I’ve cheated and I’ve lied
– Aldattım ve yalan söyledim
I’ve broke down and I’ve cried
– Bozuldum ve ağladım
I’ve got nothing to hide no more
– Artık saklayacak bir şeyim yok.
I’ve loved and I’ve hurt
– Sevdim ve incittim
I’ve broken people down with words
– İnsanları kelimelerle yıktım
More grace than I deserve, for sure
– Hak ettiğimden daha fazla lütuf, elbette
Known to be crazy, known to be wild
– Deli olduğu bilinen, vahşi olduğu bilinen
Mama had herself a little devilish child
– Annem kendini küçük şeytani bir çocuk vardı
Ain’t no stranger to the troubles at my door (at my door)
– Kapımdaki sıkıntılara yabancı değil (kapımda)
I’ve been at the wrong place at the wrong time
– Yanlış zamanda yanlış yerde oldum
Chasing all the wrong things most of my life
– Tüm hayatım boyunca yanlış şeyler peşinde çoğu
Been every kind of lost that you can’t find
– Bulamadığın her türlü kayıp
But I got one thing right
– Ama bir şey doğru
Been the kind of guy girls’ mommas don’t like
– Kızların annelerinin sevmediği türden bir adamdı.
Running with the wrong crowd on the wrong nights
– Yanlış gecelerde yanlış kalabalıkla koşmak
‘Cause I’ve been wrong about a million times
– Çünkü milyonlarca kez yanıldım.
But I got one thing right, you
– Ama bir şey doğru, sen
(Baby, I got one thing right, mmm)
– (Bebeğim, bir şey doğru, mmm)
(Baby, I got one thing right)
– (Bebeğim, bir şey doğru)
I got you
– Ben anladım seni
(Baby, I got one thing right)
– (Bebeğim, bir şey doğru)
I got one thing right
– Elimde olan bir şey değil
You saw right through my pain
– Sağ acımı aracılığıyla gördüm seni
Kept us patient while I change
– Ben değişirken bizi sabırlı tuttu
Never even crossed your mind to walk away (to walk away)
– Uzaklaşmak için aklından bile geçmedi (uzaklaşmak için)
When I was getting crazy, reckless and wild
– Deli, pervasız ve vahşi olduğumda
Acting like my mama’s little devilish child
– Annemin küçük şeytani çocuğu gibi davranmak
It took a heart like yours to find its place (find its place)
– Yerini bulmak için seninki gibi bir kalp aldı (yerini bul)
I’ve been at the wrong place at the wrong time
– Yanlış zamanda yanlış yerde oldum
Chasing all the wrong things most of my life
– Tüm hayatım boyunca yanlış şeyler peşinde çoğu
Been every kind of lost that you can’t find
– Bulamadığın her türlü kayıp
But I got one thing right
– Ama bir şey doğru
Been the kind of guy girls’ mommas don’t like
– Kızların annelerinin sevmediği türden bir adamdı.
Running with the wrong crowd on the wrong nights
– Yanlış gecelerde yanlış kalabalıkla koşmak
I’ve been wrong about a million times
– Milyonlarca kez yanıldım.
But I got one thing right, you
– Ama bir şey doğru, sen
(Baby, I got one thing right, mmm)
– (Bebeğim, bir şey doğru, mmm)
(Baby, I got one thing right)
– (Bebeğim, bir şey doğru)
I got you
– Ben anladım seni
(Baby, I got one thing right)
– (Bebeğim, bir şey doğru)
I got one thing right
– Elimde olan bir şey değil
I’ve been wrong about a million times
– Milyonlarca kez yanıldım.
But I got one thing right, I got one thing right
– Ama bir şey doğru, bir şey doğru
I’ve been at the wrong place at the wrong time
– Yanlış zamanda yanlış yerde oldum
Chasing all the wrong things most of my life
– Tüm hayatım boyunca yanlış şeyler peşinde çoğu
Been every kind of lost that you can’t find
– Bulamadığın her türlü kayıp
But I got one thing right (But I got one thing right)
– Ama bir şey doğru (ama bir şey doğru)
Been the kind of guy girls’ mommas don’t like (mommas don’t like)
– Kızların annelerinin sevmediği bir adam oldu (anneler sevmiyor)
Running with the wrong crowd on the wrong nights
– Yanlış gecelerde yanlış kalabalıkla koşmak
I’ve been wrong about a million times
– Milyonlarca kez yanıldım.
But I got one thing right, you
– Ama bir şey doğru, sen
(Baby, I got one thing right, mmm)
– (Bebeğim, bir şey doğru, mmm)
(Baby, I got one thing right)
– (Bebeğim, bir şey doğru)
I got you
– Ben anladım seni
(Baby, I got one thing right)
– (Bebeğim, bir şey doğru)
I got one thing right
– Elimde olan bir şey değil
I’ve been at the wrong place at the wrong time
– Yanlış zamanda yanlış yerde oldum
Chasing all the wrong things most of my life
– Tüm hayatım boyunca yanlış şeyler peşinde çoğu
Been every kind of lost that you can’t find
– Bulamadığın her türlü kayıp
But I got one thing right (I got one thing right)
– Ama bir şey doğru (bir şey doğru)
Marshmello & Kane Brown – One Thing Right İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.