Summer nights, sweet goodbye
– Yaz geceleri, tatlı elveda
Oh, my head keeps turning
– Başım dönmeye devam ediyor.
Paralyzed, eye to eye
– Felçli, göz göze
How it felt like you and I
– Sen ve ben nasıl hissettik
Wasted our moments without a regret
– Pişmanlık duymadan anlarımızı boşa harcadık
But our stars weren’t aligned, you and I were not vibing
– Ama yıldızlarımız aynı hizada değildi, sen ve ben titreşmiyorduk
Summer night, sweet goodbye
– Yaz gecesi, tatlı elveda
I hope you find somebody to love
– Umarım sevecek birini bulursun.
Somebody to love
– Sevilecek biri
All this time it was never enough
– Bunca zaman hiç yetmedi
You were just like a drug
– Tıpkı bir uyuşturucu gibiydin.
I’ll keep dancing with the ghost of myself
– Kendi hayaletimle dans etmeye devam edeceğim.
Time to let you go
– Gitmene izin verme zamanı
I hope you find somebody to love
– Umarım sevecek birini bulursun.
Somebody to love
– Sevilecek biri
Four AM, wide awake
– Sabah dört, uyanık
All my thoughts keep swimming
– Tüm düşüncelerim yüzmeye devam ediyor
Looking back on my mistakes
– Hatalarıma dönüp baktığımda
Now I know that you and I
– Şimdi biliyorum ki sen ve ben
Wasted our moments without a regret
– Pişmanlık duymadan anlarımızı boşa harcadık
But our stars weren’t aligned, you and I were not vibing
– Ama yıldızlarımız aynı hizada değildi, sen ve ben titreşmiyorduk
Summer night, sweet goodbye
– Yaz gecesi, tatlı elveda
I hope you find somebody to love
– Umarım sevecek birini bulursun.
Somebody to love
– Sevilecek biri
All this time it was never enough
– Bunca zaman hiç yetmedi
You were just like a drug
– Tıpkı bir uyuşturucu gibiydin.
I’ll keep dancing with the ghost of myself
– Kendi hayaletimle dans etmeye devam edeceğim.
Time to let you go
– Gitmene izin verme zamanı
I hope you find somebody to love
– Umarım sevecek birini bulursun.
Somebody to love
– Sevilecek biri
I hope you find somebody to love
– Umarım sevecek birini bulursun.
Somebody to love
– Sevilecek biri
All this time it was never enough
– Bunca zaman hiç yetmedi
You were just like a drug (you were just like a drug, whoa)
– Tıpkı bir ilaç gibiydin (tıpkı bir ilaç gibiydin, whoa)
I’ll keep dancing with the ghost of myself
– Kendi hayaletimle dans etmeye devam edeceğim.
Time to let you go
– Gitmene izin verme zamanı
I hope you find somebody to love
– Umarım sevecek birini bulursun.
Somebody to love
– Sevilecek biri
I hope you find somebody to love
– Umarım sevecek birini bulursun.
Somebody to love
– Sevilecek biri
Find somebody
– Birini bul
Ooh-whoa
– Ooh-whoa
I hope you find somebody to love
– Umarım sevecek birini bulursun.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.