It’s gonna be a long long journey
– Uzun uzun bir yolculuk olacak.
It’s gonna be an uphill climb
– Yokuş yukarı tırmanış olacak.
It’s gonna be a tough fight
– Zor bir savaş olacak
There’s gonna be some lonely nights
– Yalnız geceler olacak
But I’m ready to carry on
– Ama devam etmeye hazırım.
I’m so glad the worst is over
– En kötüsünün bittiğine çok sevindim.
(‘Cause it almost took me out)
– (Çünkü neredeyse beni dışarı çıkarıyordu)
I can start living now
– Artık yaşamaya başlayabilirim.
Ooh, I feel like I can do anything
– Yapabileceğim bir şey var gibi Ooh, hissediyorum
And finally I’m not afraid to breathe
– Ve sonunda nefes almaktan korkmuyorum.
Anything you say to me
– Bana ne söylersen söyle
And everything you do
– Ve yaptığın her şey
You can’t deny the truth
– Gerçeği inkar edemezsin.
‘Cause I’m the living proof
– Çünkü ben yaşayan kanıtım
So many don’t survive
– Pek çoğu hayatta kalamaz
They just don’t make it through
– Sadece geçemiyorlar.
But look at me, oh
– Ama bana bak, oh
I’m the living proof
– Ben yaşayan kanıtım
Oh, yes I am
– Oh, evet öyleyim.
Thinkin’ ’bout life’s been painful
– Hayatın acı verici olduğunu düşünmek
(Yes it was)
– (Evet öyleydi)
Took awhile to learn how to smile
– Gülümsemek için ne kadar bir süre bilgi aldı
So now I’m gonna talk to my people, o-oh
– Şimdi halkımla konuşacağım, o-oh
About the storm, oh
– Fırtına hakkında, oh
About the storm, o-oh
– Fırtına hakkında, o-oh
So glad the worst is over
– En kötüsünün bittiğine çok sevindim.
(‘Cause it’s all beneath me now)
– (Çünkü artık hepsi benim altımda)
I can start flying now, oh ho
– Şimdi uçmaya başlayabilirim, oh ho
My best days are right in front of me
– İyi günler benim önümde var
Yet I’m almost there
– Henüz geldim sayılır
‘Cause now I’m free, oh
– Çünkü artık özgürüm, oh
Anything you say to me
– Bana ne söylersen söyle
And everything you do
– Ve yaptığın her şey
You can’t deny the truth
– Gerçeği inkar edemezsin.
‘Cause I’m the living proof
– Çünkü ben yaşayan kanıtım
So many don’t survive
– Pek çoğu hayatta kalamaz
They just don’t make it through
– Sadece geçemiyorlar.
But look at me, oh
– Ama bana bak, oh
I’m the living proof
– Ben yaşayan kanıtım
I know where I’m going, hey
– Nereye gittiğimi biliyorum, hey
‘Cause I know where I’ve been, o-oh
– Çünkü nerede olduğumu biliyorum, o-oh
I got a few stars that’s showin’, hey
– Bir kaç yıldızım var, hey
I’ma stay strong, keep going (hey)
– Güçlü kalacağım, devam edeceğim (hey)
That’s the way that I’ll win
– Bu şekilde kazanacağım.
Anything you say to me
– Bana ne söylersen söyle
And everything you do
– Ve yaptığın her şey
(Everything you do)
– (Yaptığın her şey)
You can’t deny the truth
– Gerçeği inkar edemezsin.
‘Cause I’m the living proof
– Çünkü ben yaşayan kanıtım
So many don’t survive
– Pek çoğu hayatta kalamaz
They just don’t make it through
– Sadece geçemiyorlar.
But look at me, yeah yeah
– Ama bana bak, evet evet
I’m the living proof
– Ben yaşayan kanıtım
Nothing ’bout my life’s been easy, no
– Hayatımla ilgili hiçbir şey kolay olmadı, hayır
But nothing’s gonna keep me down, no, down, no
– Ama hiçbir şey beni aşağı çekmeyecek, hayır, aşağı, hayır
‘Cause I know a lot more today
– Çünkü bugün çok daha fazlasını biliyorum.
Than I knew yesterday
– Dün bildiğimden daha
So I’m ready to carry on
– Bu yüzden devam etmeye hazırım
Oh Lordy, mmm
– Tanrım, mmm
Mary J. Blige – The Living Proof İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.