Matoma & Emma Steinbakken – WOW İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Show is ending
– Gösteri sona eriyor
But I don’t wanna stop
– Ama durmak istemiyorum
Clocks are ticking
– Saatler geçiyor
And even though you say you’re not forgetting me
– Ve beni unutmadığını söylemene rağmen
How can I be sure that you’ll remember me?
– Beni hatırlayacağından nasıl emin olabilirim?
(Ooh-ooh)
– (Ooh-ooh)

Early morning
– Seher
Flight is taking off
– Uçuş kalkıyor
Tears at boarding
– Yatılı gözyaşları
Even though you say that this is everything
– Bunun her şey olduğunu söylemene rağmen
How can I be sure that it means anything?
– Bir şey ifade ettiğinden nasıl emin olabilirim?

Hmm, I hate that you’re not coming with me
– Benimle gelmemenden nefret ediyorum.
And I hate that I’m not indifferent
– Ve kayıtsız olmamamdan nefret ediyorum
I want you and I don’t wanna share
– Seni istiyorum ve paylaşmak istemiyorum
So there
– Yani orada
If we got feelings then why the game?
– Eğer hislerimiz varsa, o zaman neden oyun?
If both lose then who’s the winner?
– Her ikisi de kaybederse, kazanan kim?
I didn’t think I’d care but
– Umursayacağımı sanmıyordum ama

Wow
– Vay canına
Who knew that I’d feel the way that I feel right now?
– Şu anda hissettiğim gibi hissedeceğimi kim bilebilirdi?
So head over heel for somеthing so real and now
– Bu yüzden çok gerçek bir şey için topuk üzerinde kafa ve şimdi
Our love is a ghost and that’s how it goes, huh
– Aşkımız bir hayalet ve işte böyle gidiyor, ha
Guеss I’ll go home now
– Sanırım şimdi eve gideceğim.

Wow
– Vay canına
Who knew that I’d feel the way that I feel right now?
– Şu anda hissettiğim gibi hissedeceğimi kim bilebilirdi?
So head over heel for something so real and now
– Bu yüzden çok gerçek bir şey için topuk üzerinde kafa ve şimdi
Our love is a ghost and that’s how it goes, huh
– Aşkımız bir hayalet ve işte böyle gidiyor, ha
Guess I’ll go home now
– Sanırım şimdi eve gideceğim.

Different cities
– Farklı şehirler
Different time zones
– Farklı saat dilimleri
Distant memories
– Uzak anılar
Of promises we made when we were somewhere else
– Başka bir yerdeyken verdiğimiz sözlerden
Now here we are an ocean apart and we talk less and less
– Burada şimdi aramızda okyanus var, konuşuruz. daha az

Hmm, I hate that you’re not coming with me
– Benimle gelmemenden nefret ediyorum.
And I hate that I’m not indifferent
– Ve kayıtsız olmamamdan nefret ediyorum
I want you and I don’t wanna share
– Seni istiyorum ve paylaşmak istemiyorum
So there
– Yani orada
If we got feelings then why the game?
– Eğer hislerimiz varsa, o zaman neden oyun?
If both lose then who’s the winner?
– Her ikisi de kaybederse, kazanan kim?
I didn’t think I’d care but
– Umursayacağımı sanmıyordum ama

Wow
– Vay canına
Who knew that I’d feel the way that I feel right now?
– Şu anda hissettiğim gibi hissedeceğimi kim bilebilirdi?
So head over heel for something so real and now
– Bu yüzden çok gerçek bir şey için topuk üzerinde kafa ve şimdi
Our love is a ghost and that’s how it goes, huh
– Aşkımız bir hayalet ve işte böyle gidiyor, ha
Guess I’ll go home now
– Sanırım şimdi eve gideceğim.

Wow
– Vay canına
Who knew that I’d feel the way that I feel right now?
– Şu anda hissettiğim gibi hissedeceğimi kim bilebilirdi?
So head over heel for something so real and now
– Bu yüzden çok gerçek bir şey için topuk üzerinde kafa ve şimdi
Our love is a ghost and that’s how it goes, huh
– Aşkımız bir hayalet ve işte böyle gidiyor, ha
Guess I’ll go home now
– Sanırım şimdi eve gideceğim.

Wow
– Vay canına
Who knew that I’d feel the way that I feel right now?
– Şu anda hissettiğim gibi hissedeceğimi kim bilebilirdi?
So head over heel for something so real and now
– Bu yüzden çok gerçek bir şey için topuk üzerinde kafa ve şimdi
Our love is a ghost and that’s how it goes, huh
– Aşkımız bir hayalet ve işte böyle gidiyor, ha
Guess I’ll go home now
– Sanırım şimdi eve gideceğim.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın