttin on) (puttin on)
– East Side, (koyuş üzerine) West Side (koyuş üzerine)
Cleveland for life
– Yaşam için Cleveland
Erwhere I go I’m puttin on
– Nereye gidersem gideyim giyiyorum
East Side, West Side (puttin on) (puttin on)
– East Side, (koyuş üzerine) West Side (koyuş üzerine)
Ayyyyy
– Ayyyyy
Uptown to down the way
– Şehrin yukarısından aşağısına
Uptown to down the way
– Şehrin yukarısından aşağısına
EC to the Heights all day
– Bütün gün zirvelere AK
EC to the Heights all day
– Bütün gün zirvelere AK
Bitch im from the land til i die (til i die) til i die
– Ölünceye kadar (ölene kadar) ölünceye kadar karadan orospu im
On The East Side til I die (til I die) til I die
– East Side üzerinde til til I die) ben ölene kadar ben ölene
Bumpin that Bone Thugs til I die (til I die) til I die
– Çarpıyor (til I die) til ölmek Kemik Çeteleri til öleceğim
In the hood I’m good til I die
– Kaputun içinde ölene kadar iyiyim
EST TILL I DIE
– EST ÖLENE DEK
Machine Gun Kelly – Till I Die İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.