Uoh
– Uoh
Uoh-oh-oh, oh-oh-oh
– Oh-oh-oh, oh-oh-oh
Uoh
– Uoh
Uoh-oh-oh
– Oh-oh-oh
Mattino presto, la luna è prepotente
– Sabahın erken saatlerinde, ay zorba
Nel cielo aspetta il sole per un altro saluto
– Gökyüzünde başka bir selam için güneşi bekle
Ma non toccarsi mai diventa pesante
– Ama asla dokunmayın ağırlaşır
Se sono miliardi di anni che ti passa davanti
– Eğer önünde milyarlarca yıl geçmişse
Qualcuno che non puoi toccare, lo vedi sfuggire
– Dokunamayacağın biri, kaçtığını görüyorsun.
Le auto le sento a distanza, la notte rimbalza
– Arabalar Onları uzaktan duyuyorum, gece zıplıyor
Il fischio dei freni che canta, canta, canta, canta
– Fren düdük şarkı, şarkı, şarkı, şarkı
Non voglio ammettere che stavo da Dio
– Tanrı’dan olduğumu kabul etmek istemiyorum.
Che ogni sorriso tuo colora l’oblio
– Her gülüşün unutulsun
Sto qua a braccia aperte come il Cristo di Rio
– Burada Rio İsa’sı gibi kollarım açık duruyorum.
Hai detto: “Basta” e “Basta” l’ho detto anch’io
– Sen “Yeter” dedin, ben de “yeter” dedim.
La distanza tra di noi è direttamente proporzionale
– Aramızdaki mesafe doğru orantılıdır
Alla distanza tra i due poli e anche di più e poi fai tu
– İki kutup arasındaki mesafeden ve hatta daha fazlasından sonra
Se vuoi ricostruire il puzzle, io ci sono
– Bulmacayı yeniden inşa etmek istiyorsan, oradayım.
Ma trovarci un pezzo buono di noi due la vedo dura ma
– Ama ikimizden iyi bir parça bulmakta zorlanıyorum ama
Ma ti salverò in corner, ti scatterò una foto
– Ama seni köşede saklayacağım, fotoğrafını çekeceğim.
Come un foto reporter, come un turista di Tokyo
– Fotoğraf muhabiri gibi, Tokyo’lu bir turist gibi
Le auto le sento a distanza, la notte rimbalza
– Arabalar Onları uzaktan duyuyorum, gece zıplıyor
Il fischio dei freni che canta
– Frenlerin düdüğü şarkı söylüyor
Non voglio ammettere che stavo da Dio
– Tanrı’dan olduğumu kabul etmek istemiyorum.
Che ogni sorriso tuo colora l’oblio
– Her gülüşün unutulsun
Sto qua a braccia aperte come il Cristo di Rio
– Burada Rio İsa’sı gibi kollarım açık duruyorum.
Hai detto: “Basta” e “Basta” l’ho detto anch’io
– Sen “Yeter” dedin, ben de “yeter” dedim.
Non voglio ammettere che stavo da Dio
– Tanrı’dan olduğumu kabul etmek istemiyorum.
Che c’è il sorriso tuo nel sorriso mio
– Gülüşümde senin gülüşün olduğunu
Sto qua a braccia aperte come il Cristo di Rio
– Burada Rio İsa’sı gibi kollarım açık duruyorum.
Hai detto: “Basta” e “Basta” l’ho detto anch’io
– Sen “Yeter” dedin, ben de “yeter” dedim.
A-a-arrocco la torre, salviamoci in corner
– A-a-kuleyi fırlatırken, kendimizi köşede kurtaralım.
Non ci sta più tempo per un retrofront
– Geriye dönüş için daha fazla zaman yok
A-a-amore che corri come un centometrista
– A-a-bir centometrist gibi koşmayı seviyorum
E mi dai una pista, ah-ah-ah
– Ve sen bana bir ipucu ver, ah-ah-ah
Non voglio ammettere che stavo da Dio
– Tanrı’dan olduğumu kabul etmek istemiyorum.
Che c’è il sorriso tuo nel sorriso mio
– Gülüşümde senin gülüşün olduğunu
Sto qua a braccia aperte come il Cristo di Rio
– Burada Rio İsa’sı gibi kollarım açık duruyorum.
Hai detto: “Basta” e “Basta” l’ho detto anch’io
– Sen “Yeter” dedin, ben de “yeter” dedim.
Non voglio ammettere che stavo da Dio (che stavo da Dio, stavo da Dio)
– Tanrı’dan olduğumu itiraf etmek istemiyorum (Tanrı’dan olduğumu, Tanrı’dan olduğumu)
A braccia aperte come il Cristo di Rio (il Cristo di Rio, il Cristo di Rio)
– Rio Mesih gibi açık kollarla (Rio Mesih, Rio Mesih)
Sorriso mio
– Gülüşüm
Cristo di Rio
– Rio Mesih
Max Gazzè & Carl Brave – Cristo di Rio İtalyanca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.