Quiero aprovechar, ya que estoy toma’o
– Ben toma’o olduğum için, yararlanmak istiyorum
Pa’ poder decirte toda’ las cosa’ que me he guarda’o
– Kendime sakladığım her şeyi sana anlatabilmek için
Sé que no son hora’ de llamar, pero te vi en línea
– Arama zamanı olmadığını biliyorum ama seni internette gördüm.
Y solo quería confirmar si aún eras mi niña
– Ve hala benim çocuğum olup olmadığını doğrulamak istedim.
Lo siento
– Üzgünüm
Es que sabe’ que me cuesta decir lo que siento, eh
– Sadece ne hissettiğimi söylemenin benim için zor olduğunu biliyorsun, değil mi?
Pero un borracho no miente, bebé, me arrepiento
– Ama sarhoş yalan söylemez, bebeğim, pişmanım
En serio, pa’ pedir perdón tengo que estar ebrio
– Cidden, özür dilemek için sarhoş olmalıyım
Ya que sobrio no me da (no, no, no, no)
– Ayık bana vermediğinden (hayır, hayır, hayır, hayır)
Por eso te estoy llamando
– Bu yüzden seni arıyorum.
Tengo la necesidad de saber cómo te va
– Nasıl olduğunu bilmem gerek.
Y si aún me sigue’ amando, lo he intenta’o
– Ve eğer beni hala seviyorsan, denedim
Pero sobrio no me da, ah-ah, ah-ah (no me da y no me da, yeah, yeah)
– Ama ayık bana vermez, ah-ah, ah-ah (bana vermez ve bana vermez, Evet, Evet)
Por eso e’ que estoy tomando
– Bu yüzden alıyorum
Tengo la necesidad de saber cómo te va
– Nasıl olduğunu bilmem gerek.
Y si aún me sigue’ amando, lo he intenta’o
– Ve eğer beni hala seviyorsan, denedim
Bebé, perdón, sé que no son horas (wuh)
– Bebeğim, üzgünüm, biliyorum saat değil (wuh)
Pero e’ que el trago no colabora (yeah)
– Ama e ‘ içki işbirliği yapmaz (Evet)
Quiero saber si ríes o lloras (eh)
– Gülüp ağlamadığını bilmek istiyorum (sh)
Si andas acompañá’ o andas sola
– Eğer benimle yürürsen ya da yalnız yürürsen
Yo por mi parte no hago otra cosa más que extrañarte (je, je, je)
– Bir çok şey kaçırırsın (heh, heh, heh)ben
Estoy bebiendo, supuestamente, pa’ olvidarte, yeah-yeah
– İçiyorum, güya, seni unutmak için, Evet-Evet
Pero es obvio (obvio)
– Ama bu açık (açık)
Que me duela que me tengas odio (what?)
– Ne yapmamı istiyorsun (ne?)
Si a última hora no fui tan mal novio (oh-oh; shit)
– Eğer son dakikada o kadar da kötü bir erkek arkadaş olmasaydım (oh-oh; kahretsin)
Te pienso borracho y lo escondo de sobrio (wuh)
– Bence sarhoşsun ve ayıktan saklıyorsun (wuh).
Yo te quería para matrimonio (honey)
– Seni evlilik için istedim (tatlım)
Pero le está’ dando a esto un velorio (hey)
– Ama bunu uyandırıyor (hey)
Cuando tomo mi orgullo lo mando al demonio
– Gururumu aldığımda onu şeytana gönderirim.
Ya que sobrio no me da (no, no, no, no)
– Ayık bana vermediğinden (hayır, hayır, hayır, hayır)
Por eso te estoy llamando (yeah-yeah)
– Bu yüzden seni arıyorum (Evet-Evet)
Tengo la necesidad de saber cómo te va
– Nasıl olduğunu bilmem gerek.
Y si aún me sigue’ amando, lo he intenta’o
– Ve eğer beni hala seviyorsan, denedim
Pero sobrio no me da, ah-ah, ah-ah (no me da y no me da, yeah, yeah)
– Ama ayık bana vermez, ah-ah, ah-ah (bana vermez ve bana vermez, Evet, Evet)
Por eso e’ que estoy tomando (se)
– Bu yüzden alıyorum (o)
Tengo la necesidad de saber cómo te va
– Nasıl olduğunu bilmem gerek.
Y si aún me sigue’ amando, lo he intenta’o
– Ve eğer beni hala seviyorsan, denedim
(Quiero aprovechar)
– (Ben yararlanmak istiyorum)
Yah-yah, yeah-yeah, ja, ja (ya que estoy toma’o)
– Yah-yah, Evet-Evet, ha, ha (içtiğimden beri)
Dirty no, baby
– Kirli hayır, bebeğim
(Pa’ poder decirte toda’ las cosa’ que me he guarda’o)
– (Sana sakladığım her şeyi anlatabilmek için)
Maluma, ba-ba-baby, once again (sé que no son hora’ de llamar)
– Maluma, ba-ba-baby, bir kez daha (arama zamanı olmadığını biliyorum)
Dímelo, Edge, Edge (pero te vi en línea) Keityn
– Söyle bana, kenar, kenar (ama seni çevrimiçi gördüm) Keityn
I love you, baby (y solo quería confirmar si aún eras mi niña)
– Seni seviyorum bebeğim (ve hala çocuğum olup olmadığını doğrulamak istedim)
El baby de las babies
– Bebeklerin bebeği
Ah, Maluma, baby, muah
– Ah, Maluma, bebeğim, muah
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.