When I hang with you
– Seninle takıldığımda
A world without a worry
– Endişesiz bir dünya
Nothing that I’d rather do
– İstediğim şey yapmayı
Here we go, not again
– İşte başlıyoruz, tekrar değil
Crossing lines, try our best to pretend
– Yapılanlar, en iyi bizim gibi davran
That we’re just friends
– Sadece arkadaş olduğumuzu
You know how it ends
– Sonunu biliyorsun
What goes up
– Yukarıya çıkan
Must come down
– Aşağı gelmeli
Never thought you and I would be bound
– Seninle bağlanacağımızı hiç düşünmemiştim.
For something like this
– Böyle bir şey için
You’re a dangerous kiss
– Sen tehlikeli bir öpücüksün.
But when you’re not around
– Ama sen yokken
There’s a voice in my head telling me to stop
– Kafamda durmamı söyleyen bir ses var.
But I just can’t deny
– Ama inkar edemem.
That when I hang with you
– Seninle takıldığım zaman
The days turn into minutes
– Günler dakikalara dönüşüyor
Sun is waking up the moon
– Güneş Ay’ı uyandırıyor
Everything is new
– Her şey yeni
We landed on a planet
– Bir gezegene indik
Only big enough for two
– Sadece iki kişi için yeterince büyük
And all in all that’s all I ever wanted you to know
– Ve genel olarak, bilmeni istediğim tek şey buydu
That when I hang with you
– Seninle takıldığım zaman
A world without a worry
– Endişesiz bir dünya
Nothing that I’d rather do
– İstediğim şey yapmayı
Breaking rules, telling lies
– Kuralları çiğnemek, yalan söylemek
I don’t mind if you stay for a while
– Bir süre Kalman sorun değil.
It’s in your eyes
– Bu senin gözlerinde
Oh, it feels so right
– Oh, çok doğru geliyor
And in this city
– Ve bu şehirde
No one’s this pretty
– Kimse bu güzel
Yeah, and I mean it
– Evet ve ciddiyim.
When I say that I’m having the time
– Zaman geçirdiğimi söylediğimde
The time of my life
– Hayatımın zamanı
But when you’re not around
– Ama sen yokken
There’s a voice in my head telling me to stop
– Kafamda durmamı söyleyen bir ses var.
But I just can’t deny
– Ama inkar edemem.
That when I hang with you
– Seninle takıldığım zaman
The days turn into minutes
– Günler dakikalara dönüşüyor
Sun is waking up the moon
– Güneş Ay’ı uyandırıyor
Everything is new
– Her şey yeni
We landed on a planet
– Bir gezegene indik
Only big enough for two
– Sadece iki kişi için yeterince büyük
And all in all that’s all I ever wanted you to know
– Ve genel olarak, bilmeni istediğim tek şey buydu
That when I hang with you
– Seninle takıldığım zaman
A world without a worry
– Endişesiz bir dünya
Nothing that I’d rather do
– İstediğim şey yapmayı
Hanging with you
– Seninle takılıyorum
Hanging with you
– Seninle takılıyorum
Hanging with you
– Seninle takılıyorum
Hanging with you
– Seninle takılıyorum
And in this city
– Ve bu şehirde
No one’s this pretty
– Kimse bu güzel
Yeah, and I mean it
– Evet ve ciddiyim.
When I say that I’m having the time
– Zaman geçirdiğimi söylediğimde
The time of my life
– Hayatımın zamanı

Mads Langer – Hanging With You İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.