Przecież ja tu jestem i Ci pomogę
– Ben burada sana yardım etmek için.
Powiedz o co chodzi, chociaż jednym słowem
– En azından tek kelimeyle sorunun ne olduğunu söyle
I dzwoń o tej szóstej, bo ja odbiorę
– Saat 6’da ara yoksa ben cevap veririm.
Bo ja odbiorę
– Çünkü cevap vereceğim
Ostatnio widzę tylko pokerową twarz,
– Son zamanlarda sadece poker yüzünü görüyorum,
A lubię twój uśmiech, nawet kiedy tylko grasz
– Ve sen oynarken bile gülümsemeni seviyorum
Będę się przejmować, bo chyba już mnie znasz
– Endişeleneceğim çünkü beni zaten tanıyorsun gibi görünüyor
Czemu mi to robisz, skoro mówisz, że mnie…
– Bana ne olduğunu söylersen bunu bana neden yapıyorsun?..
Jeden raz uśmiechnij się proszę Ciebie
– Bir kez gülümse lütfen
Jak się czuć mam, patrząc na twoje cierpienie
– Istırabına bakarken kendimi nasıl hissediyorum
I powiedz mi szczerze, kim dla ciebie jestem
– Bana dürüstçe senin için kim olduğumu söyle
Skoro nieodebrane… a ja odbiorę
– Eğer kaçırıldıysa… ben cevap vereceğim
Nieodebrane, nieodebrane
– Cevapsız, cevapsız
Nieodebrane, nieodebrane…
– Kaçırıldı, kaçırıldı…
Płuca przedymione, czemu nie odzywa się już do mnie
– Neden artık benimle konuşmuyor?
Z nerwów po pokoju chodzę
– Odanın etrafında sinirler dolaşıyorum
Coś może powiedziałam, może…
– Belki bir şey söyledim, Belki de…
Boję się tylko, że nie zdążę
– Sadece yetişemeyeceğimden korkuyorum.
Odezwij się, no proszę…
– Cevap ver, lütfen…

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.