What do I got to do to make you love me?
– Beni sevmen için ne yapmam gerekiyor?
What do I got to do to make you care?
– Seni önemsemek için ne yapmam gerekiyor?
What do I got to do when lighting strikes me?
– Aydınlatma bana çarptığında ne yapmam gerekiyor?
And to wake to find that you’re not there?
– Ve orada olmadığını bulmak için uyanmak için?
What do I got to do to make you want me?
– Bana ne istediğinizi yapmak için ne yapabilirim?
What do I got to do to be heard?
– Duyulmak için ne yapmam gerekiyor?
And what do I say when it’s all over, babe?
– Her şey bittiğinde ne diyeceğim bebeğim?
And sorry seems to be the hardest word
– Ve üzgünüm en zor kelime gibi görünüyor
It’s sad, so sad
– Çok üzücü, çok üzücü
It’s a sad, sad situation
– Bu üzücü, üzücü bir durum
And it’s getting more and more and more absurd
– Ve giderek daha saçma hale geliyor
It’s sad, so sad
– Çok üzücü, çok üzücü
Why can’t we talk it over, babe?
– Neden bunu konuşamıyoruz bebeğim?
Whoa, it seems to me
– Whoa, bana öyle geliyor
That sorry seems to be the hardest word
– Bu üzgünüm en zor kelime gibi görünüyor
Whoa, whoa
– Whoa, Whoa
Sorry seems to be always the hardest word
– Üzgünüm her zaman en zor kelime gibi görünüyor
What do I got to do to make you want me?
– Bana ne istediğinizi yapmak için ne yapabilirim?
What do I got to do to be heard?
– Duyulmak için ne yapmam gerekiyor?
And what do I do when lighting strikes me?
– Ve aydınlatma bana çarptığında ne yapmalıyım?
What do I got to do, what do I got to do
– Ne yapmalıyım, ne yapmalıyım
When sorry seems to be the hardest word?
– Ne zaman üzgün olmak en zor kelime gibi görünüyor?
Mary J. Blige – Sorry Seems To Be The Hardest Word İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.