Marca MP – Te Apuesto (En Vivo) İspanyolca Sözleri Türkçe Anlamları

De los temas originales
– Orijinal temalardan
De los temas románticos (Te apuesto)
– Romantik temalardan (bahse girerim)
¡Ey, Tisoc!, ya se la sabe ella
– Hey, Tisoc! o da bunu biliyor.
Así es viejo
– Bu kaç yaşında
Se la sabe ella, ¿quíen más se la sabe?
– O biliyor, başka kim biliyor?
Te apuesto, chiquitita y dice más o menos, así
– Bahse girerim, küçük kız, ve böyle bir şey söylüyor.
¡Jálese compa Teo!
– Hadi, compa Teo!

¿’Ónde está el grito de todas las mujeres en esta noche?
– Bu gece bütün kadınların çığlığı var mı?

Estuve recordando las veces que te hice mía
– Seni benim yaptığım zamanları hatırlıyorum.
Y cuando llegaba de sorpresa a tu casa y te sorprendía
– Ve evine sürpriz bir şekilde geldiğimde ve seni şaşırttığımda
Amor como el mío nunca vas encontrar, en ninguna parte
– Benim gibi aşk asla bulamazsın, hiçbir yerde
Porque el cariño que siempre te daba nadie sabrá darte
– Çünkü sana her zaman verilen sevgi kimse sana nasıl vereceğini bilemez

Apuesto que todavía cruzo por tus piensamientos
– Bahse girerim hala düşüncelerini çarpıtıyorum
Que también extrañas las veces que te recorría todo el cuerpo
– Ayrıca tüm vücudundan geçen zamanları özlüyorsun
Tú sabes muy bien que yo traté de hacerte feliz todo el tiempo
– Seni mutlu etmeye çalıştığımı çok iyi biliyorsun.
Pero ahora me toca solamente quedar como un recuerdo
– Ama şimdi sadece bir anı olarak kalmalıyım

Cántala conmigo y dice más o menos
– Benimle söyle ve az ya da çok söyle

Vas a llorar (Como yo lloré)
– Ağlayacaksın (ağladığım gibi)
(Vas a recordar) La primer vez que te besé
– (Hatırlayacaksın) seni ilk öptüğümde
Al cabo yo fui, yo fui, ¿quién? (Yo fui el primero)
– Onca şeyden sonra, kim gitti? (Ben ilk oldu)
El cuál te enseñó lo que es el amor verdadero
– Sana gerçek aşkın ne olduğunu kim öğretti
No vayas a pensar
– Düşünme
¿Cómo dice? (¿Qué, qué, qué, qué, qué?)
– Ne dersin? (Ne, ne, ne, ne, ne?)
(Que yo no me acuerdo)
– (Hatırlamıyorum )

¡A huevo!
– Yumurtaya!
Ahí te va, chiquitita
– Al bakalım, küçük kız.

Apuesto que dices que me odias a toda la gente
– Bahse girerim tüm insanlardan nefret ettiğini söylüyorsun.
Pero, te conozco y se nota de más que te mueres por verme
– Ama seni tanıyorum ve beni görmek için öldüğün fark edilir
Amor como el mío nunca vas encontrar, en ninguna parte
– Benim gibi aşk asla bulamazsın, hiçbir yerde
Porque el cariño que siempre te daba nadie sabrá darte
– Çünkü sana her zaman verilen sevgi kimse sana nasıl vereceğini bilemez

Apuesto que todavía cruzo por tus piensamientos
– Bahse girerim hala düşüncelerini çarpıtıyorum
Que también extrañas las veces que te recorría todo el cuerpo
– Ayrıca tüm vücudundan geçen zamanları özlüyorsun
Tú sabes muy bien que yo traté de hacerte feliz todo el tiempo
– Seni mutlu etmeye çalıştığımı çok iyi biliyorsun.
Pero, ahora me toca solamente quedar como un recuerdo
– Ama şimdi sadece bir anı olarak kalmalıyım

Y vas a llorar, ¿cómo dice? (Como yo lloré)
– Ve ağlayacaksın, ne diyorsun? (Ağladığım gibi)
Vas a recordar la primer vez que te besé
– Seni ilk öptüğümü hatırlayacaksın.
Al cabo yo fui, yo fui el primero
– Sonunda gittim, ilk ben oldum
El cual te enseñó lo que es el amor verdadero
– Sana gerçek aşkın ne olduğunu kim öğretti
No vayas a pensar, ¿cómo dice?
– Öyle değil mi, ne dersiniz mı?
(Que yo no me acuerdo)
– (Hatırlamıyorum )

Te va chiquitita
– Küçük bir kız olacaksın.
Y ahora que sí, sí
– Ve şimdi Evet, Evet
Seguimos avanzando con todos ustedes de los corridones
– Koşulardan hepinizle birlikte ilerlemeye devam ediyoruz




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın